Balat' ta çocuk olmak

Balat' ta çocuk olmak
Balat’a yerleşen ve çocuk kitapları yazan Tim Davis Semih ve Balat’ın Bulutu’nda bir çocuğun gözünden dünyayı anlatıyor Balat’ın tarihi, özellikle Musevi mahallesi olarak Bizanslılara kadar dayanıyor. Osmanlılar döneminde de Yahudi yerleşim yeri olan Balat; mimari yapısı, içinde bulunan kilise ve sinagogları, hamamı ve çarşısıyla sosyoekonomik ve kültürel açıdan İstanbul’un yaşayan önemli semtlerinden biri olmasına rağmen en parlak dönemini 17. yüzyılda yaşamıştır. Haliç’te deniz ticaretinin azalmasıyla önemini yitirirken 1894 depremi ve büyük yangınlar semti daha da önemsiz hale getirdi, ancak Balat son yıllarda eskisi gibi olmasa da yeniden popülerlik kazandı... Özellikle Avrupa Birliği ile Fatih Belediyesi’nin işbirliği sonucunda iyileştirme çalışmaları her geçen gün semtin çehresini daha bir değiştirir oldu. Yabancılar ve tarihi dokuyu solumak isteyen İstanbullular burada oturmak için emlakçıların kapılarını aşındırmaya başladı. Tim Davis’te o “yabancılar”dan biri. Taraf'tan alınan bilgiye göre Davis, 1998 yılında geldiği İstanbul’da şimdi Balat’ta yaşıyor. Balat’ta yaşarken Balat’a dair bir şeyler yapmak istemiş olacak ki Mandolin Yayınları tarafından yayımlanan Semih ve Balat’ın Bulutu masal kitabını yazmış, resimlemiş ve eşi Senem Davis de Türkçe’ye çevirmiş. Nottingham Üniversitesi’nde edebiyat ve felsefe eğitimi alan Tim Davis 1970 İngiltere doğumlu. Hem İngiltere’de hem Türkiye’de edebiyat ve kültür dergilerinde pek çok makalesi yayımlanmış. Davis, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde “yazma becerileri” üzerine ders veriyor. Edebiyat dışında resim ve müzikle ilgilenen yazar, Semih ve Balat’ın Bulutu’nda sekiz yaş ve üzeri çocuklara seslendiği gibi, aynı zamanda, daha küçük çocuklara da ebeveynleri tarafından okunmasını sağlıyor. Semih’in hayal dünyası Semih, geniş bir hayal gücü olan, İstanbullu bir çocuktur. Ailesi ile birlikte, İstanbul’un en eski semtlerinden biri olan Balat’ta yaşamaktadır. Balat tarihi evleri, dar sokakları ve altında saklı olduğu söylenen gizli geçitleri ile Semih’in hayal dünyasında da sık sık yer alır. Bir gün Semih, o gece çok büyük, o zamana kadar olanların en büyüğünden bir fırtınanın çıkacağını öğrenir. En iyi arkadaşı Murat ile birlikte geceleyin gizlice teraslarına çıkıp fırtınayı seyretmek üzere sözleşirler. Ancak uykuya yenik düşen Semih sonunda terasa çıkabildiğinde, karşısında fırtına bulutları yerine bir sarmaşığa takıldığı için hareket edemeyen, yolunu kaybetmiş bir bulut bulur. Semih bulutla birlikte Balat’ın ve İstanbul’un çatılarının üzerinde uçar, gökyüzüne çıkar. Sonunda bulut, yağmur olup yabancı bir gezegendeki gölün üzerine yağar. Tabii Semih’le birlikte. Evdekiler kaybolduğunu fark etmeden, bir an önce eve dönmesi gerekmektedir Semih’in. Böylece çok bilgili gözüken bir leyleğe eve dönüş yolunu sorar Semih. Leylek, Düşünce Balığı’nı bulması gerektiğini, onun en büyük problemleri bile kolaylıkla çözeceğini söyler. Ancak Düşünce Balığı’nı sadece Önemli Bir Fikri olursa görebilecektir. Peki ne hakkında Önemli Bir Fikir? “O hiç önemli değil,” diye viyaklar leylek. Böylece Semih’in yolculuğu yeniden başlar... Semih ve Balat’ın Bulutu masalı çocukları sihirli bir dünyanın içine sürüklerken hem çevrelerine olan ilgilerini arttırmak hem de hayal dünyalarını zenginleştirirken düşünmelerini sağlamayı amaçlıyor.