Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde 5 Temmuz 1993 tarihinde katliama uğrayan kişilerin yakınları, olaydan sonra “nüfus cüzdanlarına niye sahip çıkmadınız” diye o dönemin parasıyla kendilerinden 120 bin lira para istendiğini açıkladılar. Kaymakamın devreye girmesiyle parayı ödemediklerini anlatan ölenlerin yakınları, “Ne ölümüze ne dirimize sahip çıkıldı. Çok büyük zulüm yaşadık” dediler.
TBMM Terörden Kaynaklanan Yaşam Hakkı İhlallerini İnceleme Komisyonu, Başbağlar katliamında ölenlerin yakınlarını dinledi. Başbağlar Köyü Güzelleştirme ve Kalkındırma Derneği Başkanı Mehmet Ali Dikkaya, 33 kişinin öldüğü olaydan sonra insan hakları savunucularından, sivil toplum örgütlerinden destek görmediklerini, Kızılay'ın olaydan 4 gün sonra çadır ve battaniye gönderdiğini söyledi. Dikkaya ''O bölgenin sanki boşaltılmak istendiği gibi bir kanaat vardır bizde'' dedi.
Açılan davada 4 duruşmanın Erzincan'da yapıldığını, daha sonra sudan gerekçelerle davanın İzmir DGM'ye alındığını anlatan Dikkaya, toplam 28 duruşma sonucunda yakalanan 16 sanıktan ikisinin ceza aldığını ve 1998'de dosyanın kapatıldığını söyledi. “O gün bütün kurumlar adeta sus pus oldular” diyen Dikkaya, 1998'de yeni evlerin açılış törenine katılan eski Başbakan Bülent Ecevit'in ''Sivas'ı da Başbağlar'ı da aynı güçler yaptı'' sözlerinin dikkate alınması gerektiğine dikkat çekti.
Olaydan yaralı olarak kurtulan Başbağlar Köyü muhtarı Ali Akarpınar da, teröristlerin akşam namazında camiden alarak köyün çıkışında topladıklarını anlattı. 584 mermiden birinin bacağında bulunduğunu anlatan Akarpınar teröristlerin bıraktığı bildiride Sivas'ın ön plana çıkarıldığını söyledi ve “Belki de hedef şaşırtmacadır. Başbağlar Sivas'ın sebebi değil olsa olsa sonucudur” diye konuştu.