Barolar, AKP tarafından hazırlanan baro teklifine karşı “söz baroların” diyerek eylem başlatma kararı aldı. Hazırlanmakta olan yasa değişikliği ile gerçek niyetin baroları susturmak olduğunu belirten barolar, 19 Haziran’da baro başkanlarının bulundukları illerden Ankara istikametine doğru ‘Savunma Yürüyüşü' başlatacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı doğrultusunda raftan indirilen baroların seçim sistemi ve faaliyet yapısına yönelik yasa değişikliği teklifi üzerindeki çalışmalar itirazlara rağmen sürdürülüyor. AKPnin ekim ayında yapılacak baro seçimleri öncesi yasalaştırılmayı hedeflediği değişikliğe ilişkin müzakere süreci başlatan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu ve 31 baro başkanı Adalet Bakanı Abdulhamit Gül başta olmak üzere hükûmet yetkilileri ile geçen hafta bir araya gelmiş, “antidemokratik işletilen sürecin sonlandırılmasını” talep etmişlerdi. İki gün süren yoğun mesai sonrası görüşmelerde baroların itirazları muhalefet partilerinde karşılık bulurken, AKP ve Cumhur İttifakı ortağı MHP içinde de düzenlemeye ilişkin ‘görüş birliğinin olmadığı’ öğrenilmişti.
Öte yandan barolar ile yapılan görüşme sonrası yaptığı bir açıklamada Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “Yargının kurucu unsuru olan savunmanın renklendirilmesi, bu anlamda farklı bir ideolojik bir takım barajlara hapsedilmesi anlamındaki çalışmaların yargıya çok katkı yapmayacağına inanıyorum” demişti. Gül’ün bu sözleri “çoklu baro”ya itiraz olarak yorumlanmıştı.
Duvar'dan Müzeyyen Yüce'nin haberine göre TBB öncülüğünde oluşturulan müzakere heyetine katılmayan ve müzakere sürecinin sonuç vermeyeceğini düşünen aralarında İstanbul, Antalya, İzmir ve Aydın’ın da aralarında bulunduğu barolar, “söz baroların” başlığı altından eş zamanlı yaptıkları basın açıklaması ile baro teklifine karşı eyleme geçtiklerini duyurdu.
Barolar tarafından kamuoyuna yapılan açıklamada, “Her akşam televizyon kanallarında, her gün gazete köşelerinde baroları siyaset malzemesi yapmaya çalışan konuşmacılar, baroların seçim sistemi üzerine ahkam keserek, baroların siyaset yaptıklarından ve artık çok olduklarından söz ediyorlar. Yurtlarda ya da kurslarda istismara uğrayan, iltica teknelerinde hayatını kaybeden çocukların sesi olmamıza, Aliağa’nın havasını, Foça’nın doğasını, Bergama/Ovacık ve Kozak ormanlarının, Kazdağlarını, Efemçukurunu, Yatağan’ı, Soma’yı, Murat Dağı’nın, Salda’nın, Cerattepe’nin, Hasankeyf’in, Munzur Çayı’nın, Meriç-Ergene Havzası’nın ve yok edilmeye çalışılan her karış yurt toprağını savunmamıza, ‘Doğa ranta kurban edilemez’ dememize siyaset diyorsanız, o zaman bilin, barolar ‘siyaset yapmaya’ devam edecekler. Görüşmeler dahil tüm süreçleri titizlikle uygulayarak, parçalamayı, yok etmeyi, susturmayı ve ele geçirmeyi hedefleyen bu ezeli projeden vazgeçilmesi talebimizi tüm muhataplar nezdinde ısrarla yineledik. Geldiğimiz nokta itibariyle tüm görüşmelerin sonuçsuz kaldığını ve suskunluğumuzun sözümüz olmadığı şeklinde algılandığının farkındayız. 19 Mayıs ve 1 Haziran bildirilerimizde ortaya koyduğumuz kararlılık içerisinde meslektaşlarımıza ve halkımıza verdiğimiz sözün arkasında durarak eylemlilik sürecinin başladığını ilan ediyoruz” denildi.
Yargının üç sacayağından biri olan savunmanın görüşleri alınmadan konunun dışında bırakıldığını, sürecin antidemokratik işletildiğine belirten barolar, yargıyı savunmak adına eylem sürecini başlattıklarını ilan ettiler. Mücadeleye Türkiye Barolar Birliği’nin de ortak olması çağrısında bulunan barolar, hazırlanmakta olan yasa değişikliği ile gerçek niyetin baroları susturmak olduğunu ifade ettiler. Barolar Türkiye Barolar Birliği’nden de olağanüstü toplantı talebinde bulunacak.
Eylem biçimleri hakkında da bilgi veren barolar, 19 Haziran 2020 tarihinde baro başkanlarının bulundukları illerden Ankara istikametine doğru ‘savunma yürüyüşü’ başlatacaklarını kaydetti. Barolar aynı zamanda eylem süreci boyunca hukuk devleti, yargı bağımsızlığı ve adalet nöbeti tutacak, Ankara’da ‘cübbeli yürüyüş’ gerçekleştirecekler.