Korkusuz yazarı Barış Yarkadaş, bakanların rüşvet aldığı iddiası üzerine yürütülen 17-25 Aralık soruşturması sırasında istifa eden eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın, "Dosyamda ne varsa, hem tapeler hem teknik takip doğrudur hem de benim telefon konuşmalarım A'dan Z'ye kadar doğrudur" açıklamasını değerlendirdiği bugünkü yazısında, “Bu sözler, ‘yeni delil’ niteliğinde kabul edilmeli ve üstü örtülen yolsuzluk soruşturması yeniden ve mutlaka açılmalıdır” dedi.
“Bayraktar, suçlamaların tarafı olarak ‘Dosyadaki konuşmalar doğruydu’ diyorsa, savcıların re’sen harekete geçmesi gerekir. Tabii bunu yapabilecek bir savcı kaldıysa” diye yazan Yarkadaş, devamında şunları kaydetti:
“AKP’li Erdoğan Bayraktar’ın itirafları beni de doğrudan ilgilendiriyor. Çünkü; o dönem sahibi olduğum Gerçek Gündem adlı internet sitesi, Bayraktar’ın telefon konuşmalarının yer aldığı bir haberi yayımlamıştı. AKP’li Bayraktar da bunun üzerine haberde hiçbir yasal sorumluluğum olmamasına rağmen hem bana hem de sitenin Sorumlu Müdürü Kemal Yavuzel’e dava açmıştı. Kartal 68. Asliye Ceza Mahkemesi ise Cumhuriyet Gazetesi’nden alıntı yapılan ve dolayısıyla alenileştiği gün gibi ortada olan bu haber yüzünden bana ve Kemal Yavuzel’e 10 ay hapis cezası verdi. Gerekçe ise ‘gizliliğin ihlali’ olarak gösterildi. Ortada artık bir gizlilik de kalmadığına göre, yeniden yargılanmamız ve bu yanlış kararın tashih edilmesi şarttır.
Avukatım Yiğit Acar da ‘Bayraktar’ın sözleri yeni delil olarak değerlendirilebilir’ diyerek yeniden yargılamanın yapılması gerektiğine işaret ediyor. Bakalım yargı organları yapacağımız başvuru sonrası Bayraktar’ın itirafları ve artık alenileşen konuşmaları üzerinden verdiği hapis cezası kararını düzeltecek mi?”
Yazının tamamını okumak için tıklayın.
Bayraktar ne demişti?Bayraktar, "Benim dosyamda ne varsa, hepsi doğrudur. Benim dosyamda ne varsa, hem tapeler doğrudur, hem teknik takip doğrudur hem de benim telefon konuşmalarım A’dan Z’ye kadar doğrudur. Onlarınkiler yanlış olabilir, benimkiler doğru" demişti. Bayraktar, Çiçek'le ilgili olarak da, şunları söylemişti: "Telefondaki konuşmalar bana aittir, tapeler bana aittir, renkli çekilen kameralar, teknik takiptekilerin hepsi bana aittir. Benim çocuklarımdan tutuklanan olmadı. Benim dosyamdan kimse tutuklanmadı. Dosyamda Cemil Çiçek, yalvardı onlara. Çiçek de beni sevmez, Erdoğan’ın adamı olduğum için. Çiçek, “Erdoğan dosyasını buna sokmayın, bu ayıptır. Onların dosyası başka, bunun dosyası başka” dedi. Ama beni de o dosyanın içine soktular. Ama ben kimseye bir şey demiyorum. Kimde hakkım varsa, helal olsun." |