Bank Asya yönetiminden BDDK'ya suç duyurusu

Bank Asya yönetiminden BDDK'ya suç duyurusu

Bugün alınan kararla devlet gözetimine alınan Bank Asya yönetimi, bir süreden bu yana karalama kampanyaları ve yalan haberlere sert tepki gösterdi. Bank Asya yönetiminden yapılan açıklamada, 'linç kampanyasına' sessiz kalan BDDK başta olmak üzere, karalama kampanyasını sürdürenler hakkında ivedilikle suç duyurusunda bulunulacağı duyuruldu. Zaman.com.tr'nin haberine göre, Bank Asya yönetiminden yapılan açıklamada, hissedarların, yatırımcıların ve mudilerin daha fazla zarar görmemesi için Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulacağı belirtildi.

 

'Ticari ve bankacılık sırları açıkça haber malzemesi haline getirilmiştir'

 

Bank Asya'dan yapılan açıklama şöyle;

Kamuoyunun da yakından takip ettiği üzere; yaklaşık dokuz aydır Bankamız ile ilgili olarak mevzuata alenen aykırı ve suç teşkil edecek şekilde; sosyal iletişim platformlarında, yazılı ve görsel medyada gerçeğe açıkça aykırı beyanlar, haberler ve paylaşımların yanında, banka ve müşteri sırrını ifşa suçu dahi işlenerek, karalama kampanyası yapılmaktadır. Dünyada benzeri görülmeyecek şekilde, Bankacılık Kanunu ve Sermaye Piyasası Kanunu’nun emredici hükümleri hiçe sayılarak Bankamıza; Bankamız ortaklarına, müşterilerine ve yatırımcılarına ait ticari sırlar ve bankacılık sırları bazı basın ve yayın organlarında ve sosyal paylaşım platformlarında açıkça haber ve paylaşım malzemesi haline getirilmiştir. Bu haber ve paylaşımların neredeyse tamamının gerçeğe, finansal piyasaların mevcut verilerine ve temel bankacılık esaslarına dahi aykırı olduğu tüm kamuoyu tarafından görülmesine rağmen, fütursuzca devam ettiği ibretle izlenmektedir.

Konu ile ilgili olarak, düzenleyici otoritelerin yetkilerini kullanmaları gerektiği hususunda Bankamız tarafından ilgili Kurumların yetkililerine defalarca yazılı ve sözlü başvurularda bulunulmuştur. Ayrıca, sermaye ve finans piyasaları hakkında haber ve yorum yapan birçok duayen ekonomist ve bankacı tarafından da, bu yapılan karalama kampanyasının Türk Bankacılık Sistemine ve uluslararası itibarına da ciddi şekilde zarar verdiği; meselenin Bankamız aleyhine bir girişim olmaktan çıkarak sistemik bir sorun haline geldiği ve ilgili otoritelerin görevlerini yerine getirmek zorunda olduğu birçok defa ifade edilmiştir.

Bankacılık Kanunu ve Sermaye Piyasası Kanunu’nun ilgili maddelerinde, kamu otoritelerine tasarruf sahiplerinin haklarını ve bankaların düzenli ve emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye sokabilecek ve ekonomide önemli zararlar doğurabilecek her türlü işlem ve uygulamaları önlemek üzere gerekli karar ve tedbirleri almak ve uygulamak konusunda açıkça görev verildiği; ayrıca güvenilir, istikrarlı ve adil bir piyasanın kurulması ve muhafazası için düzenleyici ve önleyici tedbirlerin alınması konusunda açıkça vazife ve yetki verildiği görülmektedir.

Öte yandan, Bankamız aleyhine yapılan bu haberler ve paylaşımlar ile ilgili olarak Bankamızca 287 adet suç duyurusu ve 95 adet tekzip girişimine rağmen; müşterilerimize ait listelerin, Bankamız ile otoriteler arasında yapılan yazışmaların, ortaklarımız ve Bankamız ile ilgili ticari sırların alenen suç teşkil edecek şekilde haber yapılması ve hatta bu haberlerin bir kısmında açıkça ilgili kamu otoritelerin yetkililerinin kaynak gösterilmesi karşısında, halihazırda kamu otoritelerince hiçbir idari veya adli girişimde bulunulmadığı üzülerek müşahede edilmektedir.

Bankamızca çok uzun bir süredir sabırla sadece otoritelere idari başvurularda bulunulması ve suç mahiyetindeki haber ve paylaşımlar aleyhine yasal yollara başvurulması tercih edilmiş, kanun ile kendilerine verilen görevleri yerine getirmeyen otoritelerin yetkilileri aleyhine herhangi bir adli başvuru yapılmamıştır. Bankamızca, kendilerine verilen görev kapsamında kamu görevlilerinin suç mahiyetindeki haber, yayım ve paylaşımlar aleyhine yasal yollara başvurması veya en azından kendileri kaynak gösterilen haberler ile ilgili olarak yalanlama ya da adli yollara başvurması uzunca bir müddet beklenmiştir. Ancak, gelinen nokta itibariyle konunun otoritelerin müdahale etmesini talep ile yetinilemeyecek derecede bir iktisadi linç kampanyası haline gelmesi; hemen her gün bir basın kuruluşunda kamu görevlileri kaynak gösterilerek Bankamız aleyhine idari yaptırımlar uygulandığı şekildeki haberlerin ısrarla yayımlanması neticesinde; Bankamızca bu hususta kanunun kendilerine yüklemiş olduğu gözetim görevini açıkça ihmal ve göz ardı ederek suç işleyen veya suça iştirak eden kamu görevlileri aleyhine Bankamızın, hissedarlarımızın, yatırımcılarımızın, mudilerimizin ve iş ortaklarımızın daha fazla zarar görmemesini teminen ivedilikle Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulacaktır. Bu aşamadan sonra da aleyhimize gerçekleştirilmiş bulunan ve gerçekleştirilecek tüm yasaya aykırı işlem, eylem ve ihmaller ile ilgili olarak; Bankamız gerek iç hukuk mevzuatından ve gerekse uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan tüm yasal haklarını, ilgili adli ve idari merciler nezdinde arayacak ve konunun yakın takipçisi olacaktır. 

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Asya Katılım Bankası A.Ş.

 

Bank Asya'da neler oldu?  

17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonları sonrasında Hükümet'in Gülen Cemaati'ni 'paralel yapı' olarak değerlendirmesiyle, hükümet ve hükümete yakın medya tarafından hedef alınan Bank Asya hakkında, 'devlet eliyle banka batırılmaya çalışılıyor' tartışmaları yaşanmıştı.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu da, 4 Eylül 2014 tarihinde Bank Asya'nın, Bankacılık Kanunu'nun "kısıtlayıcı önlemler" içeren 70. maddesi kapsamına alınmasına karar vermişti. Karar gereği, BDDK, Bank Asya'dan yönetimi ve hissedar yapısını değiştirmesini isteyebilecek.