Davutoğlu'ndan Rusya'ya: Türkiye-Suriye sınırı sadece iki ülkeyi ilgilendirir
Azerbaycan'da konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Türkiye Orta Asyalı bir ülkedir. Türkiye ne Asya'yı ne Avrupa'yı ihmal edilebilir" dedi. Davutoğlu, Rusya'yla yaşanan uçak kriziyle ilgili olarak "Türkiye-Suriye sınırı Türkiye-Rusya sınırı değildir. Türkiye-Suriye sınırı Rusya-Suriye sınırı da değildir. Türkiye-Suriye sınırı, Türkiye-Suriye sınırıdır ve sadece iki ülkeyi ilgilendirir" diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu, Azerbaycan'da konuştu.
Davutoğlu'nun konuşması şöyle:
Türkiye Orta Asyalı bir ülkedir. Türkiye ne Asya'yı ne Avrupa'yı ihmal edilebilir. 5-6 ay içerisinde yaptığımız kongrelere bakın. G20'yi yaptık. Ben AB liderleri zirvesine katıldım. Bizim politikamız çok yönlüdür.
Türkiye'nin dünyanın her yerindeki meselelerle ilgisi çok boyutludur. Suriyeli masumların üzerine bomba yağdığında hepsine kapımızı açtık. Türkiye, tüm Suriye meselesini üzerine almıştır. Suriyeli kardeşlerimize ev sahipliği yapmaktan gurur duyuyoruz.
Kim Suriye halkını bombalarsa bombalasın biz her zaman Suriye halkının yanında olacağız. Dağlık Karabağ'da nasıl 1 milyon Azeri kardeşimiz aziz ise Suriyeli kardeşlerimiz de öyle azizdir.
2002 yılından sonra AK Parti iktidarları ve sayın Cumhurbaşkanımızın katkılarıyla Türkiye'de istikrarını başlattı. Hem Türkiye hem de Azerbaycan istikrarını sürdürdü.
"Hedef 20 milyar dolar"
Önümüzdeki dönemde olumlu gelişmeler olacağına inanarak mutlak suretle barışın temsilcisi olacağını ifade ediyorum. Türkiye ve Azerbaycan önümüzdeki dönemde yatırım hacmini de 20 milyar dolara çıkarma amacındadır.
Biz buradan bir kez daha Kafkasya’da kalıcı barışı ve Hazar ile Akdeniz arasında bir barış köprüsü olması gerektiği inancını vurgulamak istiyoruz.
Türkiye’nin ve Azerbaycan’ın arzu ettiği ilişki bütün çevre coğrafyada kalıcı barışı temin etmek olacaktır.
Türkiye kutuplaşmadan yana olmadı hiçbir zaman. Soğuk savaş kültürünü terk etmek iradesine sahip oldu Türkiye. Asya Avrupa ve Afrika politikalarının birbirini desteklediğini gördü.
Türkiye bir Avrupa ve Asya ülkesidir, barış ve istikrara katkıda bulunacaktır. Geliştirilen güzel ilişkiler bunun yansımasıdır.
Türkiye bir Ortadoğu ülkesi olarak halkların kendi iradeleri ile seçtikleri liderleri ile dünyada yer almasını, herkesin toprak bütünlüğüne tam bir hürmetle davrandığını ister.
"Rusya ile ilişkileri geliştiriyoruz diye eleştirildik"
Bizim politikamız, Türkiye içinde barış istikrar politikası, Türkiye etrafındaki kıtalarda soğuk savaş anlayışının bittiği bir politikadır. Son bir hafta içinde özellikle gündemimizi işgal eden Türkiye Rusya ilişkilerine girmek isterim.
Soğuk savaş döneminin karşılıklı kutuplaştırıcı döneminde sonra özellik Ak Parti döneminde gelişti. Rusya ile ilişkileri geliştirdiğimizde eleştirilerin hedefi olduk. AB yerine Rusya’ya mı yöneliyor? diye Türkiye’ye çok eleştiriler oldu. Bu eleştirilere hiç kulak asmadık. Rusya ile birlikte birçok alana açıldık.
Milyonlarca Rus dostu ağırladık, ağırlamaya devam edeceğiz. Buradan Moskova’ya ve Rus halkına sesleniyorum; en ufak bir olumsuz hissiyat içerisinde değil. Avrupa ile Asya arasında tarihi şekillendiren iki büyük halktır.
"Türk halkı saygı duyar, saygı bekler"
Türk halkı da onur bir halktır, saygı gösterdiği halklardan saygı görmeyi bekler. Türkiye kimseye tepeden bakmaz, kendisine tepeden bakılmasını istemez. Türkiye sınırlara saygı gösterir, saygı gösterilmesini bekler.
Son yaşadığımız olaylar yönetimler arasında problem olarak çıkmamıştır. Herkes bilmeli ki, Türkiye-Suriye sınırı Türkiye-Rusya sınırı değildir. Türkiye-Suriye sınırı Rusya-Suriye sınırı da değildir. Türkiye-Suriye sınırı, Türkiye-Suriye sınırıdır ve sadece iki ülkeyi ilgilendirir. Şimdi bu çerçeveden baktığımızda son dönemde tırmanan retorik, söylemi ve Rus liderlerin, yapılan yorumların iftira kampanyalarını kabul etmemiz mümkün değildir.
Sayın Putin’e; gelin meseeleri konuşarak ele alalım. Ama 15 gün önce söylenmeyen iddialarla, soğuk savaş dönemini andıran kampanyaları birbirimize karşı kullanmayalım. Niye 15 gün önce gündeme getirmediniz madem?
Bütün Azerbaycan kamuoyu ve dünya ile paylaşmak isterim; Türkiye Suriye sınırı 5 yıldır milyonlarca mültecinin Türkiye’ye geçmek zorunda kaldığı bir sınırdır. Biz bu sınırdan gelen herkesi mülteci olarak kabul ettik. DAEŞ’e karşı olduğu söylenen operasyon yapılıyor bu sınırda. Türkiye Suriye sınırında 2012 Haziran’ında 2 Türk uçağı düşürüldü ve pilotlar şehit oldu.
O pilotlar görev yaparken şehit oldular. Bunların Rus dostlarımız tarafından anlaşılması gerekir. Suriye’den Türkiye’ye dönük gelen uçaklar tehdit kabul edilecek ve hiçbir geçişe izin verilmeyecek.
"Türkmenlerin bombalanmasına ahlakımız müsaade etmez"
Rusya Suriye’ye müdahale kararı aldığında 3 kez sınırımız ihlal edildi. Biz kimsenin sınırı ihlal etmedik. Biz herhangi bir ülkeye saldırgan bir mücadelede bulunmadık. O zaman dostça şunu söyledik; bu sınırların tekrar ihlal edilmesine izin vermeyin.
Operasyon yaptığınız bölgelerde DAEŞ unsuru yoktur, Türkiye’nin himayesine muhtaç Türkmenler yaşıyor. Yeni göç dalgalarına izin vermeyin dedik. Defalarca söz verdiler sınır ihlali olmayacak diye.
Bugün de ifade ediyorum, Suriye’deki kardeşlerimiz için sorumluluğumuz var bunun için kaçınmayız. Türkmenler katledilirken, DAEŞ’e karşı operasyon yapıyoruz derken yine de sabırla bekledik. Ama bizim üzerimizden ihlal yapıp masum insanların bombalanmasına ahlakımız müsaade etmez.
"Milliyeti belli değildi"
24 Kasım’da milliyeti belli olmayan, bu uçağa karşı daha önce verdiğimiz anganjman kuralları çerçevesinde müdehalede bulunuldu. Uçak Türkiye sınırları içerisinde hedef alındı. Bu tabloya bakıldığında hedef saldırgan olarak Türkiye’nin Rusya’ya saldırdığı anlamını taşımaz.
Rus uçaklarını açık hava sahasında operasyon yapmış değiliz. Bizim hava sahamıza giren, milliyeti belli olmayan herkesin bildiği anganjman kurallarını uyguladık. Sınırları koruduğumuz için özür dilemeyiz, hesabını aziz milletimize karşı veririz.
Bu olay Türk hava sahasının içinde olmuştur; Rus dostlarımızın bunu anlamasını bekliyoruz.