Türkiye’de her yıl 1000’e yakın kişi aşırı doz eroinden ölüyor. Avrupa’da ise bu sayı 10 bini aşıyor. Türkiye’de her yıl yakalanan eroin miktarı Avrupa’nın tamamında ele geçirilenden çok daha fazla. Europol’ün 2019 raporuna göre; Avrupa’daki uyuşturucu piyasası 30 milyar Euro’luk bir değere ulaştı. Bu zehir ticaretinde İran ve Türkiye duraklarına her yıl 4-5 milyar dolar kaldığı tahmin ediliyor.
Kısa Dalga’dan Timur Soykan, “Baronlar Savaşı” podcast dizisinde son 6 yıldır uyuşturucu satıcıları arasında yaşanan kanlı savaşa ilişkin araştırma dosyasını açtı. Filmlere taş çıkartan dosyada, İranlı Naji Sharifi Zindashti’nin hikayesi etrafında milyarlarca euroluk servetler, profesyonel tetikçiler, İstanbul’dan Dubai’ye, Dubai’den Kanada’ya, Kanada’dan İran’a uzanan cinayetler, kirli polisler, şaibeli soruşturmalar ve siyasi bağlantılar gün yüzüne çıkarılıyor. Toplam 5 bölüm olacak podcast serisinin ilk bölümünde Zindashti’nin FETÖ’den aranan firari savcı Zekeriya Öz tarafından nasıl gizli tanık yapılarak tahliye edildiğine ilişkin şimdiye kadar hiç gündeme gelmeyen skandal duruşmaya ilişkin ayrıntılar da yer alıyor.
Baronlar Savaşı’nı dinlemek için tıklayın
İran’da doğan ve genç yaşta uyuşturucu ticaretine başlayan 47 yaşındaki Zindashti ve iki arkadaşı yakalanıp idam cezasına çarptırıldı ama cezaevinden kaçmayı başardılar. Zindashti, 1980’de ölümü resmi makamlara bildirilmeyen akrabası Kamal Sharifi Seydani’nin kimliği ile pasaport çıkartıp iki arkadaşı ile birlikte Türkiye’ye kaçtı. Zindashti ve arkadaşı Hacı Parviz, İstanbul’da uyuşturucu ticaretine devam ettiler. Üçüncü isim, Esfandiar Gigi ise Pakistan’a yerleşti ve bir ayağı İstanbul’daydı.
Zindashti’nin adamları 2002 yılında Aksaray’da oteli olan bir İranlı’yı kaçırdılar. 500 bin Euro istenen İranlı, parayı getirmesi için bırakılınca polise gitti ve Zindashti’nin adamları yakalandı.
Bu soruşturmada ifade veren bir kişi Zindashti’ye 30 milyon lira vererek uyuşturucu sevkiyatına ortak olduğuna ancak kendisine malın yakalandığını söylediğini anlattı ve “Aksaray’da oteli olan bir şahsı kaçırdıktan sonra alacağı paradan bana olan borcunu ödeyeceğini söylemişti” dedi. Ancak bu ifadelere karşın dava bir alıkoyma suçu kapsamında bırakıldı. Sahte kimliği ve ismiyle kısa süre tutuklu kalan Zindashti serbest bırakıldı.
2007’de jandarma, İstanbul Büyükçekmece’de 74 kilo 192 gram preslenmiş eroin yakaladı.
Operasyonlar sonunda Zindashti ve ünlü uyuşturucu kaçakçısı Cemal Nayır gözaltına alındı. Zindashti, Nayır ve çocukluktan beri arkadaşı olan Hacı Parviz aleyhinde ifade verdi. Bu ifadeler nedeniyle aralarında bir husumet başladı.
Zindashti’yi hapisten kurtaracak olan süreç ise Fethullahçı yargı mensuplarının kumpas davalarına katkı vermesi ile başladı. Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz, Fetullahçıların kumpası olan Ergenekon ve Balyoz davalarına bakacak mahkemelere kendi hakimlerini yerleştirmek istiyordu. Bu nedenle hukukçulara yönelik bir operasyon başlatıldı. Bu kapsamda gözaltına alınan avukat Hadi Emre’nin bürosunda Zindashti’nin gönderdiği bir mektup bulundu. Zindashti İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Erkan Canak ve 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Zafer Başkurt’u rüşvet almakla suçluyor ve hemen serbest bırakılmaz ise konuşacağı tehdidinde bulunuyordu.
Zekeriya Öz, Zindashti’yi cezaevinden getirterek hukukçulara yönelik davada Gizli Tanık olmasını istedi. Ona ‘Terazi’ kod ismi verilecekti ve gizli tanık olmanın karşılığını kısa süre sonra alacaktı.
Zindashti, Büyükçekmece’de yakalanan uyuşturucu ile ilgili davada 8 Ağustos 2010 günü hakim karşısına çıktı. Türkiye’nin gündemine hiç gelmemiş skandal bir duruşma yaşandı.
Zindashti 3 yıldır Kamal Sharifi Seydani adıyla tutuklu yargılanıyordu. Bir önceki duruşmada gerçek kimliği ortaya çıkmış ve Zindashti de bunu kabul etmişti. Gerçek adıyla ek bir iddianame yazılması gerekiyordu. Ancak mahkeme başkanı Erkan Canak’ın ret oyuna karşın iki üye hakimin kararıyla tahliye edildi. Üstelik sahte ismiyle. Bir de bu sahte isme yurtdışına çıkış yasağı konulmuştu. İddiaya göre; Zindashti gizli tanık olması karşılığında bırakılmıştı. Hapisten çıktıktan sonra hakkında ifade verdiği hakimler Erkan Canak ve Zafer Başkurt bu mahkemelerden alındı. Kumpas davaların önündeki iki büyük engel kaldırılmıştı. Yerlerine bugün FETÖ suçlamasıyla hapiste ya da firari olan hakimler atandı.
Daha sonra yapılan soruşturmalarda Zindashti’nin FETÖ’den aranan üst düzey isimlerle çok sayıda telefon görüşmesi yaptığı anlaşılacaktı. Hatta Zindashti’nin FETÖ’nün uyuşturucu imamı olduğu yazıldı. İddialara göre Zindashti, Zekeriya Öz’e serbest kalmak için 300 bin Euro rüşvet vermişti.
Baronlar savaşını başlatan olay
Zindashti, tahliye edildikten sonra İstanbul’da lüks bir hayat yaşamaya başladı. Ancak Nisan 2014’te Birleşik Arap Emirlikleri’nde demirli olan Noor 1 isimli tankerin uyuşturucu sevkiyatından sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Kanlı baronlar savaşı başlamıştı.