Başbakan Ahmet Davutoğlu, "İskele Sancak Başbakan Özel" programında Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet'in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Yeni anayasa süreci ve başkanlık sistemi hakkında konuşan Davutoğlu, Acet'in "Erdoğan sahaya indi yani" sözlerine "Hiç çıktı mı ki?" şeklinde yanıt verdi
"Beyaz olmamız yetmiyor, ak olarak kalabilmek önemli" diyen Davutoğlu, canlı yayında şöyle konuştu:
"Yanlış yapan kim olursa olsun uyarmak, uyarıdan bir netice alınamıyorsa da cezalandırmak zaruret halini alır. Çünkü nihayetinde kullandığımız kaynaklar bizim babamızdan miras kalan kaynaklar değil. Ben şu anda günde onlarca imza atıyorum. Her imzayla bir kaynağı, bir yerden bir başka hizmete aktarıyorum. Bu, bakanlarımız için de daha alt kademedeki bürokratlarımız için de belediyelerimiz için de geçerli. Bu kullandığımız kamu kaynaklarını en titiz şekilde kullanmak bizim asli görevimiz. Şu ana kadar bunu böyle yaptığımız için başarılı olduk. Tek tek farklı icraatlar söz konusu olmuşsa ki var, bunu da ben şimdi her yerde ifade ediyorum, her toplantıda dile getiriyorum, hepimizin buna halkın önüne çıkarken özen göstermemiz gerektiğini söylüyorum, söylemeye de devam edeceğim. Bunun üzerinde bir gelir sıçraması, kamu görevi yürütürken bende birisi görürse bunun hesabını benden sorsun."
Yeni anayasa ve başkanlık sistemi konusunda, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sahaya indi tabirini kullanmamız yanlış olmaz sanırım" sorusu üzerine Davutoğlu, "Sahadan hiç çıktı mı ki? Hep böyle deniliyor. 'Cumhurbaşkanı sahaya indi, başbakan sahaya iniyor.' Biz hiçbir zaman sahadan çıkmadık ki hep halkla beraberiz, hep halkın yanındayız. Seçim kampanyası başlatırız, 'Sahaya indi.' Ondan önce de kongre yapmıştık. Seçim kampanyasından önce başka açılışlar için indik. Yani, Sayın Cumhurbaşkanımız da halkla beraber oldu, ben de hep halkla beraber oldum. Hiçbir zaman biz sahanın dışında değildik ki sahaya inmiş olalım. Futbol turnuvalarında ara verildiği için sahaya inmek olur da siyaset ara vermez. Gece rüyalarınıza kadar hükmediyor" dedi.
AK Parti'nin seçim vaatlerinin Meclis'ten birer birer geçtiğini vurgulayan Davutoğlu, "Şu anda oylarımızda bazı yerlerde yüzde 52'ye, bazı yerlerde yüzde 55'e kadar çıkan anketler geliyor. Çünkü samimiyetimizi, gayretimizi görüyor, verdiğimiz sözü yaptığımızı görüyor. Bu anlamda yeni anayasa konusunda da bir takvim ilan ettim. Bunun ne öncesine geliriz ne sonrasına. Kimsenin de telaşa, gereksiz spekülasyona girmemesi lazım" ifadelerini kullandı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili, "Olmayacak' diye başladığımız zaman zaten kendi kendini getiren bir kehanet haline dönüşür, olmaz. Bırakalım, olmaması halinde dahi şartları öyle olgunlaştıralım ki 'Bu ülkede, anayasa yapılamaz' gibi bir kanaat oluşmasın. Bazıları bu ülkede anayasa yapılamayacağını ispat etmeye çalışıyor" dedi.
Yeni anayasa çalışmaları kapsamında vatandaşlara, "Niye yeni anayasaya ihtiyaç duyuyoruz?" konusunda anlatılması, bunun da siyasi edep ve nezaket kuralları içinde yapılması gerektiğini dile getiren Davutoğlu, "Birbirimizi itham ederek, birbirimiz hakkında ileri geri konuşarak ve anayasa tartışmalarını sadece başkanlık meselesine irca ederek netice almamız çok zor. Yani muhalefetin, Türkiye'nin sanki anayasa meselesi bir tek başkanlığı engellemek gibi bir boyutta görmesi kendileri için de doğru değil. Konuşalım, başkanlık meselesini de tartışalım, onların bir teklifi varsa onu da tartışalım. Ama artık şu anayasa yükünü omzumuzdan atalım" ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, erken seçimin olmayacağını daha önceden söylediğini ifade ederek, "baskın seçim" tabirinin ise doğru ve etik olmadığını vurguladı. Halkın normal şartlarda kullanmayacağı bir tercihin, baskın olarak elde edilmeye çalışıldığı takdirde halk tarafından ters tepki verileceğini ifade eden Davutoğlu, şu anda halkın kendilerine yüzde 49,5 oy verdiğini ve cumhuriyet tarihindeki en fazla seçmen desteğine sahip parti olduklarına dikkat çekti.
"Ben, tekrar halkın huzuruna gidip, 'Bize yeteri kadar destek vermediniz, bir daha deneyelim' demeyi doğru bulmam" diyen Davutoğlu, "Önce halkın bizden beklentilerini yerine getiririz. Biz, 'Reform hükümetiyiz' demişiz. Reformları tamamlamadan halkın huzuruna tekrar gidiyoruz. Bu doğru olur mu? Ayrıca yurt dışında yüzlerce yatırımcıyla görüştüm. Oturup konuştuğunuzda en çok Türkiye'ye tekrar ilgi uyanmalarına sebep olan şey 1 Kasım seçimlerinde oluşan istikrar ortamı. Eğer 'yeni bir seçim' dediğiniz anda bütün bu yatırımcılar frene basar. Bütün bu yatırımcılar, 'Bu seçimin de neticesini görelim ondan sonra' der. Türkiye'nin ise kaybedecek vakti yok" şeklinde konuştu.