Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Kayseri'de yaptığı açıklamada 'Bana kara iftira atıyorlar, kimseye minnet borcum yok' dedi. DHA'nın haberine göre, Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nu Kayseri’de CHP ve MHP’li 14 milletvekili; CHP İl Başkanı Mustafa Ayan, MHP İl Başkanı Mete Eke, BBP İl Başkanı Yaşar Bekir Soğman, DP İl Başkanı İsmet Özbakkal karşıladı.
Cumhurbaşkanlığı yarışına iki partinin uzlaşarak mutabakatla yola çıktığını belirten İhsanoğlu, "Bu iş 10 Temmuz’da başladı, 14 günde büyük mesafeler katettik. Hem bizim, hem milletimiz açısından önemlidir. Bu başkasının hakkını gasp etmek değil, medeni bir yarıştır. Ülkemizin önünü açmak için yapılan, en yüce makama olan yarıştır. Bunun medenice, çelebice yapılması gerekir" diye konuştu.
Siyasetin sağlıklı biçimde yapılmasını isteyen İhsanoğlu, "Siyasi rekabet iftira kampanyasına dönüşürse Türkiye'nin önü açılmaz" dedi. Bu konuda örnek veren Ekmeleddin İhsanoğlu şunları söyledi: "Üniversitedeki tavrımı anlattım. Başı kapalı kızları, derslerime aldığımı söyledim. Başörtüsü bir haktır, hukuk ve insan hakları bakımından, ikincisi dini vecibedir. Sosyolojik açıdan bir gelenektir. Benim söylediklerimi atıyorlar, İhsanoğlu başörtüsü gelenektir deyip, nefret söylemi yapıyorlar. Filistinle ilgili benim söylemediklerimi bana mal ediyorlar. Ben İsrail’in tecavüzlerini kınadım. Devlet terörizmi yapıldığını söyledim. Filistin'le İsrail arasında bi taraf kaldığımı söylüyorlar. Filistin konusunda fikirlerimi açıkça beyan ettim. Vahşi ve yapılanları söyleyip, neler yapılması gerektiğini söyledim. Güvenlik Konseyi yolu kapalıdır. Oradan geçit yok. Oradaki 5 üye üzerinde baskı yapmak lazım. İkinci yol benim 2009'da açtığım yol, insan hakları yoludur. Dün Cenevre’de tüm İslam devletleri oraya gitti ve bu komisyon, bir heyet kurup Gazze’ye gidecek. İsrail’in işlediği savaş suçların tespit edecek. Bundan sonra İsrail, Uluslararası Adalet Divanı'nda yargılanabilir. Bana kara iftira atılıyor. Allah'tan korkmuyorlar. Allah'a, Kuran'a inanlar Hucurat Suresi'ni okusunlar.’’
Başbakanın kendisiyle ilgili eleştirileri için de "Sayın Başbakanın tüm sözlerini takip etme zamanım yok. Onun uslubuna katılma imkanım yok. Şunu söylüyorum, ben Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin adayı olarak İslam Konferensı Örgütünde aday olarak ortaya çıktım ve kazandım. Suudi Arabistan, İran, Pakistan, Mısır, Bengaldeş gibi bir çok ülke karşımdaydı. Bu seçimi nasıl kazanacağımızı söyledim ve mükemmel şekilde kazandım. Bu şerefli görevi milletime kazandırdım. İkinci dönemde uzatma teklifi, bana karşı çıkan devletlerden geldi. İkinci kez göreve gelmemi Suudi Arabistan istedi. Ben bunlara girmek istemezdim. Uluslararası siyasetin nazik bir uslubu vardır. Bunu korumak lazım. Dış politika iç polikaya benzemez onun nazik bir uslubu vardır. Ben göreve gelirken and içtim ve görevim boyunca sadık kaldım. Kimseye minnet borcum yoktur. Ben, 9 yıllık görevimde birincisi, 57 ülkenin karşısında içtiğim anda sadık kaldık. İkincisi milletin menfaatlerine hizmet ettim. Bunları layıkı ile yaptım. Görevimin sonunda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bana güzel bir mektup yazdı. Gerekirse bunları açıklarım. Buraya bağışlar yaptı birçok ülke. Benim ülkem de yaptı. Başbakan bunu kastediyor olabilir’’ diye konuştu.
Bir gazetecinin "Cumhurbaşkanlığı seçiminde oy oranınız ne olur’’ sorusu üzerine " Yüzde 60 oy oranı ile seçileceğim. Cumhuriyeti kuran CHP. MHP ise kökü olan bir parti. Uzlaşmacı bir tavırla beni aday gösterdiler. Bu, iki genel başkanın düşüncesi olabilir ama o düşüncenin altında sosyolojik bir olay var. Bir değişimi görmemezlikten gelmeyelim. Bu değişimle birlikte istikrarı huzuru devam ettirmemiz gerekli’’ diye yanıtladı.
Kendisiyle ilgili iddialar ve Başbakan’la ilgili iddialarla ilgili bir başka gazetecinin sorusunu "İddialara yanıt vermem. Herhangi bir iddianın sahibi delilini ortaya koymalı. Şunu söyleyeyim. Türkiye İsrail ile ticaret yapıyor. Miktarı da hayli fazla. Türkiye Ortadoğu'daki ticaretini İsrail üzerinden yapıyor. Deniz yoluyla İsrail’e, oradan da öbür ülkelere gidiyor. Bunu ekonomi uzmanları biliyor" diyerek cevaplandırdı.
İhsanoğlu, polislerin polisleri kelepçelemesi konusunda ise Türk Hukuk sisteminin bu hadiselerle yara aldığını ve şaşırtıcı olduğunu söyledi.