Bakanlar Kurulu'nda iki grup mu var?

Bakanlar Kurulu'nda iki grup mu var?

Cumhuriyet gazetesinde Mustafa Halif mahlasıyla kaleme alınan bir yazıda, AKP kulislerinde Bakanlar Kurulu’nda Yalçın Akdoğan, Numan Kurtulmuş ve Efkan Ala’nın diğer bakanlardan farklı durarak Başbakan Ahmet Davutoğlu’na saygısızlık yapmamakla birlikte ‘bizim patronumuz Erdoğan’ mesajı verdiğinin konuşulduğu belirtildi. “Kabinenin önemli bakanlarından biri”nin söylediklerine dayandırılan duyumlara göre, Başbakan Davutoğlu 7 Haziran seçimlerinde tek başına iktidar olursa Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a bayrak açacak.

Yazıda Erdoğan’ın Bakanlar Kurulu’nu ikinci kez Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda toplama kararının arkasında Davutoğlu’nun Şah Fırat operasyonunu Genelkurmay Karargah’ında izlerken çekilen fotoğraflar olduğu iddiası yer alıyor. Yazıda ayrıca MİT Müsteşarlığından istifa ederek AKP’den milletvekili aday adayı olan Hakan Fidan’ın çözüm sürecinde Erdoğan, Davutoğlu ve çözümle ilgili bakanların arasında kalmaktan yorulduğu, yeniden çatışma çıkarsa da başarısız olarak ilan edileceği için istifa ettiği de öne sürüldü.

Cumhuriyet gazetesinin bugünkü (26 Şubat 2015) nüshasında yayımlanan, “Partinin içini dışarı döken o bakan kim?” başlıklı yazı şöyle:

 

‘Partinin içini dışarı döken o bakan kim?’

 

Bir konuşma. Belki de dertleşme demek daha doğru; çünkü küçük bir gruba yapılıyor. Şu anda özellikle iktidar milletvekilleri arasında kulaktan kulağa yayılıyor. Konuşmayı yapan isim “kabinenin önemli bakanlarından” biri. Güncel konulara da değiniyor, parti içinden kimi sıkıntıları da paylaşıyor.

Önce parti içi. Davutoğlu sonrası kabineden bir fotoğraf. O bakan anlatıyor:

“Bakan arkadaşlardan üçü Yalçın Akdoğan, Numan Kurtulmuş ve Efkan Ala. Bizlerden biraz farklı duruyor. Başbakan’a saygısızlıkları yok ama her hareketleriyle ‘bizim patronumuz Erdoğan’ mesajı veriyorlar. Özellikle Ala, birçok bakana amirlik taslıyor. Davutoğlu’na kalsa onları bir daha aday dahi yapmaz, ama seçim öncesinde kavgaya girmeyecek.”

 

 ‘Ağırlığımı kaybediyorum’

 

O bakanın anlattığı üç isimle ilgili durum aslında ne zamandır dikkat çekiyordu. Özellikle Akdoğan ve Ala, Erdoğan ile çok yakın çalışmış iki isim. Numan Kurtulmuş’a gelince... Bir ara kurduğu partiyle AKP’ye dışarıdan hızlı muhalefet yapmıştı; ama onun geçmişini bilenler Erdoğan, Pınarhisar Cezaevi’ne girerken yaptığı konuşmada hemen arkasındaki ismin o olduğunu hatırlayacaktır. Kurtulmuş’un AKP’ye döndükten sonra liderlik beklentisinde olduğunu da unutmamak gerekir...

O bakanın anlattığı bir diğer kritik not: Davutoğlu başta 19 Ocak’ta zorlanarak katıldığı ve öncesinde küçük de bir gerginlik yaşadığı Saray’daki Bakanlar Kurulu dahil “Erdoğan’a kırgın ve kızgın. Ancak şimdilik susuyor. Eğer seçimlerde partinin oyunu koruyarak tek başına iktidar olursa o zaman Erdoğan’a karşı bayrak açacak. Saray’daki Bakanlar Kurulu toplantısının seçimlere kadar bir daha yapılmaması da talep etmiş Davutoğlu. Bu durumun ana muhalefet tarafından kullanıldığını ifade ederek ağırlığımı kaybediyorum” serzenişinde bulunmuş.

 

Karizması yetmedi

 

Ancak Erdoğan “ağırlık” falan dinlemiyor. İktidara yakın medyanın “zafer diye tanımladığı geri çekilme operasyonu”nda Davutoğlu, Genelkurmay Karargâh’ında fotoğraf verince bu istek rafa kalktı. “9 Mart’ta Saray’da toplanılacak” talimatını aldıktan sonra Başbakan’ın morali çok bozuldu.

“O bakan”ın Davutoğlu ile ilgili bir de tespiti var: Temiz bir insan, hakkında en ufak bir kirli bilgi yok. Ancak özellikle ilk başlarda kendi gibi olamadı. Erdoğan’ı taklit etti. Onun gibi bağırıp çağırdı; ama karizması o role yetmedi.

AKP’nin içinden kısmen kamuoyuna yansıyan diğer sıkıntıyla ilgili konu. 17- 25 Aralık ile ilgili olan. O bakan anlatıyor:

Bizim milletvekillerinin büyük çoğunluğu 17-25 Aralık olaylarının doğru olduğunu düşünüyor. Ancak gerekenler yapılsaydı parti ayakta kalamaz diyen de çok. Davutoğlu en az iki bakanın Yüce Divan’a gitmesi gerektiğini her fırsatta söyledi. Erdoğan seçim öncesi parti yıpranır diye buna izin vermedi. Davutoğlu son ana kadar Komisyon Başkanı Hakkı Köylü ile irtibat halindeydi. Ancak Erdoğan bastırınca Davutoğlu geri adım attı. Komisyon kararı ikisinin anlaşmazlığı nedeniyle iptal edildi. Süreçte en çok yıpranan ikisinin arasında kalan Köylü oldu.

 

Hakan Fidan endişeli

 

O bakandan güncele yönelik bir konuyla yazı bitecek. Hakan Fidan olayı. Anlattığına göre “çözüm sürecinde sıkıntı bir türlü giderilemiyor”. Fidan bu taşın altına elini koymuş bir isim. En az Erdoğan kadar. Ancak bir süredir kritik konularda Erdoğan’a sözünü dinletemedi. Fidan karşılıklı “verilen sözlerin” yerine getirilemediğini ve yeniden çatışma ihtimalinin güçlendiği uyarısını yapıyordu. Erdoğan, Davutoğlu ve çözümle ilgili bakanların arasında kalmaktan yoruldu. Yeniden çatışma çıkarsa da başarısız olarak ilan edilecekti. O yüzden gitti. O bakanın anlattıkları, o küçük gruptan çıktı kulaktan kulağa yayılıyor. Bakalım kim olduğu ortaya çıkacak mı? Bana sorarsanız söylemem!

Bu bilgilerin yazıldığı saatlerde kaynaklarımdan biri aradı. “Aile derneği törenini izliyor musun?” diye sordu. Televizyonlar önümde açıktı Erdoğan ailesinin TÜRGEV’inden bahsettiğini doğal olarak anladım. “Farkındasın değil mi Erdoğan hem kendi yanında hem açılışın yapıldığı illerde adeta bakan, milletvekili, AKP yöneticisi yoklaması yaptı. Güncel ifadeyle çoğu ders kırmıştı. Canı sıkılmıştır” dedi.