Barış Pehlivan: Bugün tüm tarikat ve cemaatler "Anti-FETÖ’cü" olarak görünseler de rol modelleri Fethullahçılar

Barış Pehlivan: Bugün tüm tarikat ve cemaatler "Anti-FETÖ’cü" olarak görünseler de rol modelleri Fethullahçılar
Gazeteciler Barış Pehlivan, Barış Terkoğluİsmail Saymaz ve Timur Soykan Tuhaf Dergi’nin ocak sayısı için bir araya geldi. Son dönemde Türkiye’de tarikat ve cemaatler ile ilgili ses getiren kitaplara imza atan dört isim 'FETÖ' ve diğer tarikatların devlet içerisindeki yapılanmalarına dair çarpıcı açıklamalar yaptı. Muhsin Topyıldız’ın sorularını yanıtlayan dört isim tarikat ve cemaatlerin devlet içerisindeki yapılanmalarına dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.

"Bütün inanç grupları kendi liderlerinin mehdi olduğuna inanır”

“Şehvetiye Tarikatı” kitabıyla dikkatleri üzerine çeken gazeteci İsmail Saymaz müritlerin tarikatlara bağlanmalarının altındaki nedenlerle ilgili soruya, “Bütün inanç grupları kendi liderlerinin mehdi olduğuna inanır. Söylediklerine göre bu tarikat liderleri bizimle aynı kavrayışa ve güce sahip değiller ve bizden üstünler. Bilhassa Fethullahçılar buna kuvvetle inanırdı. Hz. Muhammed döneminde ona ilk bağlananların bugünkü temsilcileri olduklarını düşünürler. Kendilerini cennet protokolünde ön sırada yer alacaklar olarak addederler,” cevabını verdi.
 
 
Fethullahçıları diğer tarikatlardan başka bir yerde gördüğünü söyleyen “Metastaz” kitabının yazarlarından Barış Pehlivan, Fethullahçıların uluslararası bir projenin bir ayağı olduğu konusunda hiçbir şüphesi olmadığını dile getirdi. Bugün tüm tarikat ve cemaatlerin “Anti-FETÖ’cü” olarak görünseler de rol modellerinin Fethullahçılar olduğunu dile getiren Pehlivan, “Bugün Menzil Tarikatı’nın örgütlenme şemasına bakarsanız Fethullahçılardan hiçbir farkı olmadığını görürsünüz. Belki uluslararası anlamda Fethullahçılardan zayıflardır ama yurt içinde Fethullahçıların ayak izlerini takip ettiklerini söyleyebiliriz,” dedi.

"Türkiye’de denetlenmeye uygun bir tarikat yapısı yok”

“Metastaz” kitabının bir diğer yazarı Barış Terkoğlu Türkiye’de tarikatların denetlenmesinin mümkün olmadığını, denetlenmek istense bile tarikatların denetlenmeye rıza göstermeyeceğini ifade etti. “Bütün tarikatlar için devletten aldıkları izinler devleti ele geçirmek için birer fırsattır. Denetlemek demek bu meşruiyete zemin hazırlamak da demek,” diyen Terkoğlu Türkiye’deki tarikat ve cemaatlerin tümünün kapatılması gerektiğini, ardından da insanları bu tarikatlara yönelten ekonomik ve sosyal sorunların ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi.
 
Bursa’da müritlerine cinsel istismarda bulunan sahte şeyh Uğur Korunmaz’ın davasını “Badeci Şeyh’in Sır Odası” ismi ile kitaplaştıran gazeteci Timur Soykan ise Tekke ve Zaviyeler Kanunu’na atıfla, “Yasak belki çözüm olmadı ama serbest olunca hangi durumlara düştüğümüzü de en acı biçimde gördük” ifadelerini kullandı. Tarikatların bir istismar alanı olduğunun altını çizen Soykan, “Tek çözüm laiklik. Laiklik karşıtı bir siyaset sadece bu istismar alanının büyümesine yol açar” dedi.