Bakan Yanık: Evet üç gün sonra açıklama yaptık, kendisinin ve çocuğunun can güvenliğini riske etmemek için bekledik

Bakan Yanık: Evet üç gün sonra açıklama yaptık, kendisinin ve çocuğunun can güvenliğini riske etmemek için bekledik

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, TBMM Genel Kurulu'nda, İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızını 6 yaşındayken ‘imam nikahıyla evlendirmesine’ ilişkin olarak, “Mağdur, 30 Kasım 2020’de cumhuriyet savcılığına müracaat ediyor. 4 Aralık 2020’de ilk kabul birimimize alıyoruz. 8 Aralık 2020’den itibaren mağdur, kuruluşlarımızda kalmaya devam ediyor. Bu süre içerisinde mağdurun psiko-sosyal desteği, sağlık desteği, okuma yazması yok, eğitimi yok, ilkokul diploması alınıyor. Mağdura meslek eğitimi veriyoruz, aşçılık eğitimi alıyor. İngilizce öğreniyor. Dava bize 2 Aralık 2022’de ihbar edildi. Biz aynı tarihte 2 Aralık 2022’de davaya müdahil olduk. Açıklamamızı geç yaptığımız için arkadaşlar eleştiriyorlar. Evet üç gün sonra yaptık. Neden? Çünkü kamuoyuna mağdur ile ilgili ne kadar bilgi yansıdığını bilmiyorduk. Kendisinin ve çocuğunun can güvenliğini riske etmemek, açık kaynaklara ne kadar bilgi yansıdığını öğrenebilmek için bir süre bekledik. Konu son derece açık. Biz aralıksız bir biçimde mağdurun ihtiyacı olan her türlü desteği sağlamışız” dedi.

TBMM Genel Kurulu’nda, bugün İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile bağlı kuruluşların bütçeleri görüşülüyor.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık; bakanlığın bütçesi ile ilgili Genel Kurul'da konuşma yaptı. Yanık, İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızını 6 yaşındayken ‘imam nikahıyla evlendirmesine’ ilişkin şunları söyledi:

"Mağdur, 30 Kasım 2020’de cumhuriyet savcılığına müracaat ediyor"

Grupları adına söz alan sayın vekillerin eleştirilerine cevap vermek istiyorum. Özellikle altı yaşında bir çocuğun cinsel istismarı ile alakalı söz alan sayın vekillerin…

Mağdur, 30 Kasım 2020’de cumhuriyet savcılığına müracaat ediyor. 4 Aralık 2020’de ilk kabul birimimize alıyoruz. 8 Aralık 2020’den itibaren mağdur, kuruluşlarımızda kalmaya devam ediyor. Bu süre içerisinde mağdurun psiko-sosyal desteği, sağlık desteği, okuma yazması yok, eğitimi yok, ilkokul diploması alınıyor. Mağdura meslek eğitimi veriyoruz, aşçılık eğitimi alıyor. İngilizce öğreniyor.

"Biz aralıksız bir biçimde mağdurun ihtiyacı olan her türlü desteği sağlamışız"

Dava bize 2 Aralık 2022’de ihbar edildi. Biz aynı tarihte 2 Aralık 2022’de davaya müdahil olduk. Açıklamamızı geç yaptığımız için arkadaşlar eleştiriyorlar. Evet üç gün sonra yaptık. Neden? Çünkü kamuoyuna mağdur ile ilgili ne kadar bilgi yansıdığını bilmiyorduk. Kendisinin ve çocuğunun can güvenliğini riske etmemek, açık kaynaklara ne kadar bilgi yansıdığını öğrenebilmek için bir süre bekledik. Konu son derece açık. Biz aralıksız bir biçimde mağdurun ihtiyacı olan her türlü desteği sağlamışız.

"Failin kimliğine, kim olduğuna, yaşına, cinsiyetine bakmadık"

Biz bakanlık olarak tavrımız çok açık, tutumumuz 20 yıl hiç değişmedi. Bizim için korunacak bir tek değer vardır, çocuktur. Bizim için korunacak bir tek değer vardır, kadındır. Bizim için korunacak bir tek değer vardır, mağdurdur. Mağdurun kimliğine, kim olduğuna, yaşına, cinsiyetine bakmadık; failin kimliğine, kim olduğuna, yaşına, cinsiyetine bakmadık. Gerekli hukuki süreç ne ise aralıksız yaptık.”

Yanık'ın konuşması sırasında CHP ve HDP'li milletvekilleri, masalara vurarak Bakan Yanık'ı istifaya devam ettiler. Yanık kürsüdeyken CHP'li milletvekilleri, "Çocuk susar, sen susma", "Sessiz kalma", "Çocuk bedenime dokunma", "Çocuk istismarı suçtur" yazılı dövizlerini açtılar. Ardından CHP'li vekiller, Yanık'a sırtlarını döndüler ve "İstifa" sloganı attılar. CHP'li milletvekilleri, "Çocuk susmadı, siz sustunuz, biz susmayacağı" diye slogan attılar.  

Tansiyon yükselince birleşime 10 dakika ara verildi. Bakan Yanık, tekrar kürsüye çıktığında da CHP'li vekillerin protestosu sürdü. 

Derya Yanık’ın konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Töre ve namus cinayeti kavramını bu milletin hafızasından çıkaran AK Parti’dir"

Töre ve namus cinayeti kavramını bu milletin hafızasından çıkaran AK Parti’dir. Tamam iktidar olamadınız, bu millet sizi iktidar yapmadı ama iktidar ortağı oldunuz. İktidar ortağı olduğunuzda niye değiştirmediniz o yasayı. Kim değiştirdi? Töre ve namus cinayeti kavramı bu milletin hafızasından AK Parti çıkardı. AK Parti kadın ve çocukla alakalı tüm paradigmayı değiştirdi. Siz ancak konuşursunuz. Sizi, kadınların bedeni üzerinde çiğnetmeyeceğiz. Sizi, o çocukların bedeni üzerinde tepindirmeyeceğiz. Bu bakanlık size bu fırsatı vermeyecek… O çocukları sizin elinize bırakmayacağız, o kadınları sizin elinize bırakmayacağız.

"Çocuk koruma mobil ekiplerimiz ve çocuklar güvende programlarımız devam ediyor"

Çocuklarımızın bakım, istihdam ve desteklenmesi ile alakalı 2002’den bu yana devlet koruması altında yetişmiş 37 bin 821 gencimiz kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edildi. Mezun oldukları alanlara göre atanabiliyorlar artık. Özel sektörde çalıştıkları sürece 5 yıl süreyle devlet olarak biz karşılıyoruz. Çocuklarımızı risklerden koruyabilmek için çocuk mobil ekipleri, dijital platformlardaki riskleri takip eden çocuk koruma mobil ekiplerimiz ve çocuklar güvende programlarımız devam ediyor.” (ANKA)