Yargılamasının yeniden yapılması gündeme gelen Balyoz davasının kararını veren mahkeme heyetinin başkanı Ömer Diken, yasalara göre dosyayı yeniden açmanın şartlarını anlattı. Diken, ‘Benim vereceğim bir karar olmadığı için bekleyin görün, diyorum. Mahkemeler boş değil’ dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Siyasi Başdanışmanı Yalçın Akdoğan’ın “Orduya kumpas kuruldu” sözlerinin ardından Ergenekon ve Balyoz davalarının yeniden görülmesine ilişkin formül arayışları tartışılırken, Balyoz davasını karara bağlayan 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Başkanı Ömer Diken, Milliyet gazetesinden Esra Alus’a konuştu.
Yargılamanın yenilenmesi konusunda Balyoz hükümlülerinin başvuruda bulunduğu İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin başkanı Ömer Diken, mahkemeye yapılan başvuruların bir üst mahkemeye gönderilmesine ilişkin şunları söyledi:
“Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda (CMK) hâkimin davaya bakamaması halleri vardır. Bir hâkimin davaya bakamaması veya davadan çekilmesi halinde yerine kimin bakacağı konularını bir üst mahkeme belirler. Bu CMK’daki usul hükümleri gereğincedir. Silsile halinde bir üst mahkemeye talepler gönderilmiştir.”
Diken, Balyoz davası kararına ilişkin eleştirilerle ilgili de “Onları şu an konuşamam ama hukuk her zaman işler. Bekleyin görün. Benim vereceğim bir karar olmadığı için bekleyin görün, diyorum. Mahkemeler boş değil. ‘Bir evrak gelse de hemen bir karar vereyim’ diye beklemiyorlar. Her şeyin bir sırası var. O evraka sıra gelince evrak değerlendirilir. Bu çok çok acil bir konu değil. Neticede Yargıtay’ca onanan bir karar var ortada” ifadelerini kullandı.
Uzun bir süre Yargıtay’da tetkik hâkimi olarak görev yapan Diken’in yeniden yargılamanın sıklıkla uygulanan bir yöntem olup olmadığına ilişkin sorumuza verdiği cevap ise şöyle:
“Biz bunu daha çok AİHM’de ihlal kararı alınan dosyalarda, tabii daha çok 90’lı yıllarda, verilen kararlarda uyguluyoruz. AİHM’nin hukuka aykırı dediği delili çıkarıyoruz, kalan delillerle tekrar karar veriyoruz. Bu çoğu zaman da hükmün onanması şeklinde oluyor. Mesela ‘Sanığın işkence görmüş olduğuna dair şüphe vardır’ deniyorsa onun ikrar beyanına dayanamazsınız. Biz o ikrar beyanını çıkarıyoruz.
Geriye ne kaldı? Örneğin mağdur terör örgütü adına kendisinden haraç isteyen, tehdit eden kişiyi teşhis etmiş o teşhis beyanı. ‘Bizim için yeterlidir’ diyoruz ve önceki kararı onuyoruz. Yeterli değilse ki önceki kararı şu ana kadar kaldırdığımız olmadı ama bu da hukuken mümkün.
Hukuki prosedür bu. Zamanı geldiğinde herkes bunu değerlendirir. Ben Yargıtay’da çalışırken böyle çok dosya gelirdi. Bizim mahkemelerimiz yargılamanın yenilenmesi konusunda tecrübesiz değil. Sıkıntı olmaz yani. Arkadaşlar değerlendirebilirler. Daha doğrusu özel yetkili ağır ceza mahkemelerinden bu AİHM kararları sebebiyle CMK 311’e madde eklendi.
‘AİHM’den ihlal geldiğinde yeniden yargılama yapılır’ maddesi gereğince yeniden yargılama konusu mahkemelerin ellerinden çok geçiyor.”
Hâkim Diken son günlerde kamuoyunda tartışılan yeniden yargılama prosedürünün nasıl işleyeceğini de şu sözlerle açıkladı: “Yargılamanın yenilenmesinin 3 aşaması var. Birinci aşama talebin incelemeye değer olup olmadığının belirlenme aşamasıdır. Bu aşamada heyet, talebin incelemeye değer olup olmadığına karar verir. Burada hiçbir şeyi incelemez sadece taleple ilgili hareket eder. ‘İncelemeye değer bir şey görmedim’ derse reddeder. Bu itiraza tabi bir karardır. İkinci aşamaya geçerse ‘Bunu biraz inceleyeyim, burada bir ciddiyet var, şu şu konularda deliller sunulmuş’ der. O zaman o delilleri inceler. Duruşma yapabilir, taraf çağırabilir ya da tekrar bir yerlerden delil isteyebilir. ‘Araştırılması gereken konular var’ dedikten sonra talebin reddine karar verebilir. Bu da itiraza tabidir ya da yargılama talebinin kabulüne karar verir. Üçüncü aşamaya geçer ise, ki bu esas aşamadır, bu aşamayı reddederse bu da itiraza tabidir. Üçüncü aşamada duruşma açar bu kez tarafları çağırır ve gerçekten burada yargılamanın yenilenmesine etkili olacak delilleri inceler. İki karar verir sonuçta. Önceki hükmün onanması ya da ‘önceki hükmün ortadan kaldırılmasına ve şu şekilde yeniden karar verilmesine’ der. Bunu da tüm sanıklarla ilgili, belli sanıklarla ilgili ya da belli cezalar ile bazı suç vasfına yönelik verebilir. Bu ise temyize tabidir.”