-Balyoz sanığından halka ağır eleştiri İSTANBUL (A.A) - 10.10.2011 - ''Balyoz Planı'' davasının tutuklu sanığı emekli Albay Suat Aytın, halkın davaya olan tavrını eleştirerek, ''Sokak köpeklerinin haklarını savunmak için yürüyüş yaparken, Peygamber ocağı ordunun itibarının zedelenmesine göz yummuştur'' dedi. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunmasını yapan Aytın, 2001-2004 yılları arasında Hasdal'da bulunan 3. Kolordu Komutanlığında ve 52. Zırhlı Tümen Komutanlığında çalıştığını belirterek, 2004 yılında kadrosuzluk nedeniyle emekli olduğunu söyledi. Soruşturma aşamasında iki kez tutuklanıp daha sonra da tahliye edildiğini belirten Aytın, 11 Şubat 2011 tarihinde 133 sanık hakkında yakalama ve tutuklama kararı verilmesi üzerine kendisinin 3'üncü kez tutuklandığını söyledi. Toplam 12 ay tutuklu kaldığını, seminerde yaptığı sunum ile ilgili suçlandığını ifade eden Aytın, suçunu bilmeden, peşin ceza kesilerek mağdur edildiğini söyledi. Aytın, 52. Zırhlı Tümen Komutanlığının görevinin, İstanbul'da güvenlik ve emniyeti sağlamak, meydana gelebilecek olası terör ve toplumsal olayları bastırmak gibi konular olduğunu dile getirdi. Halkın ''Balyoz Planı'' davasına olan tavrını da eleştirerek, ''Sokak köpeklerinin haklarını savunmak için yürüyüş yaparken, Peygamber ocağı ordunun itibarının zedelenmesine göz yummuştur. İleride halkımız bunun bedelini ödeyecektir. Ulus ordu savaşında kazanan taraf olmaz. Her ikisi de kaybeder'' dedi. Emniyette verdiği ifadesini kabul etmeyen Aytın'a Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, bunun nedenini sordu. Aytın da, ifadesinin bir suretinin verilmediğini söyledi. Aytın'ın avukatı Muammer Küçük de, müvekkilinin ifadesinin gece alındığını belirterek, Aytın'ın uykusuz olduğu için alınan bu ifadelerinin sağlıksız olduğunu belirtti. Diken'in ''Eğer müvekkilinizin uykusuz olduğunu söyleseydiniz ifadesi alınmazdı, alınsa bile geçersiz olurdu'' sözleri üzerine Aytın, sözlerini geri aldığını belirterek, polis ifadesini kabul ettiğini söyledi. Diken de, ''Bizim ifadenizi kabul edin diye bir zorlamamız yok. Nedenini söylemeniz yeterli'' sözleri üzerine avukat Küçük, ''Müvekkilimin poliste ifadesi alındığı sırada ben orada değildim. Orada olsaydım müsaade etmezdim'' diye konuştu. Müvekkilin ardından savunmasını yapan avukat Küçük, Devlet Güvenlik Mahkemelerinin kaldırıldığını, ancak adının değiştiğini, özel yetkili 3 mahkeme daha kurulduğunu söyledi. Küçük'ün sözlerine müdahale eden Başkan Diken, ''Savunma sınırlarını aşıyorsunuz. Hiçbir yerde özel yetkili mahkemeler diye bir ifade yoktur. CMK 250. maddesine göre yetkili mahkemeler diye geçer'' dedi. Sözlerine müdahale edilmemesini isteyen Küçük, ''Tahliye kararı veren hakimlerin başına neler geldiğini görüyoruz. Bunun en son örneği 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Şeref Akçay'dır. Baskılardan dolayı Şeref Akçay emekliliğini istedi. İkinci 'Ergenekon' davasında yargılanan Hurşit Tolon hakkında tahliye kararı veren İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nin iki üye hakimi Bakırköy hakimliğine atandı'' diye konuştu. Küçük, görüntülerin tutanaklara tam olarak geçmediğini ifade ederek, görüntü kayıtlarının verilmesini istedi. -Tutuklu sanıklar 32 celsede savunma yaptı- Duruşmada, ana dava kapsamında tutuklu olan 162 kişinin savunmalarının tamamlanmasının ardından tutuksuz sanıkların savunmalarının alınması aşamasına geçildi. 14 Mart 2011 tarihinde yapılan 14. duruşmada emekli Orgeneral Çetin Doğan ile başlayan tutuklu sanıkların savunmalarının alınması 32 celsede tamamlandı. Mahkeme heyeti, önce kayın validesi vefat ettiği için savunmasını erken yapmak istediğini belirten tutuksuz sanıklardan Levent Güldoğuş kürsüye aldı. İddianamede kendisinin ''Testere'' isimli operasyonun tim komutanı olarak geçtiğini belirten Güldoğuş, ''Bunu ilk kez Ankara'da savcıdan duydum. Bu listeyle adımı kimin yazdığını bilmiyorum. Kimse bana böyle bir görevin olduğunu bildirmedi. 1. Ordu'daki seminere de katılmadım. Benimle beraber olduğu iddia edilen testere timinde yer aldığı belirtilen arkadaşları daha önce hiç görmedim'' dedi. Güldoğuş, beraatını ve duruşmalardan vareste tutulmasını istedi. Tutuksuz sanıklardan Erol Ersan da, İstanbul'a ilk kez dava nedeniyle geldiğini, bir yıldır duruşmaya Batman'dan gelebilmek için maddi olarak çok harcama yaptığını söyledi. İddianameye göre sözde döküm planında sorgu timinde görevlendirildiğini, bunda yer alan kimseyi tanımadığını dile getiren Ersan, ''Davanın ilk günlerinde iki kişinin ismi yanlışlıkla yazıldığı ortaya çıkmıştı. Benim de durumum aynı diye düşündüm ama öyle bir durum ortaya çıkmadı. Ben niye buradayım bir yıldır bilmiyorum. Beraatımı talep ediyorum'' dedi. Adının yanlış yazıldığı düşüncesiyle TSK'da kendisinden başka bir Erol Ersan olup olmadığına ilişkin araştırma yaptığını, ama bulamadığını ifade eden Ersan, ''Siz komutanlıklara yazı yazar sorarsınız. Ben Bilecik'te idari işler astsubayıydım. Kimse bana illegal bir görev tebliğ etmedi. Sizin vicdanınıza sığınıyorum. Takdir sizindir. Ağır ceza heyeti hey şeye hakimdir. Biliyorum ki siz de benim masum olduğuma inanacaksınız'' diye konuştu. Duruşma tutuksuz sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam ediyor.