Barış Akademisyenleri davasında Adalet Bakanlığı'nın cevabı 3. duruşmada da gelmedi

Barış Akademisyenleri davasında Adalet Bakanlığı'nın cevabı 3. duruşmada da gelmedi

Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy’un Barış İçin Akademisyenler’in “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzalamaları nedeniyle yargılandıkları davanın üçüncü duruşmasında bugün görüldü.

Bianet’te yer alan habere göre, savcının ilk duruşmadaki talebi üzerine akademisyenlerin Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesine göre yargılanması talebine dair Adalet Bakanlığı'ndan beklenen izin yazısı üçüncü duruşmaya da gelmedi.

Sanık avukatı Meriç Eyüboğlu Adalet Bakanlığı'ndan yanıt beklenmeksizin, ortada suç olmadığı gerekçesiyle derhal beraat talep ettiklerini belirtti. Mahkeme, Adalet Bakanlığı'ndan gelecek cevabın beklenmesine karar verdi. Dava 30 Mart 2017 saat 09.40'a ertelendi.

Avukat: Suç yok, beraat talep ediyoruz

Akademisyenler Terörle Mücadele Kanunu madde 7/2 kapsamında "örgüt propagandası" iddiasıyla, Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmaya başladı.

Savcı, ilk duruşmada suçlamayı değiştirerek Türk Ceza Kanunu'nun "Türklüğü, Cumhuriyeti, Devletin kurum ve organlarını aşağılama" başlıklı 301. maddesinden yargılama yapılması için Adalet Bakanlığı'ndan talepte bulunmuştu. mahkeme, ilk duruşmada durdurma ve yanıt bekleme kararı verdi. Üçüncü duruşmada da Adalet Bakanlığı'ndan yanıt gelmedi.

Duruşmaya sanık akademisyenler katılmadı, dayanışma için gelen Türkiye'den ve dünyadan akademisyenler ve siyasetçiler takip etti.

Yaklaşık beş dakika süren duruşmada Avukat Meriç Eyüboğlu söz aldı.

"Ortada suç yoktur. Söz konusu olan ifade özgürlüğüdür. Barış talep eden, şiddete çağrı yapmayan bir metin.

"TMK 7/2 maddesi yönünden dava devam edecek olsa da, 301. maddeden devam edecek olsa da ortada suç yoktur. 301. madde zaten bir hukuksuzluk içerdiği için AİHM de bunun bir ihlal olduğuna karar verdi. Bu sebeple 301. madde yönüünden dosyanın dönüşünü beklemeksizin, derhal beraaat kararı verilmesini talep ediyoruz."

Mahkeme, Adalet Bakanlığı'na yazılan müzekkerenin ve dosyanın dönüşünün beklenmesine karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

 

Ne olmuştu?

 

Barış bildirisini imzaladılar Barış İçin Akademisyenler’in “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi 11 Ocak’da Türkiye’de 89 üniversiteden 1128, yurtdışından 355’i aşkın akademisyen ve araştırmacının imzasıyla duyuruldu.

Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan (Boğaziçi Üniversitesi), Doç. Dr. Kıvanç Ersoy (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) ve Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya (Nişantaşı Üniversitesi) ve Yrd. Doç. Dr Meral Camcı (İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi) imzacı akademisyenlerdi.

İşten atıldılar

Meral Camcı, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi’nin bildiriyi imzalaması nedeniyle hakkında başlattığı disiplin soruşturması sonucunda işten çıkardı.

Muzaffer Kaya, Nişantaşı Üniversitesi’nin sözleşmesini feshettiği imzacı altı akademisyenden biriydi. Dört akademisyen 10 Mart’ta Barış İçin Akademisyenler İstanbul grubu adına yapılan açıklamayı okudu. Bu açıklamada savcılığın hangi suçu istinat edeceğini belirlemeden soruşturmalar için harekete geçtiğini belirtti, barış talebinde ısrarcı olduklarını söylediler.

14 Mart’ta dört akademisyen hakkında yakalama kararı çıkarılarak evlerine baskın düzenlendi. Yurtdışında olan Meral Camcı dışındaki üç akademisyen kendileri Emniyet'e gitti.

15 Mart’ta çıkarıldıkları mahkemece “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi gerekçe gösterilerek “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla tutuklandılar. 

Hakkında yakalama ve gözaltı kararı çıkarılan Meral Camcı, “Barış sözümün arkasında duracağım, mücadeleye devam edeceğim” diyerek Türkiye’ye döndü ve emniyete kendisi gittikten sonra 31 Mart’ta tutuklandı.

İlk duruşmada tahliye

Dört akademisyenin ilk duruşması 22 Nisan’da görüldü.

Savcı, suçlamayı TCK 301 (Türklüğü, Cumhuriyeti, Devletin kurum ve organlarını aşağılama)  olarak değiştirdi ve dosyanın durması ve 301 hakkında Adalet Bakanı'ndan yanıt gelmesinin beklenmesini ve tahliyeleri talep etti.

Mahkeme, sanıkların savunmalarının alınmış oluşu, dosya kapsamı, mevcut delillerin toplanmış olması ve tutuklulukta geçen süre dikkate alınarak tahliyelerine karar verdi.

Durdurma kararı

Mahkeme ayrıca, "sanıkların eylemlerini sübutu halinde isnat edilen suçun vasıf ve mahiyetinin değişerek TCK'nın 301. Maddesinde belirtilen suçu oluşturması ihtimaline binaen TCK 301/4, CMK 223/8 maddesi gereğince usulü muamelelerin durdurularak Adalet Bakanlığı'ndan soruşturma izni alınması için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine" karar verdi.

Duruşmanın ardından geçen beş ayda Adalet Bakanlığı savcılığın talebinde gerekçe belirtmediğini söyleyerek dosyayı geri gönderdi.

27 Eylül'deki ikinci duruşmada Mahkeme, Adalet Bakanlığı'na yazılan müzakerenin ve dosyanın görüşünün beklenmesine karar verdi.