T24 - Taraf gazetesinin, “Balyoz Planı” kapsamında oluşturulduğunu öne sürdüğü, ‘darbe kabinesi’nde yer alan isimler sert tepki verdi.
Ben darbezedeyim
Hikmet Çetin (‘Başbakan Yardımcısı’ olarak adı geçen NATO’nun Afganistan’daki Kıdemli Sivil Temsilcisi): Ben darbezedeyim. 12 Eylül’de Meclis’ten çıkarılmış, yurtdışına çıkışı yasaklanmış biriyim. Ben, her sorunun demokrasi içinde çözüleceğine inanan bir insanım. Zaten bunun ne olduğu da belli değil. Afganistan’da geçen yıllarım, bugüne kadar yaptıklarım belli. Ama herkes her şeyi yazabiliyor, öyle bir dönem yaşıyoruz.
Paşalar demokrattı
Rüştü Kazım Yücelen (‘Enerji Bakanı’ olarak adı geçen ANAP’lı eski İçişleri Bakanı): Gülüyorum. Deli saçması. Asker değilim, ama İçişleri Bakanlığı yaptığım dönemden biliyorum, EMASYA planları doğrultusunda tatbikat, senaryo, harp oyunları yapılırdı. Ancak, yüzlerce kişiyi toplayarak ihtilal planı yapılacağını düşünemem, ihtimal de vermem. Yüzlerce kişiyle ihtilal planı mı yapılır? Darbe kabinesi denilen listedeki isimleri tanıyorum, çoğu arkadaşım. Ama ne bir araya geldik, ne konuştuk, ne de ima ya da şaka yoluyla bu yönde bir konuşma oldu. Cevap vermek bile deli saçması geliyor bana. Böyle bir ortamda bunların tartışılması saçma geliyor bana.
Saçmanın daniskası
Işın Çelebi (‘Ulaştırma Bakanı’ olarak adı geçen ANAP’lı eski bakan): Demokrasinin ve sivilleşmenin bayraktarlığını yapmış, AB üyeliğine yürekten inanmış ve bunun için mücadele etmiş, özelleştirme yasasının hazırlanmasından tutun özelleştirme fikrinin Türkiye’de yerleşmesi için çaba göstermiş biri olarak adımın orada geçmesini deli saçmasının da ötesinde deli saçmasının daniskası olarak niteliyorum.
Tokadı biz yemiştik
Bayram Meral (‘Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’ olarak adı geçen Türk-İş eski Başkanı ve CHP İstanbul Milletvekili): Bunlar saçma şeyler, hayal mahsulü. Böyle bir şey ne olur, ne de bunun olmasını kimse tasvip eder. Son derece çirkin, saygısızca bir şey. Ayıp denen bir şey var. Bu ülkenin bu kadar sorunu varken bu işlerle uğraşmak ülke sorunlarını saklamak, gizlemek anlamına gelir. Ben sendikacıyım. Sendikalar da en büyük tokadı 12 Eylül’de yemiştir. Biz o günleri yaşamış, bilen insanlarız. Ömrüm parlamenter sistemi savunmakla geçti. Böyle bir şeyin olabileceğini de zannetmiyorum. Kim inanır ki, olacak iş mi? Bu kadar komik bir iş olur mu? Sözde gündem yaratıyorlar, ülkeyi böyle noktalara getirmek ayıptır. Bunlar ne insanların hoşuna giden ne de kabul edeceği şeylerdir. Ülkenin yolsuzluk, hırsızlık, işsizlik gibi ciddi sorunları var, bunlarla uğraşılması gerekir. Balyoz darbesi olacakmış, ben de bakan olacakmışım, bunlar hayal mahsulü şeyler. Rıfat (Hisarcıklıoğlu) Beyi çok iyi tanıyorum, başbakanlığı versen de kabul etmez.
Gündem değişiyor
Nur Serter (‘Çevre Bakanı’ olarak adı geçen CHP İstanbul Milletvekili): Bu kadar anlamsız bir şey olabilir mi? Bir karargâh oluştur Türkiye’de, ülkede gündeme değiştirmek, AKP’nin oy kaybını telafi edici bir mağduriyet yaratmak için sahte darbe planlarını pişirip pişirip kamuoyunun önüne sür. Kendin pişir kendin ye. Bunların hiçbir şekilde ciddiye alınacak tarafı yok. Benim isminin orada yer almasına cevap bile vermeye gerek duymuyorum. 21. Yüzyıl’da artık Türkiye’de bir askeri darbeyi düşünmek, kurgulamak ya da böyle bir olayın içinde yer almak sözkonusu bile olamaz. Bunu şiddetle reddediyorum. Bu ancak, Silahlı Kuvvetler’in saygınlığını ortadan kaldırmaya yönelik bir projenin parçasıdır. Pek çok sahte plan, belge sunuldu, bunu deli saçması olarak niteliyorum.
Hayal mahsulü
Mehmet Nuri Yılmaz (‘Devlet Bakanı’ olarak adı geçen Diyanet İşleri eski Başkanı): Olmayan bir şey üzerinden ne konuşalım. Darbe hiçbir zaman arzu edilen bir şey değil. Ne darbe olsun ne de biz bakan olalım. Böyle bir şeyi hiç duymadık. Hayal mahsulü bir şey. Böyle bir şey olmamış. Olmamış bir şey üzerinden konuşmak da anlamsız. Aslı var mı yok mu, doğru mu yanlış mı bildiğimiz bir şey yok ki. Ortalık toz duman, ne diyelim. İnşallah sonu hayırlı olur.