Bakan Şimşek'ten bankalara uyarı

Bakan Şimşek'ten bankalara uyarı
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, bankalara, "Bazı bankalar, krizi fırsata dönüştürmeye çalışırlarsa biz buna izin vermeyiz" uyarısında bulundu. Mehmet Şimşek, yeni yılda alınacak tedbirlerin ağırlıklı olarak mikro ve makro yapısal reformlardan oluşacağını belirterek, "Yeni yılda, borçlanma ihtiyacını bir miktar azaltıcı ve yapısal reform ağırlıklı önlemler uygulayacağız" dedi. 2009'un önlemleri Şimşek, "2009'da, her şeyin başında, mali disiplinin korunması konusunda tedbirler alınacak. Yapısal reformlara ağırlık verilecek" şeklinde konuştu. Yeni yılda uygulanacak program konusunda da bilgi veren Şimşek, "Orta vadeli mali disiplin amacıyla mali kural üzerinde çalışılıyor. Mahalli idarelerin mali dengelerini ve harcamalarını güçlendirecek kurumsal tedbirler ortaya konulacak. Sağlık alanında bazı uygulamalar yapılabilir. Mikro reformlar da, özellikle şirket kuruluş maliyetlerinin azaltılması, istihdam piyasasındaki esneklik, KOBİ'lerin finansman imkanlarına ulaşması konularında olacak. Ayrıca, Türk Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu gibi hukuksal düzenlemeler uygulamaya girecek" dedi. "Türkiye krize sağlam temeller üzerinde yakalandı" Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, mevcut krizi, "son yüzyılın en büyük küresel krizi" olarak nitelendirirken, Türkiye'nin bu krize sağlam temeller üzerinde yakalandığını söyledi. Türkiye'nin daha önce aldığı tedbirler nedeniyle oldukça hazırlıklı konumda bulunduğunun altını çizen Şimşek, "Türkiye şimdi krize oldukça dirençlidir" ifadesini kullandı. Şimşek, küresel krizin etkileri araştırılırken, Türkiye ile diğer ülkelerin kıyaslanmasının daha doğru bir yorum ortaya çıkaracağını ifade etti. "Türkiye, diğer ülkelere göre daha az etkilendi" Türkiye'nin, aldığı tedbirler sebebiyle bir çok ülkeye göre, krize daha hazırlıklı yakalandığını ve bu nedenle de daha az etkilendiğinin altını çizen Şimşek, "Türkiye, Güney Kore, Rusya ve diğer ülkelere göre, küresel krizden daha az etkilendi" dedi. Krizde açıklanan tedbirler ile krizin yansımalarını önleme arasındaki dengenin önemine dikkat çeken Şimşek, Rusya'nın, ağustos ayından bu yana, 165 milyar dolar harcamasına rağmen, risk piriminin Türkiye'den daha yüksek olduğunu, borsasının daha çok değer kaybettiğini kaydetti. Dünyanın, modern ekonomi tarihinin en büyük krizi içinde bulunduğunu belirten Şimşek, "Biz bu krizin yansılamalırını en aza çekiyoruz. Türkiye bu krize dirençli" dedi. Türkiye'nin, artan dış ticaret hacmi nedeniyle, küresel ekonomiye daha entegre olduğunu ifade eden Şimşek, bu nedenle küresel bir krizden tamamıyla bağışık olmasının mümkün olmadığını belirterek, "Türkiye, dünya ihracatının yaklaşık yüzde 1'i oranında pay alıyor, bu nedenle dışarıdaki talep daralması Türkiye'yi de etkiler" şeklinde konuştu. Küresel krizin ikinci yansımasının finans sektöründeki daralmadan kaynaklandığını vurgulayan Şimşek, bu çerçevede, Türkiye'nin de finansman kaynaklarına ulaşımının zorlaştığını ifade etti. "Sendikasyonlarda sıkıntı yok" Türk bankacılık sisteminin, daha önce aldığı tedbirler sayesinde, krize daha hazırlıklı yakalandığını vurgulayan Şimşek, "Bu Türkiye için bir şans" dedi. Bankaların, sendikasyonlar konusunda bir sıkıntılarının olmadığını belirten Şimşek, "bankaların, sendikasyon kredilerini çevirme oranı yüzde 70'lerin üstünde" ifadesini