Bakan Pakdemirli'den Kılıçdaroğlu'na: Mayıstaki TMO alım fiyatlarıyla kasım ayındaki piyasa fiyatlarının karşılaştırılması doğru değil

Bakan Pakdemirli'den Kılıçdaroğlu'na: Mayıstaki TMO alım fiyatlarıyla kasım ayındaki piyasa fiyatlarının karşılaştırılması doğru değil

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, mayıs ayında açıklanan TMO alım fiyatlarıyla kasım ayındaki piyasa fiyatlarının karşılaştırılmasının doğru olmadığına işaret ederek, üreticilerin artan piyasa fiyatlarından yararlandığına dikkati çekti.

Pakdemirli, yaptığı yazılı açıklamada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin TBMM Grup Toplantısındaki konuşmasında Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) bazı tarımsal ürünleri çiftçilerden ucuza aldığını buna karşılık aynı ürünlerin daha pahalıya ithal edildiğine yönelik iddialarına ilişkin bilgiler paylaştı.

"Buğday, arpa, nohut ve yeşil mercimek üretimi yurt içi tüketimini karşılıyor"

Türkiye'deki buğday, arpa, nohut ve yeşil mercimek üretiminin genel olarak yurt içi tüketimini karşıladığını belirten Pakdemirli, son 10 yıla bakıldığında buğday üretiminin ortalama 20 milyon ton, arpa üretiminin 7,2 milyon ton, nohut üretiminin 530 bin ton, yeşil mercimek üretiminin ise 31 bin ton seviyesinde olduğunu ifade etti.

Pakdemirli, TMO'nun bu yılki alım fiyatlarının 17 Mayıs'ta, bir önceki yıla göre yüzde 36 artışla ekmeklik buğday için ton başına 2 bin 250 lira, makarnalık için ton başına 2 bin 450 lira, arpa için ise yüzde 37 artışla ton başına 1750 lira olarak açıklandığını anımsatarak, fiyatların üreticiler tarafından memnuniyetle karşılandığını savundu.

Söz konusu artışların son 18 yılda açıklanan en yüksek oran olduğuna işaret eden Pakdemirli, şunları kaydetti:

"Salgın ve kuraklık sebebiyle fiyatlarda hızlı yükselişler yaşanmıştır"

"Söz konusu alım fiyatlarının açıklandığı dönemde uluslararası piyasada buğdayın tonu 269 dolar, arpanın tonu 209 dolara karşılık gelmektedir. TMO'nun alım fiyatları, dünya çiftçilerinin ürününü pazarladığı fiyatların üzerinde açıklanmıştır. Ancak mayıs ayı sonundan itibaren yaşanan kuraklığın etkisinin rekolteye yansıması (üretim azalışı) ve ülkelerin salgına bağlı artan talepleri nedeniyle dünya fiyatlarının yükselmesi neticesinde yurt içi fiyatlarda da hızlı yükselişler yaşanmıştır. Üreticilerimiz piyasa fiyatlarının daha yüksek olması halinde içinde bulunduğumuz sezonda olduğu gibi ürünlerini yüksek seviyedeki cari piyasa fiyatlarından zaten pazarlamaktadır."

"Bu dönemde yaklaşık 14 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verilmiştir"

Pakdemirli, mayıs ayında açıklanan TMO alım fiyatlarıyla kasım ayındaki piyasa fiyatlarının karşılaştırılmasının doğru olmadığına işarete ederek, üreticilerin artan piyasa fiyatlarından yararlandığını söyledi.

Hasat döneminde buğday fiyatlarının ton başına 2 bin 800 lira seviyesine kadar çıktığını ve üreticilerin ürünlerini bu fiyattan da pazarladığını belirten Pakdemirli, "Öte yandan, ihracat odaklı üretim yapan un, bulgur, bisküvi, makarna ve irmik sanayinin ihtiyaçları için buğday ithalatı yapılmaktadır. Bu kapsamda, 2002-2021 yılları arasında toplam 21 milyar dolarlık buğday ithalatına karşılık 35 milyar dolarlık buğday ve mamulleri ihraç edilmiştir. Böylece bu dönemde yaklaşık 14 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verilmiştir." ifadesini kullandı.

"Pandemi ve iklim koşullarıyla oluşan fiyatlarla hasat sezonu fiyatlarını karşılaştırmak doğru değildir"

Pakdemirli, bakliyata bakıldığında ise nohutta, 2020/21 sezonunda 11 milyon dolarlık ithalat yapılmasına karşılık 109 milyon dolarlık ihracat yapıldığını anlatarak, "Sonuç olarak ülkemiz hububat ve bakliyatta kendine yeterli olup, pandemi ve iklim koşulları nedeniyle şu anda dünyada oluşan fiyatlarla hasat sezonundan açıkladığımız fiyatları karşılaştırmak doğru değildir. Bakanlık olarak daima çiftçilerimizin yanındayız ve onları desteklemeye devam ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.