Barnabas baskınına 7 yıl sonra 'Evet'

Ergenekon davasından tutuklu bulunan emekli paşalar Hurşit Tolon ve Şener Eruygur'u Kandıra F Tipi Cezaevi'nde TSK adına ziyaret eden Kocaeli Garnizon Komutanı Korgeneral Galip Mendi'nin, Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı cinayetinden dolayı Türkiye'yi İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'nde (İHAM) mahkum ettirdiği ortaya çıktı. Türkiye, bu cinayette adı geçen Mendi'yi hiç sorgulamadığı gerekçesiyle İHAM'de 95.000 euro para cezasına çarptırıldı. Mendi, 1996'daki bu cinayetle ilgili olarak ilk kez 2003'te İHAM tarafından sorgulandı ve adı geçen olayda, dolaylı biçimde yer aldığını itiraf etti. Korgeneral Galip Mendi, İHAM yargıçlarına verdiği ifadede Adalı’nın öldürülmesinden iki ay önce yazdığı yazıda sözünü ettiği Barnabas baskınını kabul etti ve bunun gizli bir operasyon olduğunu söyledi. Operasyonun adadaki Barış Kuvvetleri tarafından PKK’ya karşı gerçekleştirildiğini ve kendisinin başında bulunduğu Sivil Savunma Teşkilatı’nın (SST) ise bu operasyona sivil araç tahsis etmekle yetindiğini anlattı. Saint Barnabas Manastırı baskınının gerçekleştiği geceyi anlatan nöbetçi Mustafa Alikor ise Eski Eserler ve Müzeler Dairesi’ne verdiği 15.3.1996 tarihli ifadesinde baskın gecesi bir gömü çıkarıldığına dair bilgi vererek Mendi’yi yalanladı. BASKIN GİZLİ BİR FAALİYET • 2003 yılının haziran ayında Lefkoş ara bölgedeki Ledra Palace Oteli’nde İHAM yargıçlarınca ifadesi alınan Korgeneral Galip Mendi, Saint Barnabas manastırına gizli bir operasyon yapıldığını ilk kez kabul etmiş. AİHM’deki dava tutanaklarının 23, 24, ve 25. sayfalarında yer alan ifadelerine göre Mendi, İHAM yargıçlarına olayı şöyle aktarmış: “Tabii Saint Barnabas olayı, Kutlu Adalı Bey’in vefatından yanılmıyorsam üç ya dört ay önce basına yansıyan, size göre bir ‘olay’dı, bana göre bir faaliyetti. O olay ile ilgili sadece bildiğim bazı şeyleri söylemek istiyorum. Saint Barnabas olayı ile Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı’nı ilişkilendirme çalışmaları oldu. Hatta Kutlu Adalı Bey’in öldürülmesini bu Saint Barnabas’taki faaliyet ile ilişkilendiren kişiler oldu. Saint Barnabas, o dönem Barış Kuvvetleri Komutanlığı’mızın yaptığı huzura yönelik, teröre yönelik faaliyetlerden bir tanesiydi.” PKK’YA KARŞI YAPILDI • Korgeneral Mendi, Saint Barnabas baskınının PKK’ya karşı yürütülen bir operasyon olduğunu 25. safya, 163. paragrafta şöyle anlatıyor: “O dönemde Türkiye’nin 1984 yılından beri mücadele ettiğine sizler de tanıksınız, Avrupalı üyeler olarak. 1984 yılından günümüze maalesef 40 bin insanımızı kaybettik, bu terör nedeniyle. Bu terörü de yapan PKK terör örgütü idi. PKK terör örgütünün bir bağlantısı da maalesef Kıbrıs ve Güney Kıbrıs Rum kesimi idi. O zaman yapılan Barış Kuvvetleri tarafından PKK’ya yönelik bir operasyondu. Biz sadece araba tahsis ettik. ADALI’YA DOLAYLI TEHDİT • İHAM yargıçları, Galip Mendi’ye Kutlu Adalı’yı telefonla tehdit edip etmediğini sormaları üzerine Mendi, Adalı’yı tehdit etmediğini söylemiş. Dava dosyasının 170. paragrafında Mendi’nin, baskınla ilgili iddialara şöyle yanıt verdiği aktarılmış: “Tanık, basın dairesindeki çalışma arkadaşlarına, gazeteye telefon açmaları ve onlara teşkilatın Aziz Barnabas olayı ile ilişkili olmadığını söylemeleri talimatını vermiştir. Çalışma arkadaşlarından biri bu mesajı gazeteye, muhtemelen yazı işleri müdürüne, uygun bir dille iletmiş ve tanığa mesajın iyi kabul gördüğünü geri bildirmiştir.” İHAM: SORUŞTURMA EKSİK • Dava dosyasının 229. paragrafında Galip Mendi’nin ifadelerini değerlendiren mahkeme, Kutlu Adalı’nın tehdit edilmesi ve Saint Barnabas baskınıyla ilgili yazılarıyla Mendi arasındaki bağlantının araştırılmadığına dikkat çekiyor. İHAM, soruşturma makamlarının bazı kilit tanıklar ile Galip Mendi’nin ifadesine başvurulmamasını ciddi bir hukuk ihlâli olarak nitelendiriyor. İHAM, Türkiye’yi bu cinayette adı anılan Mendi’yi hiç sorgulamadığı gerekçesiyle 95.000 avro para cezasına çarptırmıştı. ST. BARNABAS’TA O GECE NE OLDU • Gazimağusa’daki Saint Barnabas Manastırı’na 14.03.1996’da tuhaf bir askeri baskın düzenlenmişti. Eski Eserler ve Müzeler Dairesi’nin kontrolünde bulunan manastırın bekçilerinden Mustafa Alikor, o geceyi şöyle anlatmış: “14/3/96 Perşembe 16.00-08.00 gecesi nöbetinde 19.00 sularında St. Barnabas Müzesine bir manga asker ve bir Albay soy ismi Koparır, bize “Sizinle bir ilgisi yoktur siz kendi görevinizi yapınız biz burada ufak çaplı bir tatbikat yapacağız” dedi ve bizim içeri girmemizi söyledi ve bizim yanımıza iki silahlı asker bıraktı. Biz içeri girdikten sonra bir sivil araba Reno 12 Toros CV 765 pilakalı bir araba geldi. İçinden dört kişi indi. Küçük kiliseye doğru gittiler. Bundan sonra üç adet sivil araba daha geldi. 23.00’de ayrıldılar. Askerler ayrıldıktan sonra devriyecimize haber verdik ve devriyeciyle beraber küçük kiliseyi kontrol ettik, bir aksi durum görmedik. Sabahtan tekrar kontrol ettik, iki adet taşın çıkarılıp dışarı atılı olduğunu gördük. Ayrıca 4 araba toprak atılı gördük. Sabah daire Müdürü’ne bildirdik. "