Başbakan, Almanya'da: Ne kadar terör örgütü varsa, bu coğrafyada cirit atmalarına izin veriliyor!

Başbakan, Almanya'da: Ne kadar terör örgütü varsa, bu coğrafyada cirit atmalarına izin veriliyor!

Resmi temaslarda bulunmak üzere Almanya'da olan Başbakan Binali Yıldırım, Düsseldorf kentindeki Oberhausen'de Türk vatandaşlara seslendi. 15 Temmuz darbe girişimi üzerinden Batı'yı eleştiren Yıldırım, "Dost bildiğimiz bazıları darbe gerçekleşmediği için büyük bir hayal kırıklığı yaşadı" ifadelerini kullandı. Darbe girişiminin ardından Almanya'ya sığınma talebinde bulunanlara da göndermede bulunan Yıldırım, "Ne kadar terör örgütü varsa, bu coğrafyada cirit atmalarına izin veriliyor!" diye konuştu.  

Almanya'da yaşayan Türklere özel üniversite kontenjanı açılacağını duyuran Yıldırım, Türk Diasporası Araştırma Enstitüleri kurulacağını da açıkladı.

Yıldırım'ın konuşmalarından satır başları şöyle:

Sizlere Türkiye'deki akrabalarınızın, soydaşlarınızın selamını getirdim. Sizlere, ay yıldızlı al bayrağımızın selamını getirdim. Sizlere, şehitlerimizin, şehit ailelerimizin selamını getirdim. Sizlere mehmetçiğin selamını getirdim. Sizlere liderimiz, kurucu genel başkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın selamını getirdim. Değerli kardeşlerim, şunu bilmenizi istiyorum. Sizler burada, gurbette iyiyseniz biz de iyiyiz. Siz rahatsanız, biz de rahatız. Siz güvendeyseniz biz de güvendeyiz. Sanmayın ki sizleri unutuyoruz. Biliniz ki sizin kalbinizin yarısı buradaysa yarısı da ana vatanda atmaktadır. Aynı şekilde bizim de kalbimizin yarısı Türkiye'de ise, yarısı da burada sizinle beraber atmaktadır.

 

"Kendinizi asla yalnız hissetmeyin"

 

Unutmayın, asla yalnız değilsiniz. Burada asla yalnız değilsiniz. Sizin arkanızda seksen milyon Türkiye'den kardeşlerinizin duası ve desteği var. Sizin arkasında ümmetin duası ve desteği var. Sizin arkanızda Başbakanınız Binali Yıldırım var, Cumhurbaşkanınız Recep Tayyip Erdoğan var. Sizin arkanızda Türkiye var, Türkiye Cumhuriyeti, aziz Türk milleti var. Kendinizi asla yalnız hissetmeyeceksiniz.

 

"Türkiye'nin kalkınma tarihi yazılırken sizin fedakarlıklarınız yazılacaktır"

 

Sevgili kardeşlerim, zor şartlarda çalışarak, didinerek kazançlarınızı Türkiye'nin kalkınması için büyük bir kaynağa dönüştürdünüz. Sizin hakkınız ödenmez, Türkiye'nin kalkınma tarihi yazılırken sizin ortaya koyduğunuz fedakarlıklar tarihe altın harflerle yazılacaktır. Türkiye'nin geleceğinin inşasında aldığınız görev için sizlere şükranlarımı sunuyorum. Değerli kardeşlerim, 2002 yılında Türkiye AKP iktidarıyla tanıştı. AKP iktidarı çok büyük atılımlara imza attı. Bu atılımların gerçekleştirilmesinde de şüphesiz sizlerin büyük bir katkısı var. Yarım asır boyunca burada büyük bir mücadele verdiniz. Çok büyük zorlukları aşa aşa bugünlere geldiniz. Bir yandan gurbetle intibak etmek için büyük çaba harcadınız. Diğer yandan özünüzü, değerlerinizi kaybetmediniz. Korumak için büyük bir mücadele verdiniz.

Değerli kardeşlerim, sizin için bizler ne yapsak hakkımızı tam ödeyemeyiz. 15 yıldır Türkiye büyük atılımlara imza attı. Bir yandan ülkemizi kalkındırırken bir yandan da sizlerin beklentilerini, taleplerini göz ardı etmedik. Gereğini yaptık. Pasaport harçları biliyorsunuz çok yüksekti. İndirin dediniz, indirdik mi? Evet. Önceden 5 kişilik ailenin pasaport için ödediği para biliyorsunuz servetti. 

 

"Çift dilli anaokulu projelerini destekliyoruz"

 

Mavi kart sahibi gençlerimizin Türkiye'deki devlet dairelerinde çalışmasının yolunu açtık mı? Evet. Türkiye'ye getirdiğiniz arabalarınızı iki yıl süreyle Türkiye'de kalmasının önünü açtık mı? Artık Türkiye'de telefonlarınızı da rahatça kullanabileceksiniz. Gençlerinizi sürekli Türkiye'ye getiriyoruz, getirmeye devam edeceğiz. Eğitim alanında burada yaptığınız her projeye destek veriyoruz. Özellikle çift dilli anaokulu projelerini destekliyoruz.

 

"Almancayı, Almanlardan daha iyi öğreneceksiniz"

 

Arkadaşlarım, Almancayı Almanlardan daha iyi öğreneceksiniz. Yurt dışından Türkiye'ye gelen öğrencilerimizin üniversite katkı paylarını da artık biz ödüyoruz. Helal olsun. Bitmedi. Yapacaklarımız daha çok var. Biliyorsunuz burada mahkeme oluyor. Aranızda anlaşmazlıklar oluyor. Alınan bu mahkeme kararlarının Türkiye'de geçerli olmasında engeller var. Bu mahkemeyi kazandığınız halde bir türlü sonu gelmeyen tekrar belirsiz bir yola giriyorsunuz. İşte bunu da ortadan kaldırıyoruz. Alınan mahkeme kararları artık Türkiye'de de geçerli olacak. Hayırlı olsun.

 

Almanya'da yaşayan Türklere özel üniversite kontenjanı

 

Çocuklarımızın yüksek öğretim boyunca burs ve kredi imkanlarından çok daha fazla yararlandıracağız. Bunun için de gerekli düzenlemeleri yapıyoruz. Türkiye'de yüksek öğrenim görmek isteyen gençlerimize yönelik özel, size has kontenjanlar oluşturacağız.

 

Türk Diasporası Araştırma Enstitüleri kurulacak

 

Türk Diasporası Araştırma Enstitülerinin kurulmasını sağlayacağız, her türlü Türkçe yayını sonuna kadar destekleyeceğiz. böylece yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız, Türkçeyi anadili konuşabilecek gazeteciler olarak yetişecek. İslam karşıtlığı ile mücadeleye etkin bir şekilde devam edeceğiz. Bilinçlendirme çalışmaları başta olmak üzere yapılan tüm temaslar sonuna kadar desteklenecek.

 

"Kimliklerinizi gururla taşımanızı istiyorum"

 

Unutmayın, AKP'nin yaptıkları yapacaklarının teminatıdır. Her birinizin çok yüksek özgüvene sahip olmasını özellikle sizlerden istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nin pasaportunu taşıyan sizlerin, bu kimliklerini gururla taşımanızı istiyorum. Siz tarihe yön veren ülkenin evlatlarısınız. Siz istikrarın, gücün merkezi haline gelen Türkiye'nin vatandaşısınız. Her birinize bu dik duruşunuzdan dolayı teşekkür ediyorum.

Gurbette olan direncinizden dolayı size teşekkür ediyorum. Ay yıldızlı bayrağı dost ülkelerde gururla taşıdığınız o bayrağı yüreğinize nakşettiğiniz için teşekkür ediyorum. Bu salona geldiniz, bu salonu hınca hınç doldurdunuz. Muhabbetinizle bizleri sevindirdiniz. Sizlere ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Tabii, bu etkinliğin gerçekleşmesi için birçok arkadaşımızın gayreti var, desteği var. AKP seçim işleri başkanlığı, AKP dış işleri başkanlığı ve AKP SKM Başkanı Mustafa Yeneroğlu'nun da bu programın hazırlanmasında büyük emeği var. Teşekkür ediyorum.

 

"Öyle bir cevap verin ki bütün Avrupa duysun, sadece Almanya değil"

 

Şimdi sizlerden bir isteğim var. Biliyorsunuz 16 Nisan'da Türkiye sandığa gidiyor. Halkoylaması yapacak. Yurt dışında, temsilcilerimizde, dünyanın her yerinde üç milyona yakın seçmen oy kullanacak. Seçim buralarda biraz erken başlayacak. 27 Mart'ta başlayıp 9 Nisan'da sona erecek. Şimdi hazır mısınız? Öyle bir cevap verin ki bütün Avrupa duysun, sadece Almanya değil. Öyle bir cevap verin ki bütün dünya duysun. Sandığa gitmeye hazır mısınız? Sandıkları patlatmaya hazır mısınız? (Evet sesleri) 

Avrupa bu işi bitirmiş, maşallah. Allah'ın izniyle burada iş tamam. Sandığın rengi belli oluyor, sandığın rengi. Ay yıldızlı bayrağımızın rengi burada. Onlar bağımsızlığımızın sembolü, yıldızlar şehitlerimizin bir işaretidir. Allah hepinizden razı olsun. Sizler burada an be an takip ettiniz.

15 Temmuz akşamı, asker kılığına girmiş alçak FETO terör örgütleri mensupları Türkiye'de darbe yapmak istediler. Demokrasiyi kesintiye uğratmak istediler. Türkiye de bu alçaklara kayıtsız kaldı mı? Kurucu genel başkanımız, Cumhurbaşkanımız dik durdu. Alçaklara, darbecilere geçit yok dedi. Milleti meydanlara davet etti. Vatandaşlarımız darbecilere darbeyi vurdu. 15 Temmuz, ay yıldızlı bayrağımı yere düşmedi. Alçaklar hak ettikleri cezayı aldı. Hamd olsun milletimiz tanklara, toplara, bombalara göğsünü siper etti. Bu alçak darbe girişimini püskürttü. 250 kardeşimiz kahramanca şehit oldular. Allah hepsinden razı olsun. 2 bin gazimiz yaralandı, gazi oldular. Memleketleri için hayatlarını ortaya koydular.

 

"Dost bildiğimiz bazıları darbe gerçekleşmediği için büyük bir hayal kırıklığı yaşadı"

 

Dünyanın tüm mazlumlarının duaları o gece Türk milletinin üzerindeydi. Sizler burada haberleri duyduğunuz an dua ettiniz, destek verdiniz. Biz Türkiye'de bayrağımızı indirtmedik, ezanlarımızı dindirtmedik. Biz dik durduk. Sizin emanetinize sahip çıktık. Ne bir karış toprağımızı ne de ay yıldızlığı bayrağımızı bu hain terör örgütüne teslim etmedik. Ülkemizin işgaline izin vermedik. O gece, değerli kardeşlerim, o gece bu büyük millet zafer kazandı. Ama o gece birileri büyük bir hayal kırıklığı içine girdi. Dost bildiğimiz bazıları darbe gerçekleşmediği için büyük bir hayal kırıklığı yaşadılar. Siz onların kim olduğunu iyi bilirsiniz. Siz 15 Temmuz'da bazı dost bildiklerimizin demokrasiye sahip çıkmalarını beklerdiniz. Ne yaptılar? Yarım ağız açıklama yaptılar. Burada şunu ifade etmek istiyorum. Bu milleti hiç kimse dize getiremez. İşte burada bunun ispatı var. On binler burada, ay yıldızlı bayrağıyla "Bayrak inmez, vatan bölünmez" diyor. Türkiye tarih boyunca kendi zaferlerini hep kendisi kazanmıştır. Bağımsızlığımızı kendimiz koruduk. Vatanımızı kanımızla, canımızla savunduk. Hep cephedeydik. Bağımsızlığımız konu olduğunda kimsenin desteğine ihtiyacımız yok. Kimsenin de ne dediğine itibar etmeyiz.

 

"Ne kadar terör örgütü varsa bu coğrafyada cirit atmalarına izin veriliyor"

 

Onlarca yıl terörle mücadelede dostlarımızdan ne yazık ki gerekli desteği görmedik. Türkiye'de kan döken ne kadar terör örgütü varsa bu coğrafyada cirit atmalarına izin veriliyor.

Şimdi de 15 Temmuz'da kan döken FETÖ örgütlerine hamilik yapanlar var. Ne yaparlarsa yapsınlar, bizi terörle mücadele etmekten asla, hiçbir kuvvet alıkoyamaz.

Biz 16 Temmuz'dan itibaren amansız bir mücadele başladık. TSK'daki, yargıdaki, kamudaki teröristleri tasfiye ettik. FETO'yu dünyada sığındıkları inlerinde bulup teker teker adalete teslim edeceğiz. Pensilvanya'da oturan terörist başını da getireceğiz, hesabını soracağız. 

Bazıları DEAŞ ile yalandan mücadele ediyor. Ama biz Fırat Kalkanı ile terör faaliyetlerini sona erdirecek adımları kararlılıkla atıyoruz. Türkiye, terörden arındığı için bazıları rahatsız olabilir. Açık söylüyorum, terörü de, terör destekçilerini de, teröre göz kırpanları da Türkiye olarak rahatsız etmeye sonuna kadar devam edeceğiz. Öyle, Türkiye'ye ders vermeye kalkılan günler geride kaldı. Türkiye parmak sallamayla korkutulacak bir ülke değildir.

 

"O terör bir gün gelecek kendisini koruyanları da yakacak"

 

Terörün yanında olmaya devam edenler olursa, bilsinler ki, o terör bir gün gelecek kendisini koruyanları da yakacak. Ama Türkiye, Türkiye'nin yanında olurlarsa kendileri kazanacak. Avrupa da, bölge de kazanacak. 15 Temmuz darbe girişimi Türkiye'de birliğin, beraberliğin önemini bir kez daha ortaya koyduk.

 

"Bazılar bu yükü taşıyamadı, Yenikapı ruhu terk edildi"

 

Yenikapı'da AKP, CHP, MHP olarak milyonlarla bir araya geldik. Ülkemiz için, milletimiz için bir daha darbelerin olmaması için birikte çalışmaya karar verdik. Ne yazık ki bir süre sonra bazıları bu yükü, bu ruhu taşıyamadı. Yenikapı ruhu terk edildi. Mağduriyet diyerek yeniden FETO'nun dilini kullanmaya, mağduriyet bahanesiyle FETO'yu savunmaya başlayanlar oldu.

 

"Bahçeli, Türkiye'nin önündeki tehditi gördü"

 

Ancak MHP, bir kez daha milli duruş sergileyerek Yenikapı ruhuna sımsıkı sarıldı. Bahçeli, Türkiye'nin önündeki tehditi gördü. FETO ve arkasındaki şer güçlerini gördü. Bir araya geldik, konuştuk. Türkiye'de bir daha böyle tehditlerin yaşanmaması için mutabakata vardık. Bu köklü çözüm, işte sizlerin 16 Nisan'da sandığa giderek oylayacağınız anayasa değişikliğidir.

 

Neden bu değişiklik bir ihtiyaç?

 

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'dir. Bu değişiklikle ilgili olarak Türkiye'deki vatandaşlarımızın sorular olabilir. Bu son derece doğaldır çünkü yeni bir değişiklik yapıyoruz. Bu değişiklikle birlikte Türkiye'deki yönetim sisteminde de değişikliğe gidiyoruz. Bunu bizim sizlere anlatmamız en öncelikli görevimizdir. Önümüzdeki hafta tanıtım için kampanyamızı başlatacağız. Bu değişiklikleri anlatacağız, kafalardaki tüm sorulara cevap vereceğiz. Hiçbir şey cevapsız kalmayacak. Bu değişikliği neden yapıyoruz peki? Neden bu değişiklik bir ihtiyaç? Hafızanızı 2007'ye doğru bir tazeleyin. Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacaktı. Meclis'te seçim yapılacak. Her şey hazırlanmış, tüm çalışmalar tamamlanmış, gidip seçeceğiz. Fakat, sürekli vesayetlerden, kaostan, darbelerden yararlanan ana muhalefet partisi bir 367 icadı çıkardı. İcat.

Bizim memlekette buna tilki, fıstığı çıkardı derler. Ve bu Meclis'te cumhurbaşkanlığı seçimini engellediler. Biz ne dedik; siz madem cumhurbaşkanını bize seçtirmiyorsunuz. Her şeyin çaresi var. AKP sorunları torunlarına havale eden parti değildir. AKP çözümün adresidir, işte şimdi gidiyoruz işin sahibine. İşin sahibi kim? Millet. Ne yaptık? Hemen erken seçim kararı aldık. Erken seçim kararı ile birlikte seçimlerle AKP oyunu yükselterek tekrar iş başına geldik. Hemen arkasından referandum yaparak cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini uygun gören anayasa değişikliğini getirdik. Yüzde 69 oranında evet oyu verildi. Bu ne anlama geliyor? Bunun ne anlama geldiğini söyleyeyim. Bu değişiklikle birlikte artık seçilecek cumhurbaşkanları Meclis'te değil, sandıkta seçilecek. Bu ilk seçimi 10 Ağustos 2014'te yaptık. Kurucu genel başkanımız, doğal liderimiz Recep Tayyip Erdoğan ilk defa cumhurbaşkanı olarak göreve başladı. İşte bugün yaptığımız değişiklik de bunun devamıdır.

Cumhurbaşkanını artık halk seçiyorsa hesabını da millet sormalıdır. Değerli kardeşlerim, getirdiğimiz sisteme göre cumhurbaşkanı ve Meclis aynı anda seçilecek. Bir sandıkta cumhurbaşkanı bir sandıkta milletvekili için oy verilecek. Meclis 5 yıl süre ile görev yapacak.

 

"Şimdi istediği kadar seçilir, Merkel 4. kez seçime giriyor"

 

Cumhurbaşkanı da hemen seçim sonuçlarından sonra hükümeti kuracak, göreve başlayacak. Güzel yaptıysa en fazla bir sefer daha seçilmiş olacak. Şimdiki sistemde hiç sınır var mı? Yok. İstediği kadar seçilir. Bakın Merkel dördüncü sefer seçime gidiyor. Ama bu sistemde ne kadar başarılı olursa olsun en fazla iki dönem seçilecek. 5+5 etti 10 yıl. Vatandaşın gönlünü kazanmamışsa ilk seferde vatandaş yolcu eder.

Demokrasilerde vatandaşın üstünde güç yoktur. Şimdi tartışmalı anayasa değişikliği konuşuluyor bu topraklarda. Ya nesi tartışmalıymış? Onlar bilmiyor, Türkiye'deki anayasa değişiklikleri evet, hep tartışmasız oldu. Çünkü hep darbeler oldu. Darbe olunca, demokrasi ortadan kaldırılınca, Meclis ortadan kaldırılınca oturur anayasayı yazarsınız, sessiz sedasız anayasanız da meydana gelir.

Bu anayasa değişikliği önce komisyonlarda, sonra Genel Kurul'da enine boyuna tartışıldı. Nihayetinde 339 oyla kabul edildi. Bundan sonra söz sizin, karar sizin.

