Bankacılardan haftalık tahmin: Faiz düşmez, kur belli olmaz

Bankacılardan haftalık tahmin: Faiz düşmez, kur belli olmaz

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'ya yönelik eleştirilerinin ardından yükselen dolar ve gerilen piyasalar Başçı'nın Erdoğan'a sunduğu 130 sayfalık brifingin ardından temkinli bir iyimserliğe sahip olurken, Erdal Sağlam, bankacılar faiz indirimi beklemediklerini ifade etti.

Sağlam, başta merkez bankalarının faiz kararları ve Fitch Ratings'in Türkiye değerlendirmesi dolarda belirleyici olacağını belirterek,  "Ancak Fed biraz daha etkili görünüyor" dedi.

Erdal Sağlam, Merkez Bankası Başkanı Başçı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın toplantısının ardında piyasalardaki beklentiyi şöyle anlatt; "Piyasalar son gelişmelerden sonra PPK'da herhangi bir faiz kararı alınmasını beklemiyor. Önemli bankacılarla da görüştüm. Cumhurbaşkanı ve bazı bakanların ısrar ettiği faiz indiriminin bu ay yapılmasını beklemiyorlar.  Zaten bazı bakanların ağız değiştirip, "şimdi faiz indir demiyoruz" demeye başlamalarına dikkat çekiyorlar. Bir başka deyişle piyasalar faizin inmeyeceğini satın almış durumda. Eğer Merkez Bankası'ndan bir faiz indirimi gelirse, bankacıların deyimiyle "kimsenin doları tutamayacağı" bir ortama girebiliriz. FED'in alacağı karar ve yapacağı açıklama, PPK'nın alacağı karardan çok daha önemli. "

Erdal Sağlam'ın Hürriyet gazetesinde "Faiz düşmez kur belli olmaz" başlığıyla yayımlanan (16 Mart 2015) yazısı şöyle:

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın görüşmesinin ardından rahatlayan dolar kuru geçtiğimiz cuma günü de yurtdışı kaynaklı rekora koştu.

Bu hafta ise başta merkez bankalarının faiz kararları ve Fitch Ratings'in Türkiye değerlendirmesi dolarda belirleyici olacak. Ancak Fed biraz daha etkili görünüyor.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, tam da dünyada doların değer kazandığı dönemde, çıkardığı faiz tartışması geçen hafta durulmuş gibi göründü. Erdoğan adını koymadan, faiz konusunda geri adım atarak; gerekenin yapılmasına ses çıkarmamayı kabul etti. Bu tavırla kur üzerindeki iç baskının yumuşadığı gözlenirken, yurtdışı kaynaklı doların değer kazancı devam etti. Yeni haftaya, duruldu gibi gözüken tartışmalar sırasında ulaşılan 2.64 TL'lik dolar kuru ile giriyoruz. Bu haftanın önemi, faizler konusunda hem yurt içi hem yurtdışından kritik karar ve açıklamaların gelecek olması. Yarın Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının yapılıp, yeni faiz kararı açıklanacak. Çarşamba günü de ABD Merkez Bankası FED'in faiz kararı ve açıklaması gelecek.

 

Faiz indirimi beklenmiyor

 

Piyasalar son gelişmelerden sonra PPK'da herhangi bir faiz kararı alınmasını beklemiyor. Önemli bankacılarla da görüştüm. Cumhurbaşkanı ve bazı bakanların ısrar ettiği faiz indiriminin bu ay yapılmasını beklemiyorlar.  Zaten bazı bakanların ağız değiştirip, "şimdi faiz indir demiyoruz" demeye başlamalarına dikkat çekiyorlar. Bir başka deyişle piyasalar faizin inmeyeceğini satın almış durumda. Eğer Merkez Bankası'ndan bir faiz indirimi gelirse, bankacıların deyimiyle "kimsenin doları tutamayacağı" bir ortama girebiliriz. FED'in alacağı karar ve yapacağı açıklama, PPK'nın alacağı karardan çok daha önemli. 

Türkiye'den bağımsız olarak beklenenler şunlar:  Eğer FED'den haziranda faiz artışının başlayacağını gösteren somut bir açıklama gelirse, o zaman dolar yeniden tırmanışa geçer. FED faiz artışını belirsizliğe bırakan bir dil kullanırsa doların değeri fazla değişmez diye tahmin ediliyor. Eğer FED somut olarak faiz artışının yıl sonuna kaldığını gösteren açıklamalar yaparsa, o zaman dolarda değer kaybı yaşanabilir. Türkiye'deki bankacılar, FED'den çıkacak karar konusunda, daha çok mevcut pozisyonu sürdüren bir açıklama bekliyorlar. FED'den artışı yıl sonuna bırakacağı yönünde bir açıklama beklemiyorlar ama haziran için faiz artırımı sinyali gelebileceğini tahmin edenler de var. Türkiye açısından bakacak olursak; piyasaların içeride, özellikle dolar kurunun yönünün yukarı doğru olduğunu yönünde genel bir mutabakat olduğunu görüyoruz.

 

Notta değişiklik beklenmiyor

 

Bu hafta ayrıca kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings'in Türkiye değerlendirmesi de piyasaların gündem maddelerinden biri olarak sıralanıyor. Ekonomistler Fitch'e ilişkin tahminlerinde kredi notu ve görünümde değişiklik beklemiyor. Fitch, halen Türkiye'yi "yatırım yapılabilir" seviye olan "BBB-" notu ve "durağan" görünüm ile değerlendiriyor.

 

Güven verici önlem ve açıklama şart

 

FED'den haziranda faiz artırımı için sinyal gelirse, doların önemli ölçüde değer kazanmaya devam edeceği söyleniyor. Kritik nokta; Türkiye'de iç siyasi hatalar devam ederse doların değer kazancı TL'ye karşı, yine diğer para birimlerine göre daha yüksek olabilir. FED mevcut tavrını sürdürdüğü takdirde ise uluslararası piyasada dolar aynı kalır ama içeride yine de belli olmaz diye bakılıyor.  Piyasa uzmanları ve bankacılar, içeride büyünün bozulduğu düşüncesinde. Son tartışmanın artık doruk nokta olduğunu, piyasalara karşı düşmanca tavrın, şimdi durdurulsa bile, ileride süreceğinin anlaşıldığını söylüyorlar. Bu nedenle piyasalara artık güven verebilmenin çok zor olacağı, güven verilemediği takdirde ise kurun durulmayacağı görüşü hakim. Bunun yanında, uluslararası yatırımcıların son dolar şokundan sonra, yeni yatırım yapma motivasyonları olamayacağını, bunun da kurun yukarı gitmesinde etken olacağını söylüyorlar. Yani, yabancının kur biraz düşse, borsa biraz yükselse, bu seviyeleri çıkış için fırsat görmelerinden korkuyorlar. Özetle; ekonomik istikrarın çivisi çıktı, çiviyi yerine oturtabilmek için, güven verici önlem ve açıklamalar gerekiyor. Böyle bir ihtimal sizce var mı?