Barış Terkoğlu: İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile Oktar kararının eşzamanlılığı şaşırtıcı
Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, istinafın, yerel mahkemenin Adnan Oktar ve ekibine yönelik davada verdiği kararları bozarak 68 sanığın tahliyesine ve dosyanın yeniden görülmesine karar vermesini köşesine taşıdı. Terkoğlu, Oktarcılar ile İsrail'in yakın ilişkide olduğuna dikkat çekerek, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un Türkiye'ye gelmesine dikkat çekti.
"Oktarcılar, Türkiye’deki İslamcı yapılar içinde İsrail’le belki de en sıcak ilişkiye sahip grup" diyen Terkoğlu, "Oktar, İsrail’deki Sanhedrin hahamlarıyla kamuoyu önünde de yakın diyalog kuruyor. Karşılıklı ziyaretler gerçekleştiriliyor. Bu sayede Oktar’ın tutukluluğu İsrail parlamentosunda bile gündeme geldi. İşte bilinen tüm bu nedenler, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile Oktar kararının eşzamanlılığını daha da şaşırtıcı hale getiriyor. 'Acaba Oktar kararı, İsrail-Türkiye ilişkilerinde bir düzelmenin sonucunda mı alındı' fikri herkesin aklında" ifadesini kullandı.
Terkoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Oktarcılara yıllardır destek veren ailelerden biri, Gökçaylar. Davanın sanığı Ayça Gökçaylar, Oktar’ın önde gelen kedicikleri arasında yer alıyor. Abla Tuğba Gökçaylar ve annesi de grubun açık destekçileri arasında bulunuyor.
İsrail Cumhurbaşkanı Herzog, geçen gün Türkiye’ye geldiğinde, anne şu fotoğraflı mesajı paylaştı: 'Kızım İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’u İstanbul’da karşıladı ve kısa ziyaretinde ona eşlik etti.'
Gerçekten de Tuğba Gökçaylar, Herzog’un yanındaydı. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı’nda da görülüyordu. Sebepsiz değil, bir zamanlar hosteslik yapan Tuğba Gökçaylar, İsrail konsolosluk çalışanı olmuş, İsrail-Türkiye görüşmelerinin ortasına düşmüştü.
Ayça Gökçaylar’ın davanın sanığı olması bir yana, Ayça-Tuğba kardeşlerin yaşamı Oktar’ın kedicikler topluluğunun içindeydi.
Daha da ilginci, bu İsrail meselesi davada da gündeme gelmiş, Gökçaylar’ın İstanbul Konsolosluğu kartviziti dava dosyasına girmişti.
Kısacası Herzog’u karşılayıp Erdoğan’la buluşturan isim Oktarcı olmasının yanında, bizzat davanın da tarafıydı."