'Enflasyonu yüzde 5’e indireceğiz'

'Enflasyonu yüzde 5’e indireceğiz'

 

T24 - Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, “Enflasyonu yüzde 5 hedefine düşürmek için ne gerekiyorsa yapacağız. Bu amaçla gereken miktarda ve gereken süre boyunca parasal sıkılaştırma yapılacak. Ancak bunu yaparken bankacılık sektörüne hasar vermeyeceğiz. Bankalara zarar vermeden gerektiği kadar parasal sıkılaştırma imkanımız var” dedi.

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, enflasyon açısından, parasal tarafta sıkılaştırmaya devam edeceklerini belirterek, “Bu parasal sıkılaştırma, fiyat istikrarı için gerektiği kadar yapılacak. ‘Gerektiği kadar’ ne demek? Enflasyonu yüzde 5 hedefine indirene kadar demek. Gereken miktarda  ve gereken süre boyunca parasal sıkılaştırma yapılacak. Yani Merkez Bankası enflasyonu düşürmek için ne gerekiyorsa yapacak. Bunu yaparken de bankacılık sektörüne hasar vermeyecek. İkisini aynı anda yerine getireceğiz. Böyle bir imkana sahibiz. Çünkü iki  boyutta politika yapıyoruz. Böyle bir avantajımız var. Şartlar değiştiğinde politika araçlarımızı farklı şekilde kullanıyoruz” dedi.

Tedbirler gevşetildi

Başçı, İstanbul Altın ve Mücevher Zirvesi’nin açılışında yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Yakın dönemdeki gelişmeleri 2011 yılı Ağustos ayı öncesi ve sonrası diye ikiye ayrılması mümkün. 2011 Ağustos öncesinde gelişmekte olan ülkelerde durum iyiydi, gelişmiş ülkelerde toparlanma biraz yavaş kaldı. Bol miktarda para basıldı, bu paralar da gelişmekte olan ülkelere aktı. Türkiye bu süreçte sadece parasal sıkılaştırma değil, makro ihtiyati tedbirlerle de sıkılaştırma yaptı. Zorunlu karşılık artışları yoluyla Merkez Bankası’nın fonlamasına sektörün duyduğu ihtiyacı artırdı. Ağustostan sonra ne oldu Avrupa’da? Çok derin bir kamu borcu krizi ve bunun Avrupa bankacılık sistemine yansımaları ortaya çıktı. Türkiye hemen buna hızlı bir şekilde uyum sağladı. Sınırlı oranda zorunlu karşılık indirimleri ile Merkez Bankası’ndan bankaların fonlama ihtiyacında bir azalışa gidildi. Merkez Bankası zorunlu karşılıklara tanınan opsiyonlar sayesinde Merkez Bankası’ndan sektörün fonlama ihtiyacını yine azalttı. Fakat bununla birlikte ağustostan sonra parasal sıkılaştırmaya gitti. Bu kombinasyon, mevcut ortamda doğru kombinasyon.”

Kontrollü sıkılaştırma

Avrupa’daki iyileşme emareleriyle yurtdışından daha kolay borçlanma imkanının oluştuğunu kaydeden Başçı, şöyle devam etti:

“Böyle bir durumda önümüzdeki dönemde Merkez Bankası’nın ne yapacağına  ilişkin geçen haftalarda ilk sinyalleri verdik. Zorunlu karşılıklara tanınan opsiyonlara ilişkin ince ayar niteliğinde kararlar ile yine Merkez Bankası’ndan sektörün fonlanma ihtiyacında bir azalış sağlanacak. Demek ki aynı çizgide devam ediyoruz. Makro ihtiyati alanda teşvik vermeyi sürdürüyoruz. Fakat kontrollü parasal sıkılaştırmaya da devam edeceğiz. Kontrollü parasal sıkılaştırmayı, zaman zaman ek parasal sıkılaştırma yapmak şeklinde tanımlıyoruz. Bunun güçlü, etkili ve geçici olacağını söylüyoruz. Bu sektörün Merkez Bankası’na olan bağımlılığını da azaltıyor, diğer taraftan da sıkılaştırmanın sınırının ne kadar güçlü olacağını bir yerde faiz koridoruyla belirlemiş oluyoruz.”

Merkezin altını 206 tona ulaştı

Erdem Başçı, yakın zamanda bankaların Merkez Bankası’nda tutmaları gereken Türk  Lirası ve döviz cinsi zorunlu karşılıkların bir kısmının altın olarak tutulması opsiyonunu sağlayarak, altın rezervini bir miktar artırdıklarını kaydetti. Altın mevduatında son bir yıllık dönemde, dolar bazında ölçersek, yüzde 270 artış sağlandığını belirten Erdem Başçı, şunları söyledi:

“Altın mevduatının değeri 8 milyar 670 milyon dolar seviyesine ulaştı. Buna katılım bankaları ve diğer ticari bankalar dahil. Merkez Bankası’nın altın rezervi ise 206 tona ulaştı. Yaklaşık 11 küsur milyar dolar tutarında, bunun 87.2 tonu zorunlu karşılıklardan geliyor. Tabi altın mevduatının kendisine de zorunlu karşılık uyguluyoruz. Altın mevduatına da zorunlu karşılık uyguladığımızdan oradan bir miktar geliyor.”

Altında risk yok

Çeşitli ülkelerin merkez bankalarının kredi riski görmeye başladığını belirten Erdem Başçı, şunları söyledi: “Ancak altında dövizde olduğu gibi bir risk yok. Biz de Merkez Bankası rezervleri içinde altının payını ne kadar çok artırırsak döviz rezervimizin de kalitesini o kadar artırmış olacağız. Bir diğer amacımız da her zaman yastık altı tasarrufların ekonomiye kazandırılması. Bankalar kendilerine gelen altını getirip Merkez Bankası’na emanet edecekler. Zorunlu karşılıklarına saydıracaklar. Merkez Bankası’nın kasasına girecek, rezerve girecek. Bu anlamda olumlu bir fayda  sağlayacak. Diğer merkez bankaları ise altın satın almak yoluyla rezervlerini çeşitlendiriyorlar.”

Altına karşı TL’nin itibarını savunuruz

Türk Lirası’nın değerini savunacaklarını, TL cinsinden yatırımları teşvik edeceklerini belirten Erdem Başçı, şöyle konuştu: “Türk Lirası tarafına ülkemizde fiyat istikrarı kalıcı bir şekilde tesis edildikçe Türk Lirası cinsinden yatırımların payında 2001 yılından bu yana gözlemekte olduğumuz artışın da devam etmesini bekliyoruz ve bu olacaktır. Dolayısıyla bir miktar yeni bir yatırım aracı olarak altın tasarruf sahiplerinin risklerinin dağıtımına imkan  sağlarken, banka mevduatı açısından söylüyorum bunu, aynı zamanda da makul düzeyde bir getiri elde edilebiliyor. Bu anlamda yeni bir yatırım evresi olması açısından olumlu. Fakat Türk Lirası ile bir rekabete girerse biz savunuruz. Altına karşı da savunuruz. Bizim temel önceliğimiz fiyat istikrarı.”