Başbakan Davutoğlu: Türkiye'ye artık kimse hasta adam muamelesi yapamayacak
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Karaman'daki Ensar Vakfı'na bağlı yurtlarda 10 çocuğun tecavüze uğramasıyla ilgili olarak "Aile Bakanı birilerinin önüne yatmış vaziyette" diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için "Karaman'daki sapıkla uğracağına bizimle uğraşmaya kalktı" dedi. "Kılıçdaroğlu, CHP genel başkanlığına kasetle geldiğinden beri Türk siyasetini aşağı çeken Kılıçdaroğlu hakaretler yapıyor. 1 Kasım’da Türkiye’den ders aldı. 'Yeni CHP' derken eski CHP’nin bile gerisine düştü. Seviyesini iyice aşağıların aşağısına çekti" ifadelerini kullanan Davutoğlu, "Elinden başka bir şey gelmiyor. Bildiği tek şey hakaret etmek. Başarısız bir genel başkan, girdiği seçimleri kaybediyor. Millete hizmet için hiçbir şey yapmıyor. 'Yeni CHP' diyerek geldiler, eskisinden daha beter hale getirdiler" diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu'nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:
2001'de AK Partinin kurulmasıyla başlayan süreç 14 yıldır devam ediyor. Millete hizmet üretmeyen anlayışlara artık Türkiye'de yer yok ve olmayacak. Demokrasisiyle ekonomisiyle ülkemizin çehresini değiştirdik. En önemlisi milletimizin kendine güvenini yeniden kazandırdı. Türkiye'ye artık kimse hasta adam muamelesi yapamayacak.
Kazdıkları çukura kendileri düştü. İnsan içine çıkacak yüzleri kalmadı. Şurada yanlış yaptık, yanıldık demeye başladılar. Derslerini aldılar, milletimiz gerçek yüzlerini gördü. Son silah magmaya kadar gömülmedikçe terörizmle mücadelemiz bitmeyecek.
Kobane olaylarından bu yana teröre güzellemeden başka bir şey yapmadılar. Eşkiyalara yandaş oldular, onları desteklediler. Teröristlerin taziye çadılarında milletin sabrını zorladılar. Sessiz kalmadık, kalmayacağız. Siyasetin kirlenmesine asla izin vermeyeceğiz. Hiç kimse siyasetin koruması altında teröriste destek veremez. Kimse korunma zırhına gizlenemez. Kimse hukuksuz eylemlerine hukuki kılıf bulunmaz. Sizin Meclis’e gönderdiğiniz yiğit AK Partili milletvekili tek bir imzayla dokunulmazlıklarla ilgili gereken adımı attı. Siz istediniz, biz yaptık.
"Onlara bizim ayak izimizi takip etmek düşer"
Blöf yapıyoruz zannettiler. Dokunulmazlıkları kaldıralım derken, beraber teklif verince hayır olmaz dediler. Şimdi arkamızdan geliyor. Onlara ancak ve ancak bizim ayak izlerimizi takip etmek düşer. Onlar ayak izlerimizi takip edeceğiz. Biz önde yürüyeceğiz, takip edecekler. Onlarda milletin huzuruna çıkacak ak bir alın yok.
CHP genel başkanlığına kasetle geldiğinden beri Türk siyasetini aşağı çeken Kılıçdaroğlu hakaretler yapıyor. 1 Kasım’da Türkiye’den ders aldı. Şimdi bizden ahlak ve siyaset dersi alacak. Yeni CHP derken eski CHP’nin bile gerisine düştü. Seviyesini iyice aşağıların aşağısına çekti.
"Hakaret ile gündem değiştirmeye kalkıyor"
Karaman’daki olayı hepimiz lanetledik, en ağır cezanın verilmesi için hukuki süreçler başladığı halde sapıkla uğraşacağına bizimle uğraşmaya kalktı. Elinden başka bir şey gelmiyor. Bildiği tek şey hakaret etmek. Başarısız bir genel başkan, girdiği seçimleri kaybediyor. Millete hizmet için hiçbir şey yapmıyor. Daha saymama gerek var mı? Hakaret ile gündem değiştirmeye kalkıyor.
Konuyu alakasız mecraya çekerek terör destekçilerine kalkan oluyor. Biz siyaseti zayıflatacak hiçbir plana müsade etmeyiz dedik. Onların niyeti farklıydı, biz oyunlarını gördük ve boşa çıkardık. Bu milletvekillerini yargıdan kaçırmak için akıllarınca meydan okudular.
"Partimizin yargıya veremeyecek hesabı yok"
Gururla söylüyorum, dokunulmazlıklarla ilgili teklif AK Parti’nin 316 imzasını taşıyor. Firesiz imza verdik. Partinin millete, yargıya veremeyecek hesabı yoktur. Hesapların en büyüğünü rabbimize vermeye ahdetmişiz. Tüm milletvekillerimiz tereddüt göstermeden imza attılar. Muhalafetten de aynısını bekliyoruz. Milletin bu meselesinin uzatılmasına tahammülü yok. Çağrım, teröre destek veren, sözcülüğe soyunan milletvekillere siper olmamaları, genel kurulda oy kullanmalarıdır.
Kılıçdaroğlu bu konuyu çarpıtma çalışmasına girdi. Ucuz bir kahramanlık, ucuz bir siyaset. Zerafet olmadığı gibi siyasi adım atacağı yok. Aklı sıra yeni bir iftira kampanyası startı veriyor. Milletimiz kimin özgürlükçü, kimin vesayetçi olduğunu iyi biliyor. Herkes 1 Kasım’da dersini aldı.
"Gölge etmeyin, başka ihsan istemez"
Bugüne kadar terörü kınamaktan daha çok hükümeti suçlamakla uğraştılar herhalde bundan sonra kendisine özgürlükçü, bizi özgürlükleri kısıtlayan bir parti gibi göstermeye çalışacaklar. Milletimiz her seferinde ders vermesine rağmen bir kez olsun derslerini almayanların Türkiye’ye verecekleri hiçbir şey yok. Hakaretlere karşı ‘gölge etmeyin, başka ihsan istemeyiz’ diyoruz.
Türkiye, tartışmalarla zaman kaybetsin isteyenlere izin vermeyeceğiz. Kutuplaşmadan, kısır tartışmalardan medet umanlara izin vermeyeceğiz. Türkiye’yi kutuplaştırdıkça kendi koltuklarını sağlama almaya çalışanlara izin vermeyeceğiz. Yeni anayasa sürecinde de sergilediler. Kendi seçmenine söz verdikleri halde masadan kaçtılar. Biz yeni bir anayasa yapalım, sivil demokratik bir anayasa olsun diye istişare ettik onlar ise Meclis’teki komisyondan çekilediler engelleme çabasına girdiler.
"Onların niyeti farklı"
Onlar hayırlı bir işe evet demediler hiçbir zaman. Onların amacı niyeti farklı. Onların derdi ne anayasa, ne yeni Türkiye. Düzceli kardeşlerim, Ak Parti olarak tüm çabamız yeni Türkiye’yi inşa etmektir. Sizlerin de geçmişte acısını çektiği eski Türkiye’nin yerine kendi kendine yeten yeni Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz. Önerisi olan herkesi dinleyeceğiz. Önümüzdeki birkaç ay içerisinde yeni anayasa taslağını hazırlayıp Meclis’in huzuruna çıkacağız. Günümüzün gereklerini çok iyi bilen bir milletiz. Anayasa ile inşallah, Türkiye milletin vekilleri tarafından yapılmış, sivil, özgürlükçü demokratik bir anayasayayla olacak. Allah inşallah bunu da bize nasip eder. Türkiye’yi her alanda daha ileriye taşıyacağız.