Kitaplarını imzalayarak gazeteci Mustafa Balbay’a destek veren meslektaşları, günlükler ortaya çıktıktan sonra pişman olmadıklarını söyledi.Ergenekon soruşturmasında Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’a ait olduğu öne sürülen ve darbe hazırlıklarını ortaya çıkaran günlükler tartışılıyor. Tutuklanmasından sonra Cumhuriyet’te düzenlenen ‘Balbay’la dayanışma’ gününde Balbay adına kitap imzalayan gazetecilere ‘darbe günlükleri’ni sorduk. İşte yanıtlar: Mehmet Barlas (Sabah): Bu konunun kararını yargı vermeli. Böyle bir şey yaptıysa, günlükleri doğruysa, çok yanlış. Balbay’a Ergenekon’dan içeri alındığı için değil, bir gazeteci ve hapiste olduğu için gittim. Şunu da sorabilirsiniz: Balbay’la dayanışmaya girdin de neden Hüseyin Üzmez’le girmedin? Bu soruyu sorarsanız; cevabını bulmakta zorlanırım. Bunu niye yaptığımı yazdım ve açıkladım. Balbay’a gittiğim için pişman değilim. Nail Güreli (Milliyet): Bunlar daha önceden yayımlanmış olsaydı, değerli ve sevgili meslektaşım Mustafa Balbay’a destek eylemine yine katılırdım, bugün de katılırım, yarın da. Olayların geneline bakacak olursak Ergenekon denilen soruşturma, yargı tarafı bir yana, bu konunun siyasallaştırıldığını düşünüyorum. Benim için sorun; basın özgürlüğünün, ifade özgürlüğünün, demokrasinin en başta da hukukun üstünlüğünün korunması ve cesaretle savunulmasıdır. Melih Aşık (Milliyet): Ben bu meseleye bir meslektaşın hukuku adına bakıyorum... Evrensel kuraldır; insanlar suçlulukları ispat edilinceye kadar suçsuzdur. Bu sürecin ihlal edilerek insanların yargısız infaza uğratılmasına karşıyım. Balbay’ın suçluluğu veya suçsuzluğuna da ben karar veremem. Ama onun adil yargılanma hakkını savunurum. Onunla dayanışmamız bence, suçsuzluğunu ispata yönelik değil adil yargılanma hakkını savunmaya yönelikti. Ahmet Hakan (Hürriyet): Bilemiyoruz, notlar gerçekten Balbay’a mı aittir, değildir. Balbay’ın olsa dahi henüz yargılama bitmedi. Yargılama aşamasında notların basına sızdırılması doğru değil. (Notlardaki ifadeleri için) Demokrasi açısından talihsiz cümleler. Bunları ayıplayabilir, eleştirebiliriz fakat bu cümleler nedeniyle Balbay’ın hükümete karşı silahlı bir örgütün içerisinde olduğunu iddia etmek imkânsız görünüyor. (Notları daha önce okusaydı gider miydi, sorusuna karşılık) Gitme fikrimi değiştirmez, yine giderdim. Metin Uca (CNN Türk): Siz bir darbe toplantısında bulunabilirsiniz fakat orada gazeteci olarak tanıklık etmiş olabilirsiniz. Ergenekon adında bir yapılanmanın varlığına inanmaktayım. Bu örgütün aydınlatılması için sonuna kadar gidilmesini düşünüyorum. Fakat böyle gazetecilik adına yapılan işleri, sadece muhalif olduğu için baskı altına almak yanlıştır. Günlükleri daha önce okusaydım da Cumhuriyet’e desteğe giderdim. Turgay Olcayto (Evrensel- Türkiye Gazeteciler Cemiyeti yöneticisi): Balbay’ın imza gününe katıldık. Bu aynı görüşte olduğumuz anlamına gelmez, meslektaşımıza destek. Gazetecilerin devletle bu kadar içiçe olmasına destek vermiyorum. Eğer bunlar doğru ise desteğe gitmezdim. Merdan Yanardağ (KanalBiz): Hiç değişmedi görüşüm. Mustafa Balbay’ın anlaşılan o ki bir günlük tutma alışkanlığı var. Hasan Cemal’in ‘Kimse Kızmasın Ben Kendimi Yazdım’ kitabının da suç olması gerekir. Örneğin Nazlı Ilıcak 12 Mart’ın işkence köşkü Ziverbey’in gizli notlarını yazmıştır. Kimin sızdırdığı belirlenmelidir. Bunları yayınlamak suçtur. (Radikal)