T24 - İlk kez muvazzaf bir orgeneralin sivil mahkemede yargılandığı İkinci Balyoz davasının duruşması olaylı geçti. Tutuklu sanık Orgeneral Balanlı’nın kimlik tespitinde söylediği bu sözlere alkış koptu. Bunun üzerine hakim sanığı ve izleyicileri sert şekilde uyardı.
İkinci Balyoz davası kapsamında 21’i tutuklu 28 sanığın yargılanmasına dün başlandı. Dava kapsamında ilk kez muvazzaf bir Orgeneral sivil mahkemede hakim karşısına çıktı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar Org. Bilgin Balanlı, Korgeneral Turgut Atman, Tümgeneral İsmail Taş katıldı.
Ben YAŞ üyesiyim
Tutuklu sanıkların duruşma salonuna girmesiyle izleyiciler kısmında büyük bir alkış yükseldi. Kimlik tespiti esnasında söz alan 63 yaşındaki Orgeneral Bilgin Balanlı, aylık gelirinin 7 bin lira olduğunu belirterek, “Yüksek Askeri Şura üyesiyim. Hava Harp Okulu mezunuyum. Evliyim. 2 çocuğum var. Sabıkam yok” dedi. Ardından mahkemeye sunduğu 4 sayfalık dilekçesinde ise kendisini özetle şu sözlerle savundu:
Sahte dijital veriler
“Benim de aralarında bulunduğum çok sayıda Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu, somut delillere dayanmayan iddialar nedeniyle tutuklu. Bu soruşturma ve dava planlı bir komplodur. Sahte dijital verilerle, hukuk kullanılarak TSK ve onun kahraman personeli üzerinden alçakça bir oyun oynanmaktadır. Bu komployu yapanları şerefli TSK personeline iftira atanları ortaya çıkarmak Türkiye Cumhuriyeti devletinin “Cumhuriyet Savcıları’nın görevidir.
Şehit parçaları topladım
14 yaşımdan beni bu üniformayı giyen şerefli bir askerim. 44 yıllık görev sürem içinde pilot olan 80 devre arkadaşımdan 23’ünün şehadetine tanık oldum. Şehit olan bir çok arkadaşımın parçalarını araziden topladım. Maalesef sahte dijital verilere dayanmış belgelerle tutuklandık. Türk Silahlı kuvvetlerine karşı yürütülen bu çirkin iftira kampanyası sonucu gerçekleştirilen tasfiye operasyonu, maalesef başarıya ulaşmış gibi gözükmektedir. Gerçekte başarılması halinde ise kaybeden TSK, Türkiye Cumhuriyeti ve millet olacaktır.
TSK’ya karşı alçak savaş
Bu komplonun amacı, çirkin iftira kampanyasıyla 100. kuruluş yıl dönümünü kutlayan ‘Kartal’ın başının koparılmasıdır. Türk Silahlı Kuvvetleri birer mensubu olan bizler ‘darbeye teşebbüs etmek’ ile suçlanıyoruz. Bu suçlamayı asla kabul etmiyorum. Uğruna ölmeye yemin ve ölesiye hizmet ettiğimiz Yüce Türk ulusu adına karar verenlerin bizi haksız ve hukuka aykırı olarak Hasdal’da esir eden zihniyetini görmek beni ve arkadaşlarımı düşmana esir düşmekten daha fazla üzmüştür.”
Direktif almadım
Bu mahkemelerde yargılanan yalnızca iddia edilen darbeye teşebbüs hareketi ise bu konuda yazılı veya yazılı olarak hiçbir direktif almadığımı ve hiçbir kimseye direktif vermediğimi tekrar ifade ediyorum. Mahkeme adil olmalıdır.
Koşaner’den alıntı yaptı
(Emekliliğini isteyen Genelkurmay eski başkanı Işık Koşaner’in veda mektubuna değinerek) * Bu bir feryattır. Haksızlığa, hukuksuzluğa, insani ve vicdani değerleri hiçe sayan planlı bir komploya ve tertibe karşı Türk Silahlı Kuvvetlerinin isyanıdır.”
Reddi hakim talebi
Sanık avukatları reddi hakim talebinde bulundu. Taleplerin değerlendirilmesi için dava dosyasının, 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verildi. 21 tutuklu sanığın tahliye istemini reddeden mahkeme heyeti duruşmayı 3 Ekim’e erteledi.
İzleyicilerden Balanlı'ya: ‘Sakin olun Paşam biz arkanızdayız’
Duruşmada Balanlı ile mahkeme başkanı Ömer Diken arasında gerginlik yaşandı:
Balanlı: Neden sözümü kesiyorsunuz?
Diken: Duruşmayı yöneten benim, keserim.Islık çalan bir bayan izleyici: Ben çaldım hakim bey!
Diken: (Balanlı’ya dönerek) Sesinizi yükseltmeyin, mahkemeye karşı kimse sesini yükseltemez. Normal bir metin olarak okuyun
Balanlı: Sesimi yükseltmiyorum. Herkes duysun diye sesli okuyorum.
Diken: (Seyircilere) Burası arena değil. Bir daha alkışlayan olursa dışarı çıkarırım
Sesimi kimse kısamaz
Duruşmaya ara verildiği sırada izleyiciler, Orgeneral Balanlı’ya “Sakin olun paşam. Sizin arkanızdayız. Sesinizi kimse kısamaz.” dedi. Balanlı ise “Nasıl sakin olayım. Haksız yere burada tutukluyuz. Avaz avaz bağıracağım her yerde. Yüksek sesle söyleyeceğim. Sesimi kimse kısamaz” dedi.
Balyoz’un tek kadın subayı
İkinci Balyoz davasının tutuksuz sanıklarından Deniz Hakim Yarbay Tülay Delibaş, dün Silivri’deki duruşma salonuna böyle geldi. Halen Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nde görevli Yarbay Delibaş hakkında, “Bakanlar Kurulu’nu görevini yapamaz hale getirmeye teşvik” iddiasıyla 20 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Olay tarihinde yüzbaşı rütbesinde bulunan ve Gölcük’te görevli olan Delibaş’ın “Önleyici hukuki önleyici tedbirler” başlıklı bir belge hazırladığı, Oramiral Özden Örnek adına imzaya açılan belgede, SUGA Harekat Planı ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın yeniden yapılandırması faaliyetlerinin istenilen seviyeye ulaşmadığı belirtiliyor. 43 yaşındaki Delibaş, Gölcük’teki görevinin ardından, Ankara’da Genelkurmay Askeri Savcılığı’nda görevlendirildi. Bu görevi sırasında “Halkı askerlikten soğutmak” iddiasıyla askeri mahkemede yargılanan ve aralarında Şanar Yurdatapan, Ali Nesin, Lale Mansur ve Etyen Mahcupyan’ın da olduğu sanıkların davasında askeri savcı olarak görev aldı. Yarbay Delibaş, 2004 yılı sonunda AYİM’e atanmıştı.