Vatan gazetesi yazarı Okay Gönensin, 'günlükler'e ilişkin kaleme aldığı 20 Mart tarihli köşesinde, Mustafa Balbay'ın gazetetecilik suçu işlediğini savundu. Gönensin, köşesinde şunları yazdı: Balbay’ın günlükleri ve gazetecilikCumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’ın tutuklanmasının ardından ortaya çıkan günlükleri hakkında yazmak için bekledim. Nedeni, günlüklerin gerçek olup olmadığını anlamaktı. Aradan geçen sürede Balbay, avukatları ve Cumhuriyet Gazetesi bu günlüklerin gerçek olduğunu “zımnen” kabul etmiş oldu. Cumhuriyet de bunları yayınlayacağını ilan etti. Cumhuriyet’in yayınlayacağı günlüklerle Balbay’ın tutuklanmasına yol açan günlükler arasında bazı farklar olabilir. Ama bunlar esas olarak kabul edilmiştir. Günlüklerin “gazetecilik” faaliyeti içinde kalıp kalmadığını anlamak için bazı başka örneklerden yola çıkılabilir. Genç bir gazeteci arkadaş, polis muhabiri olarak polis müdürleriyle aynı türden konuşmalar yapmış olsa, polis müdürleri bu arkadaşımıza “bizden” gibi davranıyor olsa, gazete yöneticisinin yapacağı, o arkadaşı en azından polis muhabirliğinden almaktır. Bir gazeteci arkadaş, diyelim ki iş adamlarıyla bu kadar yakınlaşmış, onların kendi iç mücadelelerini tartışıyor ve “biz” olarak konuşuyor. Bu örnekte de o arkadaşın gazetecilik sınırlarını aştığı bellidir ve ne ölçüde aştığına bağlı olarak ya görev alanı değiştirilir ya da mesleki faaliyeti sona erer. Konumuz olan günlüklerde ana konu, siyasi iktidarın nasıl uzaklaştırılacağı tartışmasıdır. Gazeteci ile bu tartışmaya girenler devletin üst düzey asker bürokratlarıdır. Gazeteci bu faaliyetleri izler, ama halka, kamuoyuna iletmek için izler, bunun için “gizli” toplantılara katılamaz, o toplantılarda “ne yapacağız” sorusuna cevap arayamaz. Gazeteci, gazetesine bu faaliyetlerin amaçlarına uygun şekilde manşet attırdığı için övünemez, bunun için tebrikleri de kabul edemez. Günlüklerin yazarına, bu nedenle hukuki bir sorumluluk yüklenmesi ayrı bir konudur. Ama günlüklerin içeriği, tarzı bir gazetecilik suçudur. Günlüklerin yazarının gazetecilik faaliyeti dışına çıktığının kanıtıdır. Gazetecilik ilkeleri, gazetecilik işlevi ve etiği açısından Mustafa Balbay’ın durumu bu kadar açıktır. Umarız ki Balbay, bu gazetecilik suçunu başka alanlara taşımamıştır ve özgürlüğüne kavuşur. Ama eğer bir gazetecilik ahlakına inanıyorsak, Balbay’ın işlediği gazetecilik suçunun bu mesleğe devam etmesine engel olduğunu kabul etmek zorundayız.