Balıkesir Valisi'nden Zeytinli Rock Festivali açıklaması: Yaşam tarzına müdahale yok; şirket, asgari koşulları sağlamadı

Balıkesir Valisi'nden Zeytinli Rock Festivali açıklaması: Yaşam tarzına müdahale yok; şirket, asgari koşulları sağlamadı

Sabah yazarı Melih Altınok, köşesinde, Zeytinli Rock Festivali'nin yapılmasının engellenmesine ilişkin olarak, Balıkesir'de Vali Hasan Şıldak ve Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz ile yaptığı görüşmeye yer verdi. 

Altınok, yazısında şu ifadeleri kullandı:

"Şıldak tamamen yasalara göre hareket ettiklerini, yaşam tarzına müdahale gibi bir durumun söz konusu olmadığını söylüyor. İlde her yaz olduğu gibi pek çok festival ve konserin yapıldığını ve planlandığını, hepsine de destek verdiklerini anlatıyor.

Organizasyon şirketinin diyalog yerine ayrıcalık talebinde ısrarcı olduğunu, tartışmayı politik zemine çektiğini, bu yüzden de sürecin kilitlendiğini ve yargının devreye girdiğini söylüyor.

Vali kararın ildeki bazı derneklerin şikâyeti üzerine alınıp alınmadığına dair sorumu da kesin bir dille yanıtladı...

Şikâyet üzerine değil, şirketin tuvalet, güvenlik vb. asgari şartları bile yerine getirmediğinin saptanması üzerine devreye girmişler. İçişleri Bakanlığı müfettişleri de söz konusu şirketin etkinlik için gerekli ruhsatlara sahip olmadığını saptamış.

Herkes yasalara uymak zorunda. Yerel yöneticilerin, mülki idarenin böylesine bir organizasyon için barınma, tuvalet gibi temel koşulları talep etmesi de gayet normal. Bu asgari şartların yerine getirilmesi, festivale yatılı gelen gençler kadar ilçe sakinleri için de bir hak.

Bu söylenenlere sanırım kimsenin itirazı olmaz. Ne var ki gelenekselleşen bu festivale katılmak, eğlenmek de gençlerin hakkı.

Büyükşehirin ve ilçe belediyelerinin işbirliğine gidip eksiklikleri rahatlıkla giderebileceğini düşünüyorum. İçki satışı ve güvenlik standartları gibi konularda da zaten yasaların ne dediği ortada. Polis, jandarma, zabıta birkaç gün boyunca eksiksiz bir denetimle potansiyel sorunları en aza indirgeyebilirlerdi.

Eğer bu noktada şirket hâlâ uzlaşmaz tavrını sürdürürse ve ayrıcalık talebinde ısrar ederse de sorumlusu kendileri olurlardı. Şu an itibarıyla kamuoyundaki algının tam tersi olduğu ortada."