Başbakan Tayyