MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yargıtay'ın Balyoz Planı davası kararına ilişkin, "İstanbul Milletvekilimiz Sayın Engin Alan başta olmak üzere, terörle mücadelede eşsiz kahramanlık ve başarılar gösteren saygın isimlere yargı kanalıyla uygulanan karartma kampanyasının ve darbeci suçlamasının hukukun objektifliğine hasar verdiği ortadadır" değerlendirmesi yaptı.
Bahçeli, yazılı açıklamasında, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Balyoz Güvenlik Hareket Planı davasının 21 Eylül'de sonuçlandığını, çok düşündürücü ve vicdanen çok yaralayıcı bir tablo ortaya çıktığını ifade etti.
'Yok hükmündedir'
Söz konusu mahkemenin, "haklı haksız, doğru yanlış, suçlu suçsuz ayrımını isabetle yapmadan yargılamaya konu olan kişilerin önemli bir bölümüne bol keseden ceza verdiğini ve adaletin ruhunu ağır derecede incittiğini" savunan Bahçeli, açıklamasında, "İstanbul Milletvekilimiz Sayın Engin Alan başta olmak üzere, terörle mücadelede eşsiz kahramanlık ve başarılar gösteren saygın isimlere yargı kanalıyla uygulanan karartma kampanyasının ve darbeci suçlamasının hukukun objektifliğine hasar verdiği de ortadadır. Bu itibarla İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararları tartışmaya ve sorgulanmaya açık olmakla birlikte, inandırıcılığı ve milli vicdanlardaki karşılığı hemen hemen yok hükmündedir" görüşüne yer verdi.
'Milletimiz adına büyük bir kayıp'
Partisinin mahkemenin kararına yönelik ilk tepki ve değerlendirmesi 21 Eylül'de yazılı basın açıklamasıyla yaptığını anımsatan Devlet Bahçeli, şunları kaydetti:
"Bilindiği üzere, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi gerekçeli kararını 7 Ocak 2013'de açıklamıştır. Bu aşamadan sonra sırayı Yargıtay aşaması almıştır. Nihayetinde Yargıtay 9. Ceza Dairesi yapılan müracaatları değerlendirmiş ve ulaştığı kararları bugün itibarıyla açıklamıştır. Bu kapsamda aralarında İstanbul Milletvekilimiz Sayın Engin Alan'ın da yer aldığı 237 kişinin cezaları onanmakla kalmayıp, haksızlık, hukuksuzluk ve adaletsizlik de teyit edilmiştir. Ayrıca Yargıtay 9.Ceza Dairesi, 88 kişinin mahkûmiyet kararını bozmuş, daha önce verilen beraat kararlarını onaylamıştır.
'Çeteler TSK'dan intikam aldılar'
"Baskı, telkin ve yönlendirme altında verilen mahkeme kararlarının Yargıtay nezdinde düzeltilmemesi milletimiz adına büyük bir kayıp ve handikaptır. Gerçek suçlular, bölücü hainler, yolsuzluğa batanlar ve çeteler her yeri kaplamışken siyasi dürtü ve emellerle hareket eden yargının TSK'dan intikam almak için sıraya giren fırsatçılara destek vermesi tarifi olmayan bir yanlıştır.
Saldırganlar eli kanlı caniler dışarıda rahat rahat gezerken, mesela Sayın Engin Alan'ın 18 yıllık cezasının onanmasını hiç kimse izah edemeyecek ve bu rövanşist muameleyi hiç kimse unutamayacaktır" ifadesine yer veren Bahçeli, açıklamasının devamında şunları belirtti:
Her ne hikmetse milli ve manevi değerlere yönelik hakaretlere, Türklüğe yapılan saldırılara, hayat ve varlık haklarımıza karşı işlenen rezil suçlara hukuk sessiz, hukuk insanları hareketsizdir. İktidarın gölge ve güdümünde kalmış vicdanlarıyla sözde darbe davalarını Türk askeriyle hesaplaşmaya çevirenler, aldıkları talimatla cezaevlerini masumlarla dolduranlar elbette bu vebalin altından kalkamayacaklardır. Ayrıca iktidarın dayatma ve tavsiyelerine müsait hale gelen bir yargı anlayışıyla milli birlik ve huzurun sağlanması, sosyal barış ve uyumun korunması düşünülemeyecektir."
'Tarafsız hukuk en acil ihtiyaç'
Açıklamada, "Başbakan Erdoğan'ın 30 Eylül'de ilan ettiği PKK paketinden kısa bir süre sonra, ömrünü terörün bitirilmesine adayan değerli komutanlara verilen cezaların onaylanması çok manidar bir rastlantı olarak da not edilmelidir" görüşünü aktaran Bahçeli, bağımsızlığını ve tarafsızlığını yitirmiş hukuk anlayışının bundan sonra milletin hayrına kararlar veremeyeceğini, güven ve itimada layık olamayacağını öne sürdü.
Milliyetçi Hareket Partisinin tarafsız, adil, ahlaklı ve herkesin hakkını gözeten, herkese eşit mesafede bulunan bir hukuk zihniyetine hem hasret duyduğunu hem de saygı gösterdiğini bildiren Devlet Bahçeli, bunun Türkiye'nin en acil ihtiyaçlarından biri olduğunu belirtti.
Bahçeli, partisinin sahte ve üretilmiş delilerle çalkalanan, savunma hakkını ihlal eden birçok iddiayla baştan lekelenen ve kirlenen Balyoz Güvenlik Hareket Planı davasının Yargıtay safhasında, doğru, meşru ve makul bir karar çıkmadığına yürekten inandığını kaydetti.