Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), tutuklu gazeteciler Mehmet Altan ve Şahin Alpay’ın bireysel başvurularını değerlendirerek 11 Ocak günü verdiği hak ihlâli kararlarının gereklerinin ilk derece mahkemelerince uygulanmamasına dair Altan ve Alpay’ın avukatlarınca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) yapılan bildirimlere hükümet 29 Ocak günü yanıt verdi. Adalet Bakanlığı, AİHM’e yazılı olarak sunduğu yanıtlarında, hem Altan hem Alpay’ın tutukluluk hallerinin devamının hak ihlâli teşkil ettiğinin Anayasa Mahkemesi’nce 11 Ocak tarihli kararlarında tespit edildiğini, bu kararların Anayasa’nın 153. Maddesi uyarınca “nihai olduğunu,” ve “ihlâlin sonuçlarının ne şekilde ortadan kaldırılacağının belirlenmesinin ilk derece mahkemelerinin görevi” olduğunu belirtti. AYM’nin kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı ile ifade ve basın hürriyeti haklarının ihlâl edildiği yönündeki kararı, ihlâlin nedeninin ortadan kaldırılması amacıyla yargılama mahkemelerine gönderilmiş, Altan ve Alpay’ın avukatlarınca ilgili mahkemelere tahliye başvuruları da yapılmış, ancak her iki mahkeme ve itiraz mercileri olan mahkemeler AYM’nin “yerindelik denetimi” yaptığından bahisle tahliye kararı vermemişlerdi. Altan ve Alpay’ı temsil eden avukatlardan Ferat Çağıl, müvekkillerinin tutuklanmalarının ardından AİHM’e Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde güvence altına alınmış olan haklarının ihlâl edildiğinden bahisle yaptıkları başvuru hakkında Mahkeme tarafından öncelikle inceleme kararı alındığını hatırlatarak, şunları söyledi: “AYM kararlarının gereğinin yerine getirilmemesi yeni bir gelişme olduğundan, derhal AİHM’e yazılı olarak tarafımızca bildirildi. Buna ilişkin hükümet tarafından her iki başvuruya verilen cevapta, daha önceki savunmalar tekrar edildi.” Hükümet 29 Ocak’ta AİHM’e ilettiği her iki cevabında da Altan ve Alpay’ın avukatlarının AİHM’e yolladıkları bildirimlerde AYM kararının uygulanmadığı şikayetlerini dile getirdiklerini, bu iddiaların ise “temel olarak bir mahkeme kararının uygulanmasına dair” olduğunu, dolayısıyla konu itibariyle ilk itirazdan farklı ve ayrı birer bireysel başvuru konusu olabileceğini iddia etti. Hükümet yanıtında ayrıca hem AYM’nin hem de ilk derece mahkemelerinin kararlarının “çoğunluk oyuyla” alındığını belirterek, bunun “heyetlerin başvurucunun tutukluluk halini etraflıca tartışarak ve istişare ederek karar aldıklarının” ispatı olduğunu ifade etti. Bakanlık, “kararların kamuoyunda tartışılmasının” mahkemelerin üzerinde herhangi bir etkisinin olmayacağını da iddia etti. Avukat Ferat Çağıl ise, “dosyalarda gelinen aşamada usûli işlemlerin tamamlanmış olması, Anayasa Mahkemesi’nin ihlal yönündeki kararlarının uygulanmayarak hak ihlâllerine devam ediliyor olması ve başvurularımıza öncelik tanınmış olması sebebiyle AİHM nezdindeki başvurularımızın bir an evvel karara bağlanması beklentisindeyiz,” dedi. Mehmet Altan’ın yargılanmakta olduğu davanın bir sonraki duruşması İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 12-16 Şubat 2018 tarihlerinde görülecek. Alpay’ın yargılandığı davanın bir sonraki duruşması ise İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 5 Nisan 2018 tarihinde görülecek.