IŞIL ÖZ / T24Basın, Wall Street işgal eylemine karşı ilgisini yitirmeye başlamıştı ki, Zuccotti Park’ın, salı sabahı zorla boşaltılması, New York polisinin eylemcilere karşı acımasız ve sert müdahalede bulunması, UC Davis’te cuma günü OWS eylemi yapan öğrencilere biber gazı sıkılması, eylemin yeniden tartışılmasına neden oldu.
Zuccotti Park’ta bulunan eylemcilerin devlet şiddetine karşı soğukkanlılığını koruması ve barışçıl tepki vermesi, öğrencilere biber gazı sıkan iki polisin görevden alınması güzel haber. Dört ayrı açıdan şu videoda göreceğiniz olay sonrası “öğrenciler hak etti” diye açıklama yapan okul rektörü Linda Katehi’nin öğrenciler ve hocalar tarafından istifaya davet edilmesi kimseyi şaşırtmadı.
Olayda kullanılan “Oleoresin Capsicum”, gözleri tahriş eden, gözyaşı, acı, ve geçici körlüğe bile neden olabilen bir kimyasal bileşik. Bu gazın isyan eden kalabalıkları kontrol veya köpek ve ayılara karşı kişisel öz savunma için kullanıldığı biliniyor. Püskürtülen biber gazının içerisindeki maddelerin ölüme sebep verebileceğine dair endişeler gündemde. Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU) raporuna gore 1993 yılından bu yana Kaliforniya’da biber gazı spreyine maruz kalan 27 kişi gözaltında ölmüş. Başka faktörler gözönünde olsa da biber gazının birincil ölüm nedeni olarak listelendiğini, 1997 yılında Uluslararası Af Örgütü’nün, biber gazı kullanımının işkenceye eşdeğer olduğunu, böyle bir kasıt ve şiddeti insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele olarak nitelendirdiğini belirtmek isterim. Olayların ardından UC Davis Eğitim Fakültesi Öğretim Görevlisi Cynthia Carter Ching’in öğrenci ve meslektaşlarına yazdığı mektup dikkat çekiciydi: Ching, yazısında; yaşananlarda okul yönetimini öğrencilerden kopuk bir yönetici grubun eline bırakan eğitimcilerin de payının olduğunu vurguladı. Bu bağlamda, öğrencilerden özür dileyerek, tüm meslektaşlarını bundan sonraki sureçte okul yönetimine aktif katılmaya çağırdı. UC Davis Rektörüne 'sessiz' protestoÖğrencilerin, UC Davis Rektörü Katehi’ye yanıtı için tıklayın... Polisin öğrencilere uyguladığı ölçüsüz şiddet, akıllara 1970 yılında Ohio Kent State Üniversitesi’nde yaşanan katliamı getiriyor. Ulusal muhafızlar 4 Mayıs’ta Kamboçya’nın Amerikan birlikleri tarafından işgalini protesto eden öğrencilerin üzerine ateş açarak 4 öğrenciyi öldürmüş, 9 kişiyi de yaralamıştı. Katliam, ülke çapında büyük tepkiye yol açmıştı. UC Davis’teki olaylar da, otoritesine meydan okunan devletin şiddeti nereye vardırabileceğini gösterdi. Sonuçları ve şiddetin dozajı karşılaştırılamaz olsa da, yaşananlar iktidar sahiplerinin kendi varlıklarını tehdit eden her türlü politik oluşumu boğmak için açık şiddet dahil her türlü yöntemi kullanacaklarının bir kanıtı.