Bangladeş'te Abdülkadir Molla'nın idam kararı onandı

Bangladeş'te Abdülkadir Molla'nın idam kararı onandı

Bangladeş'te Yüksek Mahkeme, Cemaat-i İslami örgütünün liderlerinden Abdülkadir Molla'ya verilen idam cezası kararını onadı. Bangladeş'in 1971'de Pakistan'a karşı verdiği Bağımsızlık Savaşı döneminde 'insanlığa karşı suç' işlemekle suçlanan Molla'nın idamı önünde hukuki bir engel olup olmadığı tartışma konusu.

İslamcı hareket suçlamaların siyasi olduğunu belirtirken, Abdülkadir Molla suçsuz olduğunu savunuyor. İnsan hakları grupları ise mahkemenin uluslararası standartlara uymadığını savunuyor. Hukuki engel kalmadı mı?

Başsavcı Mahbubey Alam mahkemede AFP'ye yaptığı açıklamada, bütün temyiz yollarının tüketildiğini belirterek, "Artık infazı için hukuki bir engel kalmadı." dedi. Molla'nın avukatları ise buna karşı çıkarak, Devlet Başkanı'nın af yetkisini kullanabileceğini belirtti.

Bangladeş'te savaş suçlarının yargılandığı özel mahkeme, Molla'nın Çarşamba günü gece yarısından bir dakika sonra idam edilmesi kararına varmıştı. Ancak mahkeme, Salı günü idama 90 dakika kala infazın ertelenmesine hükmetmiş, ardından yargıçlar, Molla'nın anayasal hakkı gereği tıklayın temyiz başvurusunu ele almıştı.

İnsan hakları örgütleri, Abdülkadir Molla'nın, temyiz başvurusunda bulunma hakkını kullanmadan idam edilmesinin, uluslararası yasaların ihlali anlamına gelebileceğini savunmuşlardı. 'Kan davası' mı?

2010'da kurulan özel mahkemede, Bağımsızlık Savaşı döneminde Pakistan birlikleriyle işbirliği yapmakla suçlananlar yargılanıyor. Hakkındaki suçlamaları reddeden Molla, Cemaat-i İslami'nin kurduğu iddia edilen ve 200'den fazla entelektüelin ölümünden sorumlu tutulan Bedir milis gücüne üye olmakla suçlanıyor.

Cemaat-i İslami liderlerinden Molla, Şubat ayında suçlu bulunup ömür boyu hapse mahkûm edilmiş, Molla'nın kararın iptali için başvurduğu Temyiz Mahkemesi Molla'nın cezasını idama çevirmişti. Mahkeme daha sonra 8 Aralık'ta hapishane yetkililerine idamın gerçekleştirilmesi talimatını vermişti. Cemaat-i İslami destekçileri, bu yıl başında görülen dava boyunca hükümetin siyasi bir kan davası güttüğünü savunmuştu.