Balyoz davasındaki dijital delillere ilişkin hazırlanan bilirkişi raporunun ardından emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın avukatı, iki dilekçe sunarak kapatılan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi hakimleri ile Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanı ve üyeleri hakkında soruşturma başlatılmasını ve görevden el çektirilmelerini talep etti.
Balyoz davası sanıkları emekli Orgeneral Çetin Doğan ve emekli Albay Hakan Büyük'ün avukatı Hüseyin Ersöz kapatılan İstanbul 10. Ağır Ceza mahkemesi Başkanı ve üye hakimleri için hazırladığı ilk şikayet dilekçesini İstanbul Adalet Komisyonu Başkanlığı aracıyla Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na gönderdi. İkinci şikayet dilekçesini ise nöbetçi İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi aracılığıyla Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'na sunan avukat Ersöz, Balyoz kararını onayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanı ve 5 üyesiyle Yargıtay Savcısını şikayet ederek haklarında soruşturma başlatılmasını talep etti.
Avukat Hüseyin Ersöz'ün kapatılan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ömer Diken ve üye hakimleri Murat Üründü, Ali Efendi Peksak ve Aytekin Özanlı hakkında Hakimler ve Sacılar Yüksek Kurulu'na sunduğu şikayet dilekçesinde haklarında idari-adli soruşturma başlatılıp cezalandırılmalarını ve halarındaki soruşturma tamamlanıncaya kadar görevden el çektirilmelerini talep etti.
6 sayfalık şikayet dilekçesinde "İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyeleri tarafından yapılan bilirkişi incelemesinde elde edilen sonuçlar, Taraf Gazetesi Muhabiri Mehmet Baransu'nun Özel Yetkili Savcılığa teslim ettiği 11, 16 ve 17 Nolu CD'ler ile Donanma Komutanlığı'ndaki aramada el konulan 5 Nolu Hard Disk ve Hakan Büyük'ten ele geçtiği iddia olunan Flash Disk içinde kayıtlı suç konusu dijital dokümanların tamamının sahte olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Gerek CD'ler üzerindeki el yazılarının başka bir yerden kopyalandığı gerekse dijital dokümanlardaki sahteciliklerle ilgili, ısrarlı tüm taleplerimize karşın "maddi gerçeğin ortaya çıkmasını engellemek için kasten bilirkişi incelemesi yaptırmayan" şikayet edilen hakimlerin sorumluluklarına gidilmesi gerektiği açıktır" denildi.
Dilekçede ayrıca, "Yargı mensupları görev aldıkları yargılama süreçlerinde tarafsız ve bağımsız hareket etmek yükümlülüğü altındadırlar. Görevlerini bu yükümlülüklerinden ayrılarak taraflı olarak yerine getiren şikayet edilen hakimler, yargılamanın her aşamasında "sistematik" hukuka aykırı karar ve uygulamalar gerçekleştirmişler ve Hakimlik vasıflarını kaybetmişlerdir" ifadelerine yer verildi.
Dilekçenin sonuç bölümünde ise, "İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 11, 16 ve 17 Nolu CD'ler, 5 Nolu Hard Disk ve Hakan Büyük'ten ele geçtiği iddia olunan Flash Disk içinde kayıtlı dijital dokümanların sahte olduğunu kanıtlayan 16 Şubat 2015 tarihli İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyelerinden oluşan Bilirkişi Heyetinin Raporu ile Bilirkişi Prof. Dr. Salih Cengiz'in 11 ve 17 Nolu CD'ler üzerindeki el yazılarının sahte olduğuna dair raporlarında yazan tespitler çerçevesinde, maddi gerçeğin üstünü örtmek için çaba sarf eden, sanıkların hürriyetini kanuna aykırı olarak kısıtlayan, sahte delilleri üreten kişileri korumak saikıyla hareket eden ve sahtecilik iddialarını araştırmayarak müvekkiller hakkında Adil Yargılanma Hakkı'na aykırı olarak hüküm kuran, Kapatılan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ömer Diken ile üye hakimler Ali Efendi Peksak, Murat Üründü ve Aytekin Özanlı hakkında idari - adli soruşturma başlatılmasını ve cezalandırılmalarını, şikayet edilen hakimler hakkındaki soruşturma tamamlanıncaya kadar görevden el çektirilmelerini saygılarımızla arz ve talep ederiz" denildi.
Avukat Hüseyin Ersöz tarafından, nöbetçi İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi aracılığıyla Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'na sunulan şikayet dilekçesinde ise Balyoz kararını onayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanı Ekrem Ertuğrul ve 5 üyesiyle Yargıtay Savcısı Hüseyin İnce hakkında idari-adli soruşturma başlatılmasını ve cezalandırılmalarını, şikayet edilen Daire Başkanı ve üyeler ile Cumhuriyet Savcısı hakkındaki soruşturma tamamlanıncaya kadar görevden el çektirilmelerini, saygılarımızla arz ve talep ederiz" ifadelerine yer verildi.
Dilekçede şu çaıklamaya yer verildi: "Maddi gerçeğin üstünü örtmek için çaba sarf eden, sanıkların hürriyetini kanuna aykırı olarak kısıtlayan, sahte delilleri üreten kişiler ile Adil Yargılanma Hakkı'na aykırı olarak karar veren Yerel Mahkemedeki Hakimleri korumak saikiyle hareket eden ve sahtecilik iddialarını araştırmak üzere bilirkişi incelemesi yaptırılması ve tanıkların dinlenmesi taleplerinin 'sistematik olarak' reddedilmesini Kanuna aykırılık olarak görmeyerek mahkumiyet hükmünü onamaları sebebiyle haklarında adli- ve idari soruşturmasını talep ediyoruz" denildi.