Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'nın üç yıllık bir aradan sonra yarın Avrupa Birliği'ne yapacağı ziyarete Türkiye'yi sarsan "yolsuzluk soruşturmaları" ve bunları izleyen gelişmelerin damgasını vurması bekleniyor.
Brüksel ziyaretinin resmi temaslarına yarın sabah yerel saatte saat 10.00'da başlayacak olan Erdoğan, ilk olarak AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy ile buluşacak. Erdoğan'ın ayrıca Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ve Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ayrı ayrı görüşeceği belirtiliyor.
Erdoğan'ın, Van Rompuy, Barroso ve Schulz ile bir çalışma yemeği formatında "dörtlü bir görüşme" gerçekleştirecek olması da Brüksel programının dikkat çeken unsuru olarak gösteriliyor.
Bu arada, Avrupa Parlamentosu'nda siyasi grupların liderleriyle bir araya gelmesi beklenen Erdoğan'ın bu görüşmesinde siyasi grup liderlerinin yanı sıra Türkiye'deki son gelişmelere ilişkin eleştirel açıklamalarda bulunan AP Dışişleri Komisyonu Başkanı Elmar Brok, AP Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten ve Türkiye-AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu (KPK) Eş Başkanı Yeşil Helene Flautre'nın da bulunacağı belirtiliyor.
Brüksel'de düzenlenecek etkinliklerde Türk işadamları ve Türk vatandaşlarıyla buluşacak olan Başbakan Erdoğan'ın AB yetkilileriyle görüşmelerinde Türkiye'de "yolsuzluk" soruşturmaları ve bunları izleyen gelişmelerin çok ağırlıklı bir maddeyi oluşturmasına kesin gözüyle bakılıyor.
AB tarafı, HSYK düzenlenmesinden duyulan rahatsızlığı iletirken yaşanan sorunların "demokrasi, hukuk üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı" ilkelerinin çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği yönünde 17 Aralık'tan sonra sık sık dile getirdiği uyarılarını tekrarlaması, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ise "paralel devlet"e ve hükümet ve iktidar partisini hedef alan "komplo"ya vurgu yapması bekleniyor.
Görüşmelerde Türkiye'nin üyelik müzakerelerinin sürmesinden yana bir tutum takınılacağı belirtilirken insan hakları ve yargı açısından büyük önem taşıyan 23. ve 24. başlıkların en kısa süre içinde açılması gereğinin altının çizileceği belirtiliyor.
Başbakan Erdoğan'ın Brüksel'deki yoğun temaslarında gündeme gelecek diğer başlıca konular arasında Türk vatandaşlarına vize muhafiyetinin sağlanması süreci de bulunuyor. Bu çerçevede vize konusunda AB tarafından "şart" getirilen AB'ye yasa dışı göç ile ilgili Geri Kabul Anlaşmasının Aralık ayında imzalanmış olmasından duyulan memnuniyetin dile getirilmesi bekleniyor.
Türk tarafının muhataplarını, AB'de büyük önem verilen "çözüm süreci" ve bu çerçevede atılan adımlar konusunda bilgilendireceği, ve bu süreci devam ettirmesi yönünde cesaretlendirileceği görüşmelerde Kıbrıs meselesine de değinileceği kaydediliyor.
Cenevre Konferansı hemen öncesi gerçekleştirilecek Brüksel görüşmeler sırasında Başbakan Erdoğan'ın Türkiye'nin Suriye politikası, mülteciler sorunu ve konferansa ilişkin yaklaşımını anlatırken Türkiye'ye yönelik Batı kaynaklı "El Kaide"yi destekliyor" iddialarını kesin dille yalanlaması ve El Kaide'ye yönelik son operasyonlara dikkat çekmesi bekleniyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'nın üç yıllık bir aradan sonra yarın Avrupa Birliği'ne yapacağı ziyarete Türkiye'yi sarsan "yolsuzluk soruşturmaları" ve bunları izleyen gelişmelerin damgasını vurması bekleniyor.
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Brüksel’e yapacağı ziyarette mesajlarının yine tam ve eşit üyelik olacaklarını söyledi.
Çavuşoğlu, Norveç Büyükelçisi Janis Björn Kanavin’i makamında kabul etti. Norveç’in AB üyesi olmadığını hatırlatan Çavuşoğlu, Norveç halkının referandumda AB üyeliğine iki kere ‘hayır’ dediğini belirtti. Norveç’in AB ile çok yakın ve özel bir ilişkisi olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, Norveç, AB üyesi olmamasına rağmen Türkiye’nin AB üyeliğine tam destek verdiğini vurguladı.
Çavuşoğlu bir basın mensubunun "Brüksel ziyareti gerçekleştireceksiniz. Türkiye’nin mesajları ne olacak?" sorusuna ise "Her zaman Türkiye içinde ve tüm temaslarda verdiğimiz mesajların aynısı olacaktır. Türkiye, AB’ye üye olmak istiyor. Tam ve eşit üye olmak istiyor. Bu anlamda bugüne kadar olduğu gibi yükümlülüklerini kararlı bir şekilde yerine getiren bir ülke ve getirecek bir ülkedir. Bazı zorluklar var. Özellikle fasılların açılmasıyla, bunları konuşacağız. Biz Avrupalı dostlarımızdan yakın işbirliği istiyoruz. Ucu açık bir süreçten çok takvime bağlanılması gereken bir süreç olması gerektiğini vurgulayacağız. Dolasıyla sadece Brüksel ziyaretimizde değil Hollande’nin Türkiye’nin gelmesi, sonra Berlin ziyaretimizde de tüm bunlar gündeme gelecektir. Şuana kadar verdiğimiz olumlu mesajları da, açık bir şekilde tüm görüşlerimizi de AB yöneticileri ile paylaşacağız." şeklinde cevap verdi.