Askeri istihbarat belgelerini Redhack adlı gruba sızdırdığı iddiasıyla tutuklanıp cezaevinde şiddete maruz kalan ve beraat ettiği halde iş bulamayan ve intihara kalkışan er Utku Kalı, tazminat davası açtı. Hürriyet'ten İsmail Saymaz'ın haberine göre Maliye Bakanlığı, mahkemeye gönderdiği savunmada, “Kalı’nın uğradığını iddia ettiği kayıplara kendisi sebebiyet vermiş olup tazminat ödenmesinde olanak yoktur” dedi.
Amasya’da 2013’te askerlik görevini yapan er Kalı, Reyhanlı saldırısından sonra askeri istihbarat notunu Rechack’e sızdırdığı savıyla gözaltına alındı. İlk sorgusu savcılık bilgisi dışında Amasya E Tipi Cezaevi Jandrama Karakolu odasında yapıldı. Sorguda Kalı’ya, “Bu işi para için mi yaptın?”, “Suratına ne oldu, kanın mı çekildi” diye soruldu. İddiaya göre Kalı darp edildi, hakarete maruz kaldı.
Konduğu Sivas Temeltepe Askeri Cezaevi’nde de çıplak arama nedeniyle intihar eşiğine geldi. Kalı, “devletin güvenliğine ilişkin belgelerini temin etmek ve yaymak”tan yargılandığı davadan 2016’da beraat etti. Beraat gerekçesinde, delillerin hukuka aykırı şekilde elde edildiği belirtildi.
Kalı’nın ablası ve avukatı Ceren Kalı tazminat davası açtı. Dava dilekçesinde, kardeşinin yaşadığı süreci şöyle anlattı:
“Ciddi karalama kampanyası başlatılarak demedik söz bırakılmadı. Reyhanlı’da bomba patlatan terörist olmaktan tutun da vatan hainliğine kadar akla gelebilecek her türlü ithama maruz kaldı. Diğer mahkumlar kışkırtılarak, kendisine saldırmaları sağlandı. Kötü muameleden dolayı sinir atakları geçirerek ruhsal çöküntü içerisine girdi ve psikiyatrik tedaviye başladı. Çıplak aramaya maruz kaldı. İntihar düşünceleri nedeniyle tedavi görmesi gerektiği belirtildi. Tedavi sonrası sadece gofret yiyen ve günde 15-16 saat uyuyan insana dönüştü. Sosyal hayata adapte olamadı. Uzunca süre iş bulamadı, her bulduğu işten yargılandığı konu öğrenilince çıkarıldı. Psikolojik çözüntü öyle bir hal aldı ki 2015’te intihara kalkıştı.”
Maliye Bakanlığı tarafından İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davaya gönderilen yanıtta, Kalı suçlanarak “Talepçinin kaybı bulunmamakta, uğradığını iddia ettiği kayıplara kendisi sebebiyet vermiş olup bu durumda tazminat ödenmesine hukuken olanak yoktur” denildi. Tazminatın bir zenginleşme aracı olmaması gerektiği savunularak, “Tazminatın elem ve ızdırabın kısmen giderilmesi amacını hedef alması, karşı tarafın kusurunun gözetilmesi ve hakkaniyete uygun olması gerekmektedir” denildi.