Tek adam gelecekmiş, cumhurbaşkanı seçiyoruz bir tane. Almanya'da iki tane mi şansölye var? Millet kime yetkiyi verirse hesabı ona soracak. Biz boşuna mı diyoruz bir gemide iki kaptan olmaz diye. Bir kaptan bir yardımcısı olacak. Onun için bu sistem çift başlılığı ortadan kaldırıyor. Millet, iradeyi seçtiği cumhurbaşkanına veriyor.

Efendim tüm yetkiler cumhurbaşkanında toplanıyormuş, bu da bir başka yalan. Cumhurbaşkanına diyor ki "Sen işlerini yapacaksın. Eğitimi, sağlığı, alt yapıyı, vatandaşa ne söz verdiysen onların isteklerini eksiksiz yapacaksın". Meclis'e de diyor ki "Sizi seçtik, siz de kanunları çıkaracaksınız, hükümetin işini kolaylaştıracaksınız".

 

Yargıdaki değişiklikler

 

Yargıda iki önemli mecra var. AYM ve HSYK. Mevcut sistemde AYM'de yapılan sadece, darbe girişimiyle birlikte askeri yargı kaldırıldı biliyorsunuz, bundan dolayı anayasadan askeri yargıtayı, askeri mahkemeleri çıkarıyoruz. Diyorlar ki AYM üyelerini cumhurbaşkanı seçiyor. Ya kocaman bir yalan. Bugün neyse yarın da aynısı. Onlar ta 12 yıl boyunca görevde kalacak. Belki iki hükümet değişecek, onlar hala görevlerine devam edecek.

İkincisi HSK, bu da cumhurbaşkanı tarafından seçiliyor diyorlar. Kocaman bir yalan. İsmini HSK'ya çevirdik. Üyelerinin 7 tanesini Meclis seçiyor, milletvekilleri seçiyor. Dolayısıyla millet 7 üyeyi vekilleri aracılığıyla seçiyor. Demokraside önemli bir aşama. Kalan 4'ünü cumhurbaşkanı seçiyor.

Cumhurbaşkanını da millet seçiyor, yüzde 50'den fazla. Milletin seçtiğine ne laf ediyorsun be kardeşim. Milletin seçtiğine laf edilir mi, milletin sözünün üstüne söz söylenir mi. Şimdi yetmedi, efendim cumhurbaşkanı tarafsız olmuyormuş, partiliymiş. Be kardeşim ben başbakanım, benim partim yok mu. Ben de partiliyim, CHP'li belediye başkanı şimdi partili diye belediye başkanlığı yapmayacak mı. Kılıçdaroğlu herhalde hiç iktidar olmak istemediği için de takılmış buraya.

Cumhurbaşkanı partili olmazmış. Kardeşim olur, herkesin partisi vardır. Herkesin gönlünde bir aslan yatar. Görevinizi yaparken partizanlık yapmamak farklı bir şey. 80 milyonun sesine kulak vereceksiniz. Kimsesizlerin kimsesi, sessiz yığınların sesi olacaksınız. Tabii bunların esasında birçoğunu hepsi biliyorlar. Biliyorlar da niye söylemiyorlar? İşlerine gelmiyor.

Şimdi CHP, 18 yaşında milletvekili olmaya karşı çıkıyor. Gençler ne diyorsunuz, hesabını soracak mısınız sandıkta? (Evet sesleri) Gençler hem seçecek, hem seçilecek. Ülkenin kaderinde sizlerde gerekli yeri alacaksınız.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi istikrar demek, güçlü iktidar demek. Artık zayıf iktidarlarla Türkiye bundan böyle zaman kaybetmeyecek.

Bakın cumhuriyet kuruldu, rejim tartışması artık sona erdi. Ama hala Türkiye'de bir rejim tartışması tutturmuş gidiyorlar. Bunu söylerken kendileri de inanmıyorlar. Kendileri de biliyorlar ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk cumhuriyeti kurdular, rejimin adını da koydular. Şimdi o cumhuriyet demokrasiyle daha da güçleniyor. Hal böyleyken rejim değişiyor, ülke elden gidiyor gibi lafların arkasında değişime direnen vesayetin arkasına saklananlardan geliyor. Artık 1960'lar, 1980'ler, 15 Temmuz'lar geride kaldı. Güç millette, karar da millette. 