kullandı. Türkiye'nin, mevcut küresel krizde ihtiyacı olan en önemli konunun "moral ve güven" olduğunun altını çizen Bakan Şimşek, ekonomik temelleri güçlü olan Türkiye'nin, bu krizden çok sağlam bir şekilde çıkacağını söyledi. Dış talebin dışında gerçekleşen talep yavaşlamasının tamamıyla psikolojik olduğunu ifade eden Şimşek, Türkiye'nin hane halkı geliri ve borcu açısından birçok ülkeden iyi konumda bulunduğunu belirterek, Türkiye'deki talep daralmasının kötümserlikten kaynaklandığını vurguladı. "Biz bu krizi çok önceden görerek tedbirler aldık" Böylesini bir küresel krizi önceden görerek tedbirler aldıklarını vurgulayan Mehmet Şimşek, "18 Aralık 2007 tarihinde, 'henüz derinliği saptanmamış bir krizden geçiyoruz ona karşı tedbirler alınması gerekir' demiştim" ifadesini kullandı. Şimşek, yine krizin derinleşmesinden önce, Denizli'de yaptığı bir açıklamada, dünyanın büyük bir krizle karşı karşıya olduğunu ve şartların daha da zorlaşabileceği tespitinde bulunduğunu hatırlattı. Krizi öngörme konusunda kesinlikle geç kalmadıklarını vurgulayan Şimşek, bu konuda bir örnek vererek, "ABD Hazine Bakanı ile bizim krizi öngörme konusundaki söylediklerimize bakın" dedi. Krizi önceden görerek, talebi canlandırıcı ve rekabet gücünü artırmaya yönelik önlemler aldıklarını kaydeden Şimşek, talebi canlandırmaya yönelik tedbirler çerçevesinde, temmuz ayında memurlara yapılan ek ödemeyi ve KEY ödemelerini gösterdi. Memur ve işçiye kaynak aktardıklarını kaydeden Şimşek, asgari ücretlinin de yanında olduklarını vurguladı. Şimşek, ihracat kredisi desteği açısından Eximbank'a da kaynak sağladıklarını belirterek, toplamda 3 milyar dolarlık ekstradan kaynak sağladıkları Eximbank'ın sermayesini yeniden arttıracaklarını söyledi. "Dünyada, toplam 9.2 trilyon dolarlık tedbir paketi açıklanmış" Küresel krizle mücadele çerçevesinde, şimdiye kadar, dünyada toplam 9.2 trilyon dolarlık tedbir paketi açıklandığını belirten Şimşek, toplam dünya milli gelirinin yüzde 18'ine eşit olan bu tedbir paketine rağmen, ülke ekonomilerinin küçülmeye devam ettiğini söyledi. Mehmet Şimşek, bu açıklanan küresel tedbir paketinin, 7.4 trilyon dolarlık kısmının gelişmiş ülkeler, 1.7 trilyon dolarlık kısmının da gelişmekte olan ülkelere ait olduğunu da vurguladı. Bankalara uyarı Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, bir soru üzerine de Merkez Bankası'nın, bankalara Türk lirası ve döviz açısından yeterli likidite sağladığını, Merkez Bankası'nın faizleri indirdiğini vurgulayarak, "Biz bankalara, reel sektöre kredi sağlama imkânını oluşturduk" dedi. Bankaların kredi hacmindeki daralmanın fazla olmadığını, sendikasyonlarda bir sorun olmadığını belirten Şimşek, bankaların, dışarıdaki krizden dolayı biraz tedirgin olduklarını, bunun dışında bir sorunun olmadığını ifade etti. Devlet Bakanı Şimşek, bütün bu uygun koşullara rağmen bankaların da reel sektöre gerekli imkânı sağlaması gerektiğini, bankaların reel sektöre ihtiyacı olduğunu vurgularken, "Bazı bankalar, krizi fırsata dönüştürmeye çalışırlarsa biz buna izin vermeyiz" uyarısında bulundu. Küresel finans piyasalarında henüz normalleşmenin olmadığını vurgulayan Şimşek, ancak panik durumundan "sükunet" dönemine girildiği görüşünde bulunduğunu söyledi. Şimşek, mali sicil affı konusundaki bir soruya verdiği yanıtta, bu konudaki afların işe yaramadığını, çünkü Merkez Bankası bu kayıtları silse bile özel bankaların bu kayıtları tutabileceğini söyledi.