ABD basını Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusunda başlattığı askeri harekat ve bunda Başkan Donald Trump'ın payını sorgulayan makalelere yer veriyor. Washington Post gazetesi 'Erdoğan, Trump'ın tehditlerini sınıyor' derken, Wall Street Journal gazetesi de Türkiye'nin askeri harekatının ABD'nin Ortadoğu politikasında belirsiz yeni bir sayfa açtığını ifade ediyor.
Washington Post'ta Adam Taylor imzalı makalede, Başkan Donald Trump'ın Recep Tayyip Erdoğan'a 'Suriye'de fazla ileri gidersen ekonomini mahvederim' uyarısı yaptığını, ancak Türk hükümetinin bundan birkaç saat sonra operasyonu başlatması üzerine Trump'ın "işgal" ifadesini kullandığı ve "ABD bu saldırıya onay vermiyor ve operasyonun kötü bir fikir olduğunu Türkiye'ye açıktan ifade etti" sözlerini hatırlatıyor.
Ancak yetkililerin Türkiye'nin sınır ötesinde sembolik bir geçiş mi yaptığını, yoksa daha derinlere inip Kürtlerle daha fazla çatışmayı mı göze aldıkları konusunda bir fikrinin olmadığı, daha da önemlisi Türkiye'nin ne yapması üzerine ABD'nin karşılık vereceği ve bu karşılığın ne işe yarayacağı sorusu öne sürülüyor.
Pastör Brunson'ın Türkiye'de gözaltında tutulması meselesinde ABD'nin uyguladığı yaptırımların Türk Lirası'nda bir günde yüzde 18 değer kaybına yol açtığı hatırlatılıyor ve şöyle devam ediyor:
"Ancak Başkan'ın, Erdoğan ile karmaşık bir ilişkisi var; birçok farklılıklarına rağmen Trump'ın dilinden konuşabilen bir dünya lideri."
"Trump ve Erdoğan özel konuşurken anlaşıyor görünüyorlar. ABD Başkanı'nın, Türk mevkidaşı ile telefon görüşmesi yaptıktan sonra Ortadoğu'da büyük bir adım atma alışkanlığı var. Aralık'ta Erdoğan'la yaptığı telefon görüşmesinin ardından Trump birden Suriye'deki ABD askerlerini çekeceğini ilan etmiş, yetkililer daha sonra güçlükle bu adımı sınırlamaya çalışmıştı."
Pazar günkü Trump - Erdoğan görüşmesinin de, S-400 dalaşının ardından oluşan uyuşmazlıkları gidermek amacıyla pozitif başladığını, ancak daha sonra Trump'ın ekibiyle önceden belirlemiş olduğu noktaların dışına çıktığı ifade ediliyor.
"Geçen haftaya kadar ABD'li yetkililer Suriye'de Türkiye ile Kürtler arasında bir 'tampon bölge' oluşturulması planlarını açıktan tartışıyordu. Şimdi bu plan askıya alınmış görünüyor, ve Erdoğan 13 Kasım'da Beyaz Saray'a davet edildi."
Suriye'de son durum"Trump'ın ABD askerlerini çekme kararı büyük tepkiyle karşılandı. İnsan hakları savunucuları 'güvenli bölge'nin ölüm tuzağına dönülebileceğini öngörüyor. Trump'ın en sıkı siyasi destekçilerinden Senatör Lindsey O. Graham bile onu Kürt müttefiklerini terk etmekle suçladı."
"Çarşamba günü Trump kırmızı çizgiler koymaya çalıştı ve Türkiye'den sivilleri koruması ve IŞİD mahkumlarının tutulduğu cezaevlerini güvence altına almasını istedi. ABD'nin eski IŞİD ile mücadele özel temsilcisi Brett McGurk, Twitter'daki mesajında, ikinci talebin anlamsız olduğunu yazdı."
"Erdoğan önümüzdeki günlerde daha ileri giderse, Trump'ın buna cevabı muhtemelen askeri değil ekonomik olacaktır. Geçen yıl yaptığı gibi, Türkiye ekonomisini baskı altına almak için gümrük tarifelerini devreye sokabilir ya da geçmişte birçok yabancı düşmanına yaptığı gibi yaptırım uygulayabilir. Kendisi karşı çıksa bile Graham gibi kongre üyeleri, yaptırım için onun vetosunu devre dışı bırakmayı umuyor."
"Türk hükümeti ekonomik baskıya nasıl tepki verir göreceğiz. Erdoğan daha önce birçok kez ABD çıkarlarını göz ardı edeceğini gösterdi…"
Wall Street Journal'a yazan Dion Nissenbaum ve Vivian Salama imzalı makalede ise Türkiye'nin Suriye'de ABD destekli Kürt güçlere karşı başlattığı askeri harekatın, Washington'un Ortadoğu politikasında belirsiz yeni bir sayfa açtığı ifade ediliyor.
Trump'ın bu adımının ABD'nin bölgedeki çıkarları açısından sonuçlar doğuracağı, İran ve Suriye'deki İran destekli güçlerin, ABD'nin çekilmesinden cesaret bularak İsrail açısından daha büyük bir risk teşkil edebileceği belirtiliyor.
Trump'ın Suriye'deki adımının Kongre'deki en güçlü destekçileri tarafından bile tepkiyle karşılandığı ve Türkiye'ye yaptırım uygulanmasını öngören yasanın gelecek hafta görüşülmek üzere Senatör Lindsey Graham tarafından sunulduğuna dikkat çekiliyor.
Obama yönetimi döneminde Pentagon'un Ortadoğu danışmanı olan Jasmine El-Gamal'ın şu sözlerine yer veriliyor:
"Bütün bunlar, sürekli ileri - geri gidip gelmeler bölgedeki tüm aktörleri gerçekten yıpratarak zarar veriyor. Başkan'ın ne yapacağını, ne söyleyeceğini hiç bilmiyorlar."
Beyaz Saray'dan bir yetkilinin, eğer Türkiye'nin işbirliğini güvence altına alacaksa Trump'ın Ankara ile ilişkileri germekten kaçınma yanlısı olduğuna ve bu kararının Kürtlerle ve Avrupalı ortaklarla ilişkileri gereceğinin farkında olduğuna, ancak bunun öncelikleri arasında bulunmadığına dair sözlerine yer veriliyor. Makale şöyle devam ediyor:
"Bazı ABD'li yetkililer, Türkiye'nin operasyonlarının, ABD'yi Suriye'den çıkarma amacıyla Rusya ile koordineli bir halde yürütülebileceğini söylüyor. Suriye'de Beşar Esad'ın en baş destekçisi olan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Çarşamba günü Erdoğan'ı arayarak Suriye krizinin çözümüne yönelik çabalara tümüyle zarar vermemesini istedi."