Diyorlar ki, siz bu değişikliği kendiniz için yapıyorsunuz. Buradan, Almanya'dan soruyorum. Biz bugüne kadar yaptığımız hangi işi kendimiz için yaptık?

 

"Darbecilerin canlarına ot tıkadık"

 

Marmaray'ı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü, Avrasya Tüneli'ni, 26 bin kilometre bölünmüş yolu kendimiz için mi yaptık? Demokratik adımları kendimiz için mi attık, tüfeğimizi, tankımızı, helikopterimizi kendimiz için yapmadık, alçaklar bunları çalarak milletimize saldırdılar. Biz de bunların canlarına ot tıkadık. Şimdi de bu anayasa değişikliğini ülkemizin aydınlık yarınları için yapıyoruz.

Tek derdimiz var, bizim yaşadıklarımızı çocuklarımız, torunlarımız yaşamasın. Türkiye işleyen bir sisteme sahip olsun. Millet kimi seçerse yetki de, sorumluluk da onda olsun istiyoruz. Biz Türkiye'ye birçok eser kazandırdık. Şimdi de en güzel eserimizi bu ülkeye, bu mübarek insanlara kazandırmak istiyoruz. Az önce de söyledim, bazıları bu değişiklikten rahatsız. Çünkü seçilmiş hükümetlere artık darbe yaptıramayacaklar. Menderes'e yaptıklarını bundan böyle hiçbir hükümete yapamayacaklar. Milli iradenin yetkisini asla gasp edemeyecekler.

 

"CHP, korkutmayla oy toplayamayacak"

 

CHP artık korkutmayla, kutuplaştırmayla, istismarla oy toplayamayacak. Bu sistem CHP'yi de değiştirecek hiç merak etmeyin. Bugüne kadar CHP'nin neye evet dediğini gördünüz. Nerede bir 'hayır'lı iş varsa o işin arkasında CHP'nin 'hayır'ı var. Dün de hayırlı dedi, bugün de hayır diyor. Yanına HDP'yi de katmış. Koro halinde söylüyorlar. İkisine de hayır olsun. He bölücü terör örgütleri de bu koroya katılmış gibi gözüküyor.

Bölücü terör örgütleri diyor ki 'evet' çıkarsa biz biteriz. 'Evet' çıkarsa siz de biteceksiniz, buradan ilan ediyorum.

 

"Erdoğan, Türkeş'in; Özal'ın; Yazıcıoğlu'nun hayalini gerçeğe dönüştürüyor"

 

Bugüne kadar size rağmen hiçbir şey yapmadık. Sizin karşı çıktığınız hiçbir adımı atmadık. Ne yaptıysak milletimiz için yaptık. Ülkemiz için, milletimiz için, insanımız için daha güzel bir gelecek sağlayacak bir tekliftir bu. Merhum Erbakan, merhum Türkeş, merhum Özal, merhum Yazıcıoğlu bu sistemi hep istediler. Hep "Değişsin" dediler ancak ömürleri yetmedi.

Şimdi Tayyip Erdoğan ve arkadaşları onların bu özlemlerini gerçeğe dönüştürüyor. Tamamı da Türkiye'nin daha verimli, daha kaliteli bir sistemle yönetileceğini, cumhurbaşkanlığı sistemiyle bunun mümkün olacağını söylediler. Şimdi zaman, o büyüklerin, o Türkiye'ye ömrünü hasletmiş değerli siyasilerin hayallerini gerçeğe dönüştürmenin zamanıdır. Abdülhamit'in hayallerini gerçeğe dönüştürdüysek, Gazi Mustafa Kemal'in muhasır medeniyetler seviyesine ulaştırma hedefini gerçeğe dönüştürdüysek, şimdi de Menderes'in, Türkeş'in, Yazıcıoğlu'nun, Özal'ın hayalini gerçeğe dönüştürüyoruz. Bu sistemi inşa ediyoruz. Ülkemizin bekası için, istikbalimiz ve istiklalimiz için tarihi adımı hep birlikte atıyoruz.

Sizlere bir kez daha soruyorum. Öyle bir haykırın ki sesiniz Berlin'de duyulsun. Büyük Türkiye için var mısınız (Evet sesleri)

15 Temmuz'un hesabını daha güçlü sormaya hazır mısınız (Evet sesleri) Terörle daha kararlı bir mücadele için var mısınız (Evet sesleri) Aydınlık yarınlar için hazır mısınız (Evet sesleri) Allah sizden razı olsun. Bu mesele memleket meselesi, bu mesele millet meselesi.

15 Temmuz şehitlerini unutmayacağız, ülkemizin birliğini, beraberliğini korumak için hayatını seve seve veren şehitlerimizi unutmayacağız. Onlar büyük Türkiye hayali için canlarını ortaya koydular. Biz de fedakarlık yapacağız, onların aziz hatırlarını yaşatacağız. Bir kez daha hepinize tek tek teşekkür ediyorum.

Uzak şehirlerden kalkıp buralara kadar geldiniz. Değerli kardeşlerim, bu organizasyonun şüphesiz gerçekleşmesinde Alman bakanların önemli destekleri var. Duyduğuma göre bir futbol maçı, bizim bu etkinliğimizin sorunsuz yapılması için ertelenmiş. Yapmaktan vazgeçmişler. Bu fedakarlık için de kendilerine teşekkür ediyorum. Değerli kardeşlerim, özellikle son dönemlerde Türkiye hakkında, Cumhurbaşkanımız hakkında, hükümetimiz hakkında bu coğrafyalarda eksik bilgilendirmekten kaynaklı bir algı operasyonu sürüp gidiyor.

Bir propoganda yapılmakta, bunu üzüntü ile izliyoruz. Merkel ile bu sabah yaptığımız görüşmede bu konuları ele aldık. Prensip olarak Türkiye ile Almanya'nın stratejik ortak iki ülke olduğunun altını çizdik. Bu ortaklığın en büyük delili sizlersiniz. Siz, gurbete geldiniz. Burada çalıştınız çabaladınız. Memleketiniz için yemediniz içmediniz, onların refahı için hayatınızı geçirdiniz. Bir yandan değerlerini koruyacaksınız, bir yandan yaşadığınız bu ülkenin kaderinde söz sahibi olacaksınız.

Dolayısıyla burada maksadını aşan, abartılı, Türkiye hakkındaki yalan yanlış beyanlara asla itibar etmeyin. Bizim ne yaptığımızı 80 milyon biliyor, sizler biliyorsunuz. Bizim ülkemizden, milletimizden başka hiçbir gündemimiz yok. Hiçbir ülkenin iç işlerine karışmak, hiçbir ülkeyi dizayn etmek gibi bir hedefimiz olmadı. Ama birileri bizim içimize girerse, bizim işimize burnunu sokarsa onun da cevabını  veririz, gereğini yaparız. Artık laf söylenince başını öne eğen, el bağlayan bir Türkiye yok. Türkiye bugün özgüveniyle Suriye'de, Irak'ta, bölgede sorunlara çözüm üreten bir ülke. Türkiye sadece kendi güvenliğini değil, Avrupa'nın da güvenliğini sağlıyor. Türkiye göçmenlerin Avrupa'ya geçmesine engel oluyor. AB'nin Türkiye'nin beklentilerini boşa çıkaracak hamlelerden kaçınması gerekecek. 

Şimdi artık sözün sonuna geldik, hazır mısınız? Hazır mısınız? Tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek devlet. Kararımız. Allah sizden razı olsun. Sağ olun var olun