-BAŞBAKAN 3 ÇOCUK İSTEĞİNİ YİNELEDİ AMASYA (A.A) - 04.05.2011 - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bu milletin genç, dinamik nüfusa ihtiyacı var. Batı yaşlanıyor. Yıllar yılı bu ülkede doğum kontrolü dediler, nüfus planlaması dediler, aldattılar. İstediler ki bu milleti kısırlaştıralım. Buna gayret ettiler. Çünkü yaşlanırsak, biteriz. Onun için ben sizlerden başbakanınız olarak en az 3 çocuk istiyorum" dedi. Erdoğan, Yavuz Selim Meydanı'nda partisince düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, 2002 sonunda iktidarı devraldıklarında Türkiye'nin üzerinde, Harşena Dağı kadar sorun bulunduğunu ifade etti. "Güzeli 180 defa tekrarlamakta fayda vardır" sözünü hatırlatan Başbakan Erdoğan, "Siz hikayeyi çok iyi biliyorsunuz... Ferhat, Şirin'i isteyince, babası, nasıl olsa yapamaz diyerek, 'dağın ardından su getirirsen Şirin'e kavuşursun' dedi. Biz de iktidara geldiğimizde, projelerimizi, hedeflerimizi hayal görenler oldu. Bir dönem kalırlar, başarısız olup giderler dediler, böyle olmasını umut ettiler" dedi. Ama dağları delerek, engelleri aştıklarını, Ferhat olup Şirin'e yani millete kavuştuklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: "Hatırlayın... Tıpkı Ferhat'a yaptıkları gibi, bize de oyun oynadılar, bize de engel çıkardılar, oyunun kurallarını değiştirmek, hukukun dışına çıkmak istediler. 'Söz milletindir' dedik, 'karar milletindir' dedik, 'yetki milletindir' dedik, bütün o oyunları boşa çıkardık. Türkiye AK Parti döneminde tek tek zincirlerinden kurtuldu, kurtuluyor. -"KAVGAYLA, KIRMAKLA, DÖKMEKLE İŞİMİZ YOK"- Başbakan Erdoğan, meydandakilerin "Kıskananlar çatlasın" sözleri üzerine, "Çatlamasın, onlar da AK Parti saflarına gelsin. Bizim kavgayla, kırmakla, dökmekle işimiz yok. Biz gönüller yapmaya geldik. Biz gönüllerinizde, yaptığımız hizmetlerle yer edinmeye geldik" diye konuştu. Erdoğan, şöyle devam etti: "Türkiye'ye, Amasya'ya çok daha fazlasını kazandıracağız. Ay yıldızlı nüfus cüzdanına sahip her vatandaşımızın derdini kendi derdimiz bildik ve o dertlere derman olmaya geldik, çalıştık, çabaladık. Hakkaniyet sahibi herkesin gördüğü ve teslim ettiği gibi, hükümetlerimiz döneminde geçmiş onlarca yılla mukayese edilemeyecek kadar neticeleri aldık." "Yeri geldiğinde sürekli vatandaşlardan 3 çocuk istediğini hep söyleyen Başbakan Erdoğan, "Daha fazla olsun inşallah. Çünkü bu milletin genç, dinamik nüfusa ihtiyacı var. Batı yaşlanıyor. Yıllar yılı bu ülkede doğum kontrolü dediler, nüfus planlaması dediler, aldattılar. İstediler ki bu milleti kısırlaştıralım. Buna gayret ettiler. Çünkü yaşlanırsak, biteriz. Onun için ben sizlerden Başbakanınız olarak en az 3 çocuk istiyorum" dedi. -"KAYNAK KEMAL"- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun aile sigortası vaadine de değinen Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kılıçdaroğlu çıkmış" aileye şu kadar vereceğim' doğrudur verirsin. Nasıl verecek biliyor musunuz? Söyleyeyim, onu da söyleyeyim. Kaynak Kemal ya bunun adı, onu da söyleyeyim. MHP, bizden önceki iktidarın ortağı MHP, gittiler IMF'den borç aldılar. 23.5 milyar dolarla bize devrettiler. Ödedik ödedik, şu anda 5.1 milyar dolara indirdik. İstesek bunu şu anda sıfırlarız ama çok düşük bir faiz oranı olduğu için acele etmiyoruz. 2012 sonunda onu da bitireceğiz. 3 yıldır biz IMF ile anlaşma yapmıyoruz. MHP kapıda kul köle idi ama AK Parti öyle olmadı. Şu anda 5 milyar dolar. Bunlar 'milliyetçiyiz' diyorlar ya milli bankamız Merkez Bankası değil mi? Kasasında 27.5 milyar dolar vardı. Şu anda Merkez Bankasının kasasında ne var biliyor musunuz? 93 milyar dolar var. Şimdi Bay Kemal, Sayın Bahçeli herhalde bu 93 milyar dolara sulandılar. Şimdi bunu nasıl boşaltırız bunun hesabını yapıyorlar. Benim milletim size böyle bir fırsatı vermez. Bu rakamlar daha da yükselecek. Türkiye artık alan değil, veren el oldu. Gündemi belirlenen bir Türkiye yok, gündem belirleyen bir Türkiye var. Ve onlar bunu boşaltarak kalkıp 600 TL verecekmiş. Biz zaten daha fazlasını veriyoruz. Biz zaten daha fazlasını veriyoruz. Özürlü bakımına o kadar veriyoruz... 150 lira sosyal güvencesi olmayan her aileye zaten veriyoruz. Erzak, kömür veriyoruz." -"KARA TAHTA KALKIYOR"- Yeni bir döneme girildiğini, ücretsiz olarak gençlere elektronik kitap verileceği müjdesini de yineleyen Başbakan Erdoğan, internet ağı ile okulları dünya ile buluşturduklarını kaydetti. Erdoğan, şöyle devam etti: "4 yılda Türkiye'deki tüm öğrencilerimize elektronik kitabı ulaştıracağız. Şu anda ihale hazırlığındayız. Seçim sonrasında teklifleri alacağız ve adımı atacağız. Kolay değil, bunlar ustalık döneminin maharetleri. Şimdi 'Kanal İstanbul' dedik ya. Ne dedi Kılıçdaroğlu, 'orada insan yok' dedi. Anladım. Animasyon gösterisi yaptık, orada kanaldan gemi yüzüyordu. O gemiyi görünce baktı ki insan yok. Arkadaşım bana dedi ki 'efendim burada bir yanlış yaptık.' Dedi ki 'gemi değil insan yürütecektik' dedi. O zaman Kılıçdaroğlu, 'İnsan yürütüyorlar ama yüzmesini bilmiyor' derdi dedim. Nasıl insan yok? Burada, bu inşaatlarda onbinlerce insan çalışacak. Bizler burada şehirler kuracağız... İstanbul'un deprem tehdidine karşı oralarda bir yapılanmaya da gideceğiz. Çekim alanı olsun istiyoruz. Bunlar vizyon sahibi değil. Bunlarda ufuk yok, bunlarda büyük düşünmek diye bir şey yok. 2 yıl etüt çalışması sürecek ve ondan sonra dozerler çalışmaya başlayacak. Bunlar denizin altından biz Abdülmecid'in projesi gerçekleştirdik. sene 1856'da mimari projesini yapmış ama gelenler buna başlamamışlar. Biz geldik Marmaray'ı başlattık 2013'te bitiriyoruz. Ama bu sol zihniyet, CHP zihniyeti 1. Boğaz Köprüsü'nde de ikincisinde de bunu dediler. Madem istemiyorsunuz niye bunların üstünden geçiyorsunuz? Sandalla gidin. Aynen 'yürü gidelim servi revanım, Üsküdar'dan Sirkeci'ye, Sirkeci'den Üsküdar'a' dersin... Ama bu bir kimlik meselesi. Sorun bunlara ne yaptınız? Hiç. Hastane kuyruklarında az mı çektiniz? Bu beyefendi SSK Genel Müdürlüğü yaptı. Ondan önceki genel müdürün döneminde bir sıkıntı yok, bu müdür oldu SSK battı. Senin döneminde vatandaşım ilaçlarını tam alabiliyor muydu? Hastaneye geldiğinde muayene odalarında çektiği çilelerden senin haberin var mı? Ben de SSK'lıydım. Az mı çile çektik? Numarayı alırdık, baktık iş zor muayenehanesine davet ederdi doktor efendi. Giderdik muayenehaneye 'money money' derdi. Paran varsa ne ala, yoksa yanmışsın. İlacın bir kısmı var, bir kısmı yok. Şimdi bütün hastaneler senin mi istediğin hastaneye gidiyor musun? Özel de devlette hepsi de halkımın." Başbakan Erdoğan, "jet ambulanslara" da değinerek, böbrek hastası Semih'in başarılı böbrek nakli hikayesini de anlattı. -"KÜBRA BEBEK"- Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarında hayatını kaybeden 2.5 yaşındaki Kübra'dan da bahsettiğini anlatan Başbakan Erdoğan, Kübra'nın "CHP'li bir belediyenin semtinde oturduğunu" söyledi. Erdoğan, şunları kaydetti: "Tutmuş, '2.5 yaşındaki Kübra'dan haberin var mı Bay Recep' diyor. Bay Kemal benim haberim var ama senin haberin yok. Madem bu kadar haberin vardı, araştırdın sordun, CHP'li belediyenin semtinde oturuyor, niye bakmadı o çocuğa. Madem böyle bir yavru vardı hemen bundan haberimiz olsaydı, biz oraya ulaşırdık. Ama CHP'li belediye niye oraya sahip olmadı. Bu hepimizin ortak meselesi değil mi? Bu cebi hümayunundan niye o yavruyu doyurmadın bay Kemal. Bu hepimizin ortak meselesi. İşine geldiğinde 'CHP'li belediye' diyorsun, ama Kübrayı aç bırakıyorsun. Bunlar hepimizin ortak meselesi." İstanbul Büyükşehir Belediyesinin 40 bin gence burs verdiğini, bunu CHP'nin anayasa Mahkemesine götürerek bunu yasaklattığını anlatan Başbakan Erdoğan, "Bunlar bu... Ondan sonra da konuşuyor" dedi.