Başbakan ve AKP Genel Başkanı Binali Yıldırım, 'FETÖ' yönelik soruşturmalarda siyasi ayağının ortaya çıkarılmadığını ileri süren anamuhalefet partisi CHP'ye yüklendi. Yıldırım, "AKP içinde ne FETO'cu ne bölücü hiçbir terör unsuru barınamaz. Partimize sızanları tek tek tespit ettik, gereğini yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. 'Efendim bylock'ta bakanlar varmış, milletvekilleri varmış' Kocaman bir yalan, ne bir bakanımız ne bir milletvekilimiz, ne Bylock'ta var ne FETÖ'de var. AKP'yi içeriden karıştırmaya çalıştığınızı biliyorum ama bunu asla başaramayacaksınız" diye konuştu.
Başbakan Yıldırım, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin başkanlık sistemiyle ilgili çıkışının ardından tekrar gündeme gelen sistem ve anayasaya değişikliğine ilişkin çalışmaların tamamlandığını açıkladı. "Hem yeni anayasa hem başkanlık sistemiyle ilgili çalışmalarımızı tamamladık. Konuyu hem mecliste hem de kamuoyu nezdinde yeterince tartıştık, gerekli istişareleri yaptık" diyen Yıldırım, "Bundan sonra teklifimizi en kısa zamanda meclise getirmek, yüce meclisin iradesine teslim etmektir. Yüce meclis anayasa değişikliği teklifimizi görecek ve öyle umuyorum ki bu teklif millete gidecektir" ifadesini kullandı.
Yıldırım, 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu'nda "FETÖ'ye karşı hükümeti 2004 MGK'da uyardık, ama bir şey yapılmadı" diyen eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'e yüklendi. Yıldırım, "Bir eski Genelkurmay Başkanı çıkmış '2004'te uyardım' diyor. Ya ne uyardın? 'Nur cemaatine karşı dikkatli olunmalı' deniyor. Ya ne zamandan beri cemaatler terör örgütü oldu? Bizim için kırmızı çizgi terör faaliyetinin başladığı gündür, o da 17 Aralık'tır" dedi.
"Yenikapı ruhunun cumhuriyet ve demokrasimizin teminatı olduğunu biliyoruz. Daima bu ruhu yaşatmanın gayreti içinde olacağız" diyen Yıldırım, CHP'yi kastederek "Bunu anlamayan, hala teröre karşı net bir duruş ortaya koyamayanlar da bir gün mutlaka bu gerçeği göreceklerdir. Bugün hala bunca şehidimize rağmen ısrarla kafaları bulandırma gayreti içinde olanların da gün gelecek kafalarına dank edecektir. Ama o gün milletin yüzüne bakacak yüzleri olmayacak, tarih korkakları da yazacaktır" ifadesini kullandı.
Afyonkarahisar'daki partisinin 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın kapanışında konuşan Yıldırım'ın açıklamalarının tamamı şöyle:
"2 gün boyunca burada değerlendirmeler yaptık, istişareler yaptık, fikirlerimizi görüşlerimizi paylaştık. AK Parti, Türkiye siyaseti ve demokrasisine ilkleri yaşatan partidir. Biz burada milletin sesini, beklentisini, siyasetini belirliyoruz. Bu toplantılar boyunca ortaya konulan her fikir, öneri, uyarı hem AK Parti'nin hem Türkiye'nin geleceği açısından çok önemlidir. Geleceğe doğru emin adımlarla yürürken, yaptığımız bu değerlendirmeler ve vardığımız sonuçlar yolumuza ışık tutacak.
"Her planı bozarız, bozacağız. Bütün ihanet çeteleri, bütün kirli ortaklar bir araya gelse bu millete asla bu millete asla geri adım attıramaz. İstiklalimizi ve geleceğimizi milli mücadele yıllarında nasıl canımız pahasına koruduysak bundan böyle de aynı yiğit tavırla koruyacağız.
"Tarihte namluların, topların, tankların üzerine yürüyen kahramanlar elbette görülmüştür ancak evlerden, sokaklardan, caddelerden bir milletin oluk oluk namluların üstüne yürüdüğünü, onları teslim aldığını gören hiçbir ulus yoktur. Bu millet elinde silah olmadan ama yüreğinde dağ gibi imanıyla eşkıyaya dur demiş bir millettir. Bu topraklar gerektiğinde her yaştan, her görüşten insanın millet aşkıyla birer kahramana dönüştüğü topraklardır. Bu milletin vatan aşkını, millet sevgisini iyi anlayamayanlar tarih boyunca hep yanlış yerde durduklarını görmüşlerdir. NE FETÖ, ne BTO, ne DEAŞ ya da başka bir kirli terör örgütü bu milleti yolundan çeviremez, gün gelir askerimizle, polisimizle operasyonlar yapar bellerini kırarız. Gün gelir çıplak ellerimizle bizden gasp ettikleri tankları, tüfekleri onlardan geri alırız. Türkiye için 15 Temmuz ikinci kurtuluş mücadelesinin başladığı gündür. Türkiye daha hiçbir şekilde böyle bir acı tecrübeden geçmeyecek, geçmemesi için ne gerekiyorsa azimle, kararlılıkla gereğini yapacağız. FETO'su da, PKK'lısı da, DEAŞ'lısı da yaptığı tüm caniliklerin hesabını tek tek verecekler. Bu millet yapılan fenalıkları unutmaz, Yenikapı ruhunun cumhuriyet ve demokrasimizin teminatı olduğunu biliyoruz. Daima bu ruhu yaşatmanın gayreti içinde olacağız. Bunu anlamayan, hala teröre karşı net bir duruş ortaya koyamayanlar da bir gün mutlaka bu gerçeği göreceklerdir. Bugün hala bunca şehidimize rağmen ısrarla kafaları bulandırma gayreti içinde olanların da gün gelecek kafalarına dank edecektir. Ama o gün milletin yüzüne bakacak yüzleri olmayacak, tarih korkakları da yazacaktır.
"Burada bir konuyu açık ve seçik şekilde milletimle açıklığa kavuşturmak isterim. Fethullahçı terör örgütü AKP döneminde doğmamıştır. Fethullahçı terör örgütü, AKP döneminde palazlanmamıştır. Bu terör örgütünün sanki AKP döneminde kurulmuş, güçlenmiş gibi gösterme gayreti içinde olanlar var. Bunlar kendi kusurlarını, kendi yanlışlarını örtmenin telaşı içindeler. Bu kadınlı örgütün geçmişi 60'lı yılların sonuna kadar gider. Bu kanlı örgüt, 12 Eylül darbesinden sonra palazlanmaya başlamıştır. devletin bürokrasisine, ordusuna, yargısına, kurumlarına nüfuz etmeye başlamıştır. 80'den 20913'e kadar bu eli kanlı örgüte sadece iki başbakan karşı çıkmıştır. Biri merhum Necmettin Erbakan, biri de kurucu liderimiz, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır. Şimdi ortaya çıkıp bizi bu örgütle itham etmek isteyenlere sorarım; 60'larda 80'lerde AKP yoktu, sizlerin devamı olduğunuz partiler vardı. Bu örgüt devlete sızarken ne önlem aldınız? Hangi başbakan, hangi cumhurbaşkanı bu örgütle AKP kadar mücadele etti. Şimdi çıkıp konuşması kolay. Görev yaptıkları dönemde 3 maymunu oynayanlar şimdi ah kam kesiyorlar. Bu örgüt TSK'ya sızarken susanlar, şimdi bülbül gibi konuşuyorlar. Bu örgüt emniyete, yargıya sızarken susanların akılları belli ki şimdi akılları başlarına geldi. 17 Aralık'ta bu millet darbeyi gördü. Medya teslim oldu, siyasi partilerin bir kısmı teslim oldu. 17 Aralık'ta "Boyun eğmeyeceğiz, diz çökmeyeceğiz" dedi. CHP eğer sorgulayacaksa önce kendisinin bu örgütle ilişkini sorgulasın. Millet, CHP'de başkanlığın nasıl kumpaslarla değiştiğini unutmasın. HDP ile hangi pazarlıkların döndüğünü çok iyi biliyoruz. Biz öz eleştirimizi yaptık, yapıyoruz siz ne zaman aynaya bakacaksınız? Bir hususun altını çizmek istiyorum, AKP içinde ne FETO'cu ne bölücü hiçbir terör unsuru barınamaz. Partimize sızanları tek tek tespit ettik, gereğini yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. "Efendim bylock'ta bakanlar varmış, milletvekilleri varmış" Kocaman bir yalan, ne bir bakanımız ne bir milletvekilimiz ne Bylock'ta var ne FETÖ'de var. AKP'yi içeriden karıştırmaya çalıştığınızı biliyorum ama bunu asla başaramayacaksınız.
Bir eski Genelkurmay Başkanı çıkmış "2004'te uyardım" diyor. Ya ne uyardın? "Nur cemaatine karşı dikkatli olunmalı" deniyor. Ya ne zamandan beri cemaatler terör örgütü oldu? Bizim için kırmızı çizgi terör faaliyetinin başladığı gündür, o da 17 Aralık'tır. Durup dururken biz cemaatlerin üstüne gidip "Siz bir şey yapıyorsunuz ama biz anlamıyoruz ne olur ne olmaz sizin defterinizi dürelim" mi diyeceğiz? Kimse teröre bulaşmadıkça, insanları öldürmedikçe, devletle bilek güreşine tutuşmaya kalkmadıkça terör örgütü muamelesi göremez.
Soruşturmalar devam ediyor, tespit ettiklerimizin gözlerinin yaşına bakmıyor, adalete teslim ediyoruz. Hukukun en adil, en hassas şekilde işlemesi için gereken neyse o yapılıyor. Savcılarımız hakimlerimiz konunun ciddiyetinin farkındalar, ellerinden gelen tüm gayreti gösteriyorlar. Milletin bu konudaki beklentilerinin ne kadar önemli ve acil olduğunu da çok iyi biliyorlar. Bütün imkanlarını kullanarak gazilerimizin, şehitlerimizin haklarını sonuna kadar aramak için her türlü gayreti gösteriyorlar. Şundan emin olun kardeşlerim, sürecin sonunda tek bir mağdur olmayacak. İninde saklanan tek bir FETÖ mensubu kalmayacak. Değerli yol arkadaşlarım, bir kere daha 14 yıl boyunca çeşitli tehdit ve saldırılara karşı milletin yanında dimdik duran her arkadaşıma şükranlarımı sunuyorum. AKP doğrudan milletin iradesine kast eden her türlü zor sınavdan alnının akıyla çıkmasını bilmiştir. Ne mutlu ki bizlere daima zorbalığa, haksızlığa, vesayete karşı çıkmış bir siyasi hareketin mensuplarıyız. Allah bizi milletimizden, milletimizin hissiyatından ayırmasın. Her AKP'li yoldaşım gecesini gündüzüne katarak bu milletin yaralarına derman olmak için çalışmaktadır.
"Her arkadaşımın gözünde umut ışığı, sözlerinde umudu gerçeğe dönüştürerek birikimi gördüm. Her zaman çok müsterihim Türkiye'nin AKP ile yürüyecek daha çok yolu vardır. Biz laf değil, iş üretiyoruz. Laf üstüne laf koyanlardan değil, iş üstüne iş yapanlardanız. Statükoya teslim olmuyor, vesayet diliyle konuşmuyor ve yanlışların karşısında gereğini yapıyoruz. Biz bir gün öyle, bir gün böyle değiliz. Daima aynı istikametteyiz, biz ona buna çamur atmıyoruz. Milletin değerlerini yüceltmeye gayret ediyoruz. Bu topraklarda asırlardır yaşatılan tüm renkleri aynı aşkla seviyoruz. Bizim için saçların, gözlerin, tenlerin rengi önemli değil. Bizim için önemli olan gözyaşlarıdır, gözyaşlarının rengi her zaman aynıdır. Bunun için birlik ve dayanışmayı her zaman diri tutuyoruz.
"14 yılı geride bıraktık. Geriye dönük muhasebe yaptığımızda hatalarımızın olduğunu gördük. İnsanın olduğu yerde yanlış da olabilir ancak millet iradesine karşı en ufak bir ihanet içinde olmadık. Kim milletin emanetine el uzatmaya kalktıysa AKP o eli kırıp bir kenara atmıştır. İşte bizim yeni nesillere bırakacağımız en büyük miras budur. Hesabı Hakk'a, halka veririz. Vesayetçilere değil. Her şeyin ötesinde bir mümin olarak hey hayrın da, her şerrin de defterimize yazıldığını biliyoruz. İnsan için bu aziz millete, bu mübarek ülkeye hizmet etmekten daha büyük kazanç olmadığını düşünüyoruz. Kendimizi her muhtaç olanın ihtiyacından sorumlu tutuyor, dünyadaki güç savaşlarına, adaletsizliklere her zaman, tez zamanda karşı çıkıyoruz. Biz bu değerlere daima sadakatle bağlı kaldık, kalmaya devam edeceğiz. Bundan sonra da asla başka yollara sapmayacağız. AKP siyaseti, ismi gibi aktır, lekesi yoktur.
"Önümüzdeki dönemde pek çok kritik adımların atılması gerekiyor. Bu değerli kadronun, bu tarihi görevlerin hakkından geleceğinden hiç şüphem yoktur. İnşallah sistemde tıkanıkları açarak demokrasiyi gözümüz gibi korumaya devam edeceğiz. Hem yeni anayasa hem başkanlık sistemiyle ilgili çalışmalarımızı tamamladık. Konuyu hem mecliste hem de kamuoyu nezdinde yeterince tartıştık, gerekli istişareleri yaptık. Bundan sonra teklifimizi en kısa zamanda meclise getirmek, yüce meclisin iradesine teslim etmektir. Yüce meclis anayasa değişikliği teklifimizi görecek ve öyle umuyorum ki bu teklif millete gidecektir.
"İnanıyorum ki gazi meclis bu tarihi sorumluluğu en güzel şekilde yerine getirecek ve bu tıkanıklığı da halkın çözmesinin önündeki engeli kaldıracaktır. Milletten korkmayalım, millet her şeyin en iyisini yapar. Yaşadığımız her krizi nasıl en güzel şekilde meclis çözdüyse bunu da çözecektir.
"Türkiye, birçok tehditle karşı karşıyadır. Sınırlarımız ötesinde yaşanan istikrarsızlıklar, ülkemiz içerisinde amansız bir şekilde terör mücadelelerimiz... Bütün bunlar bizim önümüzde varken bir de kendi içimizde sistemle ilgili tartışmayı sürdürürsek o zaman ülkeyi geleceğe hazırlamakta zaman kaybı yaşarız.
"Bizi Irak'ta çıkarmaya çalışanlar Fırat Kalkanı'na, Başika'ya baksınlar. Mesele memleket meselesi olunca kimin ne dediğinin önemi yoktur. Olaylar menfaatimizin aksine gelişirse, tehlikeler, her türlü terör faaliyetleri ister yurt içinde, ister yurt dışında olsun hiç kimsenin icazetine, iznine bakmayacağız. Gerekli adımları atmakta zerre kadar tereddüt duymayacağız. Arkadaşlar, bu terör bitecek. Bunda kararlılığımız bugün, düne göre daha fazladır.
"Bölgede ayrıca sosyal kalkınmayı, manevi kalkınmayı da fiziki kalkınmayla eş değer olarak başlatıyoruz. Eğitimde sivil toplum hayatının geliştirilmesinde terör örgütlerinin zararlı faaliyetleri konusunda vatandaşlarımızın bilgilendirilmesine devam edeceğiz. Partimizin mensuplarına yönelen suikast faaliyetleri de bizim yürüyüşümüzü asla durduramaz. Üç beş teröriste pabuç bırakacak teşkilat değildir AKP teşkilatı. Gerekli koruma önlemini alacağız ama alçak ve hain saldırıların hesabını da burunlarından fitil fitil getireceğiz. Değerli kardeşlerim Türkiye'nin terör gündemiyle esir alınmasına artık müsaade etmeyeceğiz. Zora gelince "Hadi çözün" laflarını duymaya başlıyorum, çözüm mözüm yok. Çözüm milletledir. Bu terör örgütü milletimizin arasından defolup gidene kadar konuşacak hiçbir şeyimiz yok. Bunlara lojistik destek yapanlar, Meclis'te bir yandan siyaset yapıp bir yandan bunlara yardım edenlerin de sabrımızın taşmaya yakın olduğunu unutmasınlar. Siyaset yapacaklarsa terörle bağlarını kesmeleri gerekmektedir. Açık bir şekilde terör örgütüne karşı çıkmaları ve onları reddetmeleri gerekiyor. Aksi halde seçmenden aldıkları oyu, iradeyi terör örgütüne teslim etmiş olurlar. Bunun kabul edilecek bir yanı yoktur, buna ne millet ne devlet rıza gösterir.
"Vatandaşımız bize soruyor 'HDP terör örgütüne açıkça destek veriyor. PKK terör örgütü değil' diyorlar. Peki bunlara niye bir şey yapmıyorsunuz? diyorsunuz. Burası hukuk milleti, bütün milletvekilleri için dokunulmazlıklar kalktı, görev yargınındır. Yargılamayı bağımsız ve tarafsız türk adaleti en iyi şekilde yapacaktır. Türkiye bir hukuk devleti, hukuk devletinde herkesin işi, gücü, görevleri tanımlanmıştır. Bizim hırsla kalkıp yargısız infaz yapmak gibi bir huyumuz yoktur. Yargı ne yapması gerektiğini biliyor. Kim ki ülkenin kanuna aykırı hareket etmişse, demokrasisini zayıflatacak, iradeyi yok sayacak bir faaliyet içerisine girmişse mutlaka bunun karşılığını görecektir. Nasıl FETO terör örgütü bunun karşılığını görüyorsa, bunlar da hesabını verecektir.
"Ülkemizin önünde birçok tehdit olduğu gibi birçok da fırsat var. Bu coğrafyada bir yandan etraftaki istikrarsızlıkları, karışıklıkları daha fazla mağduriyet oluşturmadan adil bir şekilde çözmek için cumhurbaşkanımız bir yandan, hükümetimiz bir yandan canla başla çalışıyoruz. Bütün tarafları adil olmaya davet ediyoruz. Bugün Türkiye'nin tezlerinin daha fazla fark edildiğinin farkındayız. Bunun altında dostlukları artırma, düşmanlarımızı azaltma politikamızın çok büyük katkısı olduğunu biliyoruz.
"Bundan sonra daha çok Türkiye'nin 2023, 2035 ve 2053 hedeflerine zaman ayıracağız ve bu hedeflerin gerçekleşmesi için daha güçlü ekonomi, daha fazla yatırım, daha fazla istihdam ön gören projeleri, kararları birer birer hayata geçireceğiz. Hedefimiz, iddiamız Türkiye'yi muhasır medeniyetler seviyesinin ötesine taşımaktır. Türkiye mutlaka üst-orta gelir grubundan üst gelir gruba çıkacak, adımları, atılımları yapacaktır. Orta vadeli programımızda büyüme oranını yüzde 5'e çıkardık. Biz bunu başarırız ancak irademiz dışında gelişen şartlar dışında kaynağımız var. Petrolümüz, doğalgazımız olmayabilir ancak vatanını, milletini seven, dimdik ayakta duran asil milletimiz var. Bu milletle her yola gidilir. Bu milletle geleceğe emin adımlarla ilerleyeceğiz.
Değerli arkadaşlar, Avrupa Birliği meselesinde kafamızda zerre kadar karışıklık yok. Kafa karışıklığı bizde değil Avrupa Birliği'nin kendisindedir. Avrupa Birliği, İngiltere'nin çıkma kararının ardında geleceği için vizyonunu gözden geçirmelidir. Türkiye'ye verdikleri sözü amasız fakatsız yerine getirmeleri gerekmektedir.
Vize anlaşmasının artık daha bekletilmeden hayata geçirilmesini bu millet beklemektedir. Biz ahdimize vefa göstermeye devam edeceğiz, karşılığını görmediğimizde ne lazımsa gereğini yaparız. AKP olarak bu konuda netiz, herhangi bir kafa karışıklığımız söz konusu değildir. Türkiye'nin geleceğini inşa etmekte, Türkiye'yi büyütme ve kalkındırmada kararlılığımız tamdır. Hiçbir zaman milletimize yapamayacağımız bir şeyin sözünü vermedik, söz verdiğimiz her şeyi de yaptık.
"Yüzümüz ak, alnımız pak. Çok çalışacağız, milletimizin derdine derman olabilmek için hizmet etmeye, yeni eserler kazandırmaya devam edeceğiz. Allah yar ve yardımcımız olsun. Her birinize bir kez daha teşekkür ediyorum, Allah'a emanet olun diyorum."