TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nun Bakırköy Cezaevi’ne ilişkin inceleme raporunda, 950 kişi kapasiteli kurumda, çocuklarla birlikte bin 454 kişinin bulunduğu vurgulandı. Cezaevinde tutuklu ve hükümlülerin tedavilerinin aksatıldığı, geç yapıldığı veya hiç yapılmadığı belirtildi.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Alt Komisyonu, Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda gerçekleştirdiği incelemeleri tamamlayarak rapor haline getirdi. Raporda, cezaevinden yapılan başvuruların sağlık sorunlarıyla yeterince ilgilenilmemesi, tedavilerin geç yapılması veya hiç yapılmaması, hükümlü ve tutuklulara sosyal faaliyetlerden ve ortak alandan yararlandırılmaması, koğuşlarda yapılan aramalarda özel eşyalara el konulması, görüş günlerinde ailelerin cezaevi önünde uzun süre bekletilmeleri, hamileliği ilerlemiş kadınların tutuklu yargılanması, bazı bebeklerin ve çocukların kreşten yararlandırılmaması, bazı yayınların hükümlü ve tutuklulara verilmemesi ve tutuksuz yargılanma talepleri ile ilgili olduğu belirtildi.
Komisyon üyelerinin cezaevinde inceleme yapıp, tutuklu ve hükümlülerle birebir görüşmeleri ardından hazırlanan raporda, tutuklu ve hükümlülerin cezaevine ilk girişte görevliler tarafından çıplak arandığı şikâyeti yer aldı. Ayrıca mahkûmların hastaneye sevklerde sorun yaşadığı, revire çıkmada problem olduğu, muayene ve tedavilerin kelepçeli yapılmasının rahatsızlık verici olduğu ve insan onuru ile bağdaşmadığı, kronik hastalığı bulunanların tedavilerinin düzenli olarak yapılmadığı, bazı koğuşların eğitim, kurs, sosyal etkinlik haklarından faydalanamadıkları, kütüphanede 10 kitap ödünç alma sınırı olduğu, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlanan kitapların kütüphanede bulunmadığı şikayetlerine yer verildi.
Mahkûmların önemli sorunlarına ilişkin tespitlere yer verilen raporda, 950 kişilik kapasiteli cezaevinde yüz çocukla birlikte toplam bin 454 kişinin bulunduğu ifade edildi. 281 yabancı mahkûmun bulunduğu cezaevinde, Türkiye vatandaşı olanlara, yabancılardan daha çok yemek verildiği de kaydedildi.
Raporun öneri ve tespitler bölümünde şöyle denildi:
"Kampüste yer alan ceza infaz kurumlarında kapasite üstünde hükümlü ve tutuklu barındırıldığı görülmekle birlikte bu durumun beraberinde getirdiği sorunların aşılması amacıyla yapılan yeni yatırımlar doğrultusunda yeni yaşam alanı inşaatlarının, özellikle fiziki imkân ve koşulların düzeltilmesinde önemli bir ihtiyacı karşılayacağı düşünülmektedir. Kurum revirine ve devlet hastanesine sevklerde gecikme yaşanmaması için gereken tedbirlerin alınması, özellikle acil durumlarda ve kronik rahatsızlığı bulunanlara yönelik olarak sağlık hizmetine hızlı bir şekilde ulaşımın sağlanması gerekmekte; doktor tarafından önerilen diyet yemeklerin düzenli olarak çıkarılması tavsiye olunmaktadır. Hükümlülerin tekrar topluma kazandırılmaları, meslek edinmeleri ve kişisel gelişimlerinin sağlanması amacıyla açılan kurs, faaliyet ve benzeri etkinliklerin, hükümlü ve tutuklular bakımından olumlu sonuçlar verdiği hem kendileri tarafından dile getirilmiş hem de Alt Komisyon tarafından gözlemlenmiştir. Hobi ve meslek kurslarının işlevsel ve başarılı olması nedeniyle bu tür çalışmaların artırılarak devam ettirilmesi tavsiye olunmaktadır." (DHA)