''BANKAYA ELİNİ VEREN KOLUNU KURTARAMIYOR'' ANKARA (A.A) 

-''BANKAYA ELİNİ VEREN KOLUNU KURTARAMIYOR'' ANKARA (A.A) - 26.02.2011 - Tüketim harcamalarının büyük bir bölümünü bankalardan yaptığı borçlanmalarla finanse eden tüketicilerin, bankacılık sektörünün en büyük gelir kalemi haline geldiği belirtildi.  Ankara Ticaret Odası'ndan yapılan yazılı açıklamada, bankaların, gelirlerinin büyük bölümünü artık tüketicilerden sağladıkları faiz gelirlerinin oluşturmaya başladığı ileri sürülerek, ''Bankaların 2010 yılında kredilerden kazandıkları 47,5 milyar liralık faizin 19,8 milyar lirasını tüketicilerden aldıkları faizler oluşturdu'' denildi.  Açıklamada, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) verilerinden yapılan belirlemelere göre, Aralık 2010 sonu itibariyle 525,9 milyar liraya kadar yükselen bankacılık sektörünün kullandırdığı kredilerin 172,7 milyar liralık kısmının, tüketici kredileri ile kredi kartı borç bakiyelerinden meydana geldiği belirtilerek, kredi stokunun 228,2 milyar liralık kısmının kurumsal, 124,9 milyar liralık kısmının ise KOBİ'lere kullandırılan krediler olduğu belirtildi.  Açıklamada, buna göre bankacılık sektörünün kullandırdığı her 100 liralık kredinin 33 liralık kısmını tüketiciler, geri kalan 67 liralık kısmını ise diğer kesimlerin aldığına işaret edildi. -TÜKETİCİLERDEN ALINAN FAİZİN PAYI ARTIYOR- Bankaların, tüketici kredilerine ve kredi kartlarına çok yüksek faiz uygulaması nedeniyle kredilerden yüzde 33 civarında pay alan tüketicilerin ödediği faizin, bankaların toplam faiz gelirleri içerisindeki payının ise 2010'da yüzde 42'ye kadar yükseldiği bildirilen açıklamada, bu oranın 2008'de yüzde 36,5, 2009'da yüzde 39,1 olduğu hatırlatıldı. Açıklamada, şöyle denildi:  ''Vatandaşın bankalara ödediği faizin 15 milyar liralık kısmı 2010 yılı sonunda 129 milyar lira olarak gerçekleşen tüketici kredilerinden, 4,8 milyar liralık kısmı ise 2010 sonunda borç bakiyesi 43,6 milyar lira olan kredi kartlarından tahsil edildi. Kredi kartı borçlarında faiz nakit çekiminde ve son ödeme tarihinde ödenmemiş bölüme işletildiği için, faiz işletilen kısmının 2010 yılında aylık ortalama 10-12 milyar lira civarında olduğu tahmin ediliyor. Bankalar, kredilerin yüzde 67,2'sini kullandırdığı diğer müşterilerinden ise 27,7 milyar liralık faiz geliri elde etti. Söz konusu faiz gelirinin kredilerden alınan toplam faiz gelirleri içerisindeki payı ise yüzde 58,3 olarak gerçekleşti. Bu arada, bankacılık sektörünün kredilerden aldığı faiz tutarı 2010 yılında bir önceki yıla göre yüzde 9,5 oranında azaldı. Tüketici kredilerinden alınan faiz bir önceki yıla göre yüzde 3,9 oranında artarken, kredi kartlarından elde edilen faiz yüzde 20,7, kurumsal krediler ve KOBİ kredilerinden alınan faiz ise yüzde 13,4 oranında düştü.'' -''SON 7 YILDA 5 KATINA ÇIKTI''- Tüketicilerin bankacılık sistemine yaptığı faiz ödemelerinin, faiz oranlarında son yıllarda yaşanan yüksek oranlı düşüşlere rağmen, borç tutarının artmasına paralel olarak hızla arttığına dikkat çekilen açıklamada, Merkez Bankası'nın verilerine göre hanehalkının faiz ödemelerinin 2003'de 3,9 milyar lira, 2004'de 7,2 milyar lira, 2005'de 10,2 milyar lira, 2006'da 12,1 milyar lira, 2007'de 15,6 milyar lira olarak gerçekleştiği bildirildi.  Açıklamada, BDDK’nın verilerine göre de 2008'de 19 milyar lira, 2009'da 20,5 milyar lira, 2010'da ise 19,8 milyar lira olan vatandaşın faiz yükünün, 2003-2010 yılları arasında beş katına yükseldiği kaydedildi. -ÜCRET VE KOMİSYON DA VAR- Bankaların tüketicilere kredi türüne göre aylık yüzde 1 ile yüzde 1,6 oranları arasında değişen faiz oranlarıyla kredi kullandırdığı ifade edilen açıklamada, tüketicilerin kullandıkları krediler nedeniyle üstlendiği maliyetin sadece faiz oranıyla sınırlı kalmadığı vurgulanan açıklamada, şöyle devam edildi:  ''Tüketiciler söz konusu kredi nedeniyle ücret, komisyon, vergi ve sigorta primi gibi değişik maliyetleri de karşılamak zorunda kalıyorlar. Örneğin aylık faizi yüzde 1,5 olan bir kredinin diğer masraflarla birlikte toplam aylık maliyeti yüzde 2,2’ye kadar yükselebiliyor. Dolayısıyla söz konusu kredinin yıllık tüketiciye maliyeti yüzde 26,5’e kadar çıkabiliyor. Bankaların kredi kartından kazancı da nakit çekimlerinde ya da vadesinde ödenmeyen borçlara aylık olarak işlettikleri yüzde 2,26'lık faiz oranıyla sınırlı kalmıyor. Kart sahiplerinden aynı zamanda yıllık aidat, nakit çekim ücreti ve komisyon adı altında da önemli miktarlarda kazanç elde ediliyor. Bankaların, 2010 yılında kullandırdıkları kredilerden aldıkları 3,3 milyar liralık ücret ve komisyon ile 11,1 milyar liralık bankacılık hizmet gelirinin önemli bir kısmını da tüketiciler ödüyor.'' -VATANDAŞIN BORCU HIZLA ARTTI- Tüketici kredisi ve kredi kartı kullanımının özellikle 2001 krizini izleyen dönemde önem kazandığına dikkat çekilen açıklamada, ''Bankalar tüketici kredisi ve kredi kartı kullanımını özendirirken, vatandaşların önemli bir bölümü de tüketim harcamalarını banka kredisiyle finanse etmeye başladılar'' denildi.  2002 yılı sonunda 2 milyar lira olan tüketici kredilerinin 2010 yılı sonunda 126,9 milyar liraya, 4,3 milyar lira olan kredi kartı borçlarının da 43,6 milyar liraya kadar yükseldiği belirtilen açıklamada, tüketici kredilerinin 63 kat, kredi kartı borçlarının da 10 kat arttığı bu dönemde, tüketicilerin bankalara olan toplam borcunun 6,3 milyar liradan 170,6 milyar liraya kadar çıktığı bildirildi.  ''Tüketiciler 2000’li yıllarda öylesine yüksek bir hızla borçlandılar ki, 2003 yılında yüzde 12,6 olan vatandaşların bankalara olan borçlarının bankalardaki tasarruf ve döviz mevduat hesaplarına oranı, 2010 yılı sonunda yüzde 48,4'e kadar yükseldi'' denilen açıklamada, buna göre vatandaşların bankaya yatırdıkları her 100 liranın 48 lirasının borç olarak geri alındığı ifade edildi.  Açıklamada, tasarruf mevduatının yüzde 260 oranında arttığı 2003-2010 döneminde vatandaşların bankalara olan borçlarının ise yüzde 1280 oranında arttığı kaydedildi.