Balbay: Bu yargılamanın çok ağır bir işkence

Balbay: Bu yargılamanın çok ağır bir işkence
 T24- İkinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıklarından olan gazeteci ve CHP Milletvekili Mustafa Balbay, mesleki birikim açısından kendisini bu ülkeye hizmet edebilecek en ideal yaşta hissettiğini belirterek, ''Parlamentoda da bu ülkenin kaderine yön verebilecek 550 kişiden biriyim. Gazetecilik birikimimin yanında siyasetçi olarak da hizmet etmek istiyorum'' dedi.İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada konuşan Balbay, kendisinden ele geçirilen dijital verilere ilişkin bilirkişi raporunun mahkemeye gelmediğini belirterek, ''Aradan 9 ay geçti. Siz özel yetkilisiniz. Bir kurum size 15 gün içinde cevap vermek zorunda. Cevap verilmediğinde bunu suç sayabilirsiniz. Cevap vermezse gerekçesini bildirmek zorunda. Bizi tutuklu yargılamaktasınız. Bu raporun gelmemesi benim mi, yoksa sizin kusurunuz mu? Yoksa önemsemiyor musunuz?'' dedi.Kendisinden ele geçirilen dijital verilerin 2 Şubat 2007'de saat 03.18 ile 03.20 arasında oluşturulduğunu ifade eden Balbay, mahkemeden hiçbir şeyi saklamadığını, 26 kitabının belgelere dayalı olduğunu heyete gösterdiğini anlattı.''Bundan sonra tutuklu yargılamaya devam edilmemi sorgulamanızı istiyorum'' diyen Balbay, tutuksuz sanıklardan emekli Orgeneral Hurşit Tolon'un 7-8 ay tutuklu yargılandıktan sonra tahliye edildiğini anımsattı.Tolon'un tutuksuz yargılanırken savunmasının alındığını belirten Balbay, şöyle devam etti:''Ne değişiyor sayın heyet? Tabii ki yargılanma duygusu bile ağır, ancak tutuksuz yargılama yapabilirsiniz. Hakkımdaki belgeler ve iddialar ortadır. En son okuduğum meslektaşınızın kitabında 'Bir engizisyon mahkemesi tutukladıysa 1 ay içinde yargılama başlasın' diyor. Bizim durumumuz artık çok ağır bir yargılanma cezasıdır. Bu yargılamanın işkence olduğunu görmenizi istiyorum. Buradan zorlayarak terör örgütü ortaya çıkarmaya çalışılıyor.'''Milletvekilliği görev süremin yüzde 15'i dolmuştur'Odatv'de yapılan aramalar sonrası açılan dava kapsamında tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevinde rahatsızlanan ve daha sonra hayatını kaybeden Kaşif Kozinoğlu'nu hiç tanımadığını ifade eden Balbay, ''Devletin çeşitli birimlerinde görev almış kişinin bu suçlamalarla karşı karşıya kalmasıyla içindeki yıkımı hissedebiliyorum. Buna dayanamayacağını düşünüyorum'' dedi.Terörist ilan edilmeye hazır olmadığını belirten Balbay, şöyle konuştu:''Bizim yargılanma biçimimiz 'hukukun önünde herkes eşittir değil', 'suçun önünde herkes eşittir' durumu. Mesleki birikim açısından kendimi bu ülkeye hizmet edebilecek en ideal yaşta hissediyorum. 80 ülke dolaştım. Parlamentoda da bu ülkenin kaderine yön verebilecek 550 kişiden biriyim. Gazetecilik birikimimin yanında siyasetçi olarak da hizmet etmek istiyorum. Meclis'te bana görev verilirse 'şu olabilir mi' diye çalışan bir insanım. Meclise yansıtabileceğim enerji ve birikime sahibim. Milletvekilliği görev süremin yüzde 15'i dolmuştur. Atatürk'ün kurduğu yüce Meclis'e hizmet etmek istiyorum.''Kozinoğlu'nun ölümüTutuklu sanıklardan Hasan Ataman Yıldırım da aynı koğuşta kaldığı Kaşif Kozinoğlu'nun ölümüne değinerek, şunları anlattı:''Koğuş arkadaşım Kaşif Kozinoğlu, 'Ben niye buradayım?' diye soruyordu. Durumunu asla hazmedemiyordu. Bazı televizyon kanallarının söylediği gibi yurt dışından getirilmedi. Kendisi gelerek teslim oldu. Taleplerine verilen olumsuz cevaplar nedeniyle deli oluyordu. Biz de verilen basmakalıp cevaplar nedeni ile moralini bozmaması gerektiğini belirterek teselli etmeye çalışıyorduk. Bu durumlarla alakalı çok sayıda yazı yazdı. Edebi yönü de olduğu için şiirler de yazdı. Bize savunma niteliğinde konuşmalar yapıyordu. Bu konuları savunma olarak hazırladı. 40 sayfaya yakın savunmasını yazdı. Bunu ben düzenleyip iki suret çıktı aldım ve kendisine verdim. Stresinden dolayı da vefat etti.''Diğer koğuş arkadaşı tutuklu sanık Hasan Atilla Uğur'un hasta olduğunu belirten Yıldırım, istedikleri GATA ya da Çapa Tıp Fakültesine sevkinin yapılmadığını kaydetti.Yıldırım, ''Gün geçtikçe eriyor. Sağlık durumu çok ciddi. Ancak sızlanmıyor. Koğuşumda bir acı yaşadım. İkincisini daha yaşamak istemiyorum'' diye konuştu.