İzmir Karabağlar'da başlayan ve üç gün boyunca söndürülemeyen orman yangınıyla tartışmaya açılan Türk Hava Kurumu'na ait uçakların kullanılmaması TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmeleri sırasında bir kez daha gündeme geldi. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, konuya ilişkin gelen sorular üzerine, Türk Hava Kurumu’nun kendilerine yüzde 8 faydası olduğunu belirterek, "Uçakların uçmayla ilgili problemi var" dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, ithal ete ilişkin soru üzerine de kendi döneminde bir kilogram et ithal edilmediğini söyleyerek, “Benden önce gelen bağlantıların mümkün mertebe hepsini iptal ettim” dedi.
İstanbul'da başlayan ve Tekirdağ'a da sıçrayan ıspanak zehirlenmelerinin de gündeme geldiği bütçe görüşmelerinde Bekir Pakdemirli, “Kesinlikle gıda ilaçlarıyla alakası yok. Tamamen yabani otların bu işe karışmasından dolayı oldu. Soruşturma açtık, devam ediyor” diye konuştu.
Pakdemirli, orman yangınlarında uçak kullanılmamasına ilişkin tartışmalarla ilgili de şöyle konuştu:
“30 tane hava aracımız var. Orman Genel Müdürlüğü, Türkiye’de eşi benzeri olmayan bir teşkilat. 40 bin personeli var. Muğla yangınına gittik. 24 tane olan helikopter sayımızı 30’a çıkardık. Helikopter ile bir ton su atma maliyeti bin 300 lira, Türk Hava Kurumu ile 1 ton su atma maliyeti 8 bin lira. Bir yıl sırtımızdan indirdik diye aradan kafa çıkartıyorlar. Türk Hava Kurumu’nun bize yüzde 8 faydası var. Ama ne yazık ki, Türk Hava Kurumu hem Muğla hem de İzmir yangınında aradan kafa çıkartarak, ‘Biz olsak şöyle olurdu, böyle olurdu’. diyor. Uçakların uçmayla ilgili problemi var."
Öte yandan Pakdemirli geliştirilen elektrikli traktörün seri üretimine ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Pakdemirli, “Çalışan, testleri yapılmış, prototipi bitirilmiş bir elektrikli traktör elimizde var. Bu işin seri üretimi için de Cumhurbaşkanımızın dediği gibi ‘delikanlı’ birilerini arıyoruz. İnşallah bu konuda birilerini cesaretlendirebilirsek biz bu işi yaptıracağız" dedi.
Elektrikli traktörle ilgili John Deere’in Türkiye’den 10-15 sene geride olduğuna işaret eden Pakdemirli, “Bu Türkiye’nin başarısıdır. Türkiye bu konuda trene ilk atlama lüksüne sahip olabilir. Çalışan, testleri yapılmış, prototipi bitirilmiş bir elektrikli traktör elimizde var. Bu işin seri üretimi için de Cumhurbaşkanımızın dediği gibi ‘delikanlı’ birilerini arıyoruz. İnşallah bu konuda birilerini cesaretlendirebilirsek biz bu işi yaptıracağız.” ifadelerini kullandı.
Pakdemirli, elektrikli traktörün prototipini yapan firmadan 20-30 tane alabilmek için bir ihale planladıklarının altını çizerek, “Patlar motorlu traktörün paralarını nasıl alabiliriz diye planlarını yapıyoruz. Yani ötekinden daha ucuz değil ama yakıt parası ödemiyoruz. Bu ihracat imkanları için son derece önemli.” diye konuştu.
Türkiye’nin bir ölçek problemi olduğunu dile getiren Pakdemirli, şunları kaydetti:
“Bizim ortalama işetme büyüklüğümüz 60 dönüm, Fransa’da 420, İngiltere’de 940 dönüm, buna rağmen üretimde Avrupa’da ya 1. ya 2. oluyoruz. Yani pazarlamayı çok daha iyi yapmamız lazım. Üretimde emeği olan üreticim mutlaka daha fazla kazanmalı. Aynı zamanda tüketicimiz de kazanmalı. Birlik ve kooperatiflerin iyi iş yapanlarını ayıracağımız bir sistem yapmamız lazım.”