Gölcük Askeri Savcılığı, TSK’ya kumpas iddiaları üzerine başlattığı soruşturmada sivil mahkemeden 5 No’lu hard diskin üzerinde bulunan parmak izi örneğini istedi. Savcılık, hard diskin savcılar tarafından döşeme altında bulunduğu dönemde donanmada görevli tüm personelin parmak izini bu izle karşılaştıracak.
Damla Güler'in Milliyet'teki haberine göre, dönemin özel yetkili savcıları tarafından 6 Aralık 2010 tarihinde Gölcük Donanma Komutanlığı’nda yapılan aramalarda yer döşemesinin altında ele geçirilenler arasında 5 No’lu hard disk de vardı. Balyoz ve Poyrazköy davalarının en kritik delili haline gelen hard disk, yüzlerce askerin hapis cezası almasına neden oldu. İçinde çok sayıda suç unsuru bulunan ve sanıklar tarafından şaibeli bulunan hard disk üzerinde sanık avukatları parmak izi incelemesi yapılmasını talep etti.
Bu talep, Gölcük Donanma Komutanlığı’na yapılan baskından hemen sonra polis tarafından hard diskte parmak izi incelemesinin yapıldığı ortaya çıkardı. İstanbul Emniyeti tarafından savcılığa gönderilen rapor, parmak izi incelemesinin dışında ilginç bir ayrıntıyı da gözler önüne serdi. Rapora göre donanmada yapılan aramadan 1 gün sonra Kriminal Polis Laboratuarı 5 No’lu hard disk üzerinde ‘tozlama yöntemi’ ile parmak izi incelemesi yaptı ve 1 kişinin parmak izine rastladı. Aynı raporda ‘tozlama yöntemi ile ancak son 4-5 gün önce kalmış olan izler tespit edilebileceği bilgisine de yer verildi. Dava sürecinde yapılan incelemelerde hard disk üzerindeki parmak izinin sanıklara ait olmadığı anlaşılırken, kime ait olduğu bulunamadı.
Hard diskteki parmak izi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi başdanışmanı Yalçın Akdoğan’ın “Türk Silahlı Kuvvetleri’ne kumpas kurulduğu” iddiasının ardından Gölcük Askeri Savcılığı’nın başlattığı soruşturmayla yeniden gündeme geldi.
İlk iş olarak bu parmak izinin peşine düşen savcılık, Poyrazköy davasının görüldüğü İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazı yazarak hard disk üzerindeki parmak izinin örneğini istedi. Askeri savcılık, donanmada arama yapıldığı dönem görevli olan tüm askerlerin parmak izi ile bu izi karşılaştırarak hard diski oraya kimin koyduğunu tespit etmeye çalışacak. Savcılık, ayrıca HTS kayıtlarını da inceleyerek birlikte görevli askerler arasında hard diskin bulunduğu dönemden önce ya da sonra sıra dışı bir görüşme yapılıp yapılmadığını araştıracak.
Hard diskin bulunduğu odanın sahibi sanık Binbaşı Kemalettin Yakar, yer darlığı nedeniyle döşemenin altını arşiv olarak kullandıklarını ancak bulunan hard disk içindeki belgelerin içeriğinin değiştirildiğini öne sürmüştü. Poyrazköy davası sanıkları da hard diski oraya kendilerinin koymadığını, ancak dışarıdan sivil birinin de o odaya giremeyeceğini söylemişlerdi. Hard diske ilişkin kuşkuları son dönemde en çok dile getiren ise, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ oldu. Başbuğ, TSK’ya yönelik kumpasın ortaya çıkarılması için 6 Aralık’a 2010’a dönülmesi gerektiğini belirterek, “O belgeleri oraya kim koydu? Belgeyi koyan bir asker mi? Bu asker bir an önce bulunmalıdır. Bu askerin bulunması yeniden yargılamanın önünü açar” demişti.
TÜBİTAK, Balyoz Davası ile Poyrazköy davasının temelini oluşturan 5 no’lu hard disk için “Tarih ve saatiyle oynanmış” raporu vermişti. Balyoz davası avukatları ise raporu gerekçe göstererek yeniden yargılama başvurularında bulunmuştu. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise, avukatların bu taleplerini reddetmişti.