İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, belediyelerdeki terör soruşturmalarına ilişkin olarak, "Ateş bacayı sarmış! Devlet asla terör örgütlerinin belediyelere sızmasına müsamaha göstermeyecektir. Yapılan tüm işlemler, kanunların verdiği sorumluluklar çerçevesinde Mülkiye Teftiş Kurulu tarafından mevzuata uygun şekilde gerçekleştirilmiştir. Bundan sonraki süreçte söz artık yargıdadır" dedi.
Soylu, bazı belediyelere yönelik soruşturmalarla ilgili yazılı açıklamasında "HDPKK'nın referansı ile CHP'li belediyelere ve şirketlerine doldurulan terör örgütlerinde faaliyet gösterenlere, irtibatlı ve iltisaklı olanlara yönelik müfettiş soruşturmalarının sonuçları ortaya çıkınca Saygı Öztürk'te ateş bacayı sarmış, aklınca aklama operasyonuna başlamış" ifadesini kullandı. Bakan Soylu; 1 yıl önce konu gündeme gelip müfettiş soruşturması başladığında, önce bu alımların reddedildiğini, ardından da "Tüm belediye çalışanları 'zan altında' bırakılıyor" denildiğini söyledi.
Süleyman Soylu, "HDPKK'nın referansıyla alınan terör örgütlerinde faaliyet gösterenleri, irtibatlı ve iltisaklıları gizlemek için İBB'de çalışan masum insanların tamamını kendinize kalkan yaptınız. Bizi, onların tamamını suçluyormuşuz gibi gösterdiniz. Ancak müfettişlerin soruşturması başlayınca HDPKK'nın tavsiyesiyle işe alınan ilk etapta yaklaşık 120 kişiyi apar topar işten çıkardınız" ifadelerini kullandı.
Mersin Büyükşehir, İstanbul Büyükşehir, Adana Seyhan, İstanbul Ataşehir belediyelerinde yapılan idari soruşturmaların tamamlandığını, tevdi raporlarının savcılıklara gönderildiğini, İzmir, Ayvalık ve diğer belediyelerde yürütülen soruşturmaların ise devam ettiğini bildiren Soylu, şunları kaydetti:
"Devlet asla terör örgütlerinin belediyelere sızmasına müsamaha göstermeyecektir. Yapılan tüm işlemler, kanunların verdiği sorumluluklar çerçevesinde Mülkiye Teftiş Kurulu tarafından mevzuata uygun şekilde gerçekleştirilmiştir. Bundan sonraki süreçte söz artık yargıdadır."
"HDPKK'nın referansıyla hile ve hülle yapılarak işe alımların nasıl gerçekleştiği 11 madde ile tek tek açıklanmıştır" ifadelerini kullanan Soylu, belediye, bağlı kuruluş ve şirketlerine personel alınırken mevzuatın emrettiği hukuki sürecin işletilmediğini, prosedüre uyulmadığını kaydetti.
Soylu, bu kapsamda hazırlanan 11 maddeyi ise şöyle sıraladı:
"1- İşe alınacak personel hakkında, işe alınma tarihleri itibarıyla yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre, 'Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması' yaptırılması mecburiyken işe alınan personel hakkında bu işlem yaptırılmadan ya da işe alınmalarından sonra yaptırılmak suretiyle terör örgütleriyle irtibatı ve iltisakı bulunan kişilerin işe alındığı (Seyhan, İstanbul),
2- İşe alınacak personelin adli sicil belgeleri e-devlet üzerinden alınırken 'Kamu/Özel' seçeneğinden 'Özel' seçeneğinin seçilmesi nedeniyle, bu kişilerin büyük çoğunluğuyla ilgili sadece adli kaydın bulunduğu, arşiv kaydının ise bulunmadığı, bunun bir hülle yöntemi olarak kullanıldığı (İstanbul),
3- Belediye, bağlı kuruluş ve şirketlerine ilk defa işe alınan personel için mevzuata göre 'Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması' sonucunda, ilgilinin durumunu görüşmek üzere bir 'değerlendirme komisyonu' oluşturulması gerekirken bu komisyonun oluşturulmadığı veya oluşturulan komisyonun geç çalışmaya başladığı, dolayısıyla terör örgütleriyle irtibatlı ve iltisaklı olan kişilerin durumları değerlendirilmeden işe alındığı (İstanbul),
4- İşe alınacak bazı kişiler hakkında 'Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması' yaptırıldığı ve gelen kayıtlar 'değerlendirme komisyonu' tarafından değerlendirilerek işe alınmaları sakıncalı görüldüğü halde, idare tarafından olumlu değerlendirilerek işe alındıkları (İstanbul),
5- Terör örgütleri ile irtibatlı veya iltisaklı kişilerin ağırlıklı olarak belediye şirketleri üzerinden işe alındığı, ancak belediyenin memurlar eliyle yürütülmesi gereken birimlerinde çalıştırıldıkları (Mersin, Seyhan, Ayvalık, Ataşehir, İstanbul),
6- 'Terör örgütleriyle bağlantılı veya anayasal düzene kaşı işlenen suçlardan' mahkumiyet kararı bulunanların işe alındığı (İstanbul, Seyhan),
7- PKK terör örgütü tarafından sözde 'Değer Ailesi' olarak adlandırılan ailelere mensup, örgütle irtibatlı ve iltisaklı bazı kişilerin işe alındığı (Mersin, Seyhan, İstanbul),
8- PKK/KCK terör örgütü adına kırsal alanda silahlı olarak faaliyet göstermiş olan kişilerin belediye şirketlerinde işe alındığı (İstanbul),
9- Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışmakta iken KHK ile kamu görevinden ihraç edilen kişilerin, ilgili KHK'larda 'ihraç edilen kişilerin doğrudan veya dolaylı olarak kamu görevinde çalıştırılamayacakları' belirtilmesine rağmen, belediye şirketleri üzerinden tekrar işe alındıkları, bunu bir hülle yöntemi olarak kullandıkları (İstanbul),
10- Silahlı terör örgütüne üye olmak, terör örgütü propagandası yapmak, silahla yağmalamak, silahla yaralamak, resmi belgede sahtecilik, hırsızlık, dolandırıcılık, tefecilik, cinsel taciz, göçmen kaçakçılığı, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal etmek, ticaretini yapmak ve kullanmak gibi suçlardan suç kaydı bulunanların işe alındığı (Ataşehir),
11- Şirketler üzerinden işe alınanlardan, terör örgütleriyle irtibat ve iltisaklı olan kişilerin gizlilik içeren birimlerinde, cinsel taciz suçundan kaydı olan kişilerin ise kadın ve çocukların yoğun olarak bulunduğu alanlarda hizmet sunan sosyal hizmetler, kadın ve aile müdürlüğü, zabıta müdürlüğü gibi hassas birimlerde çalıştırıldığı (Ataşehir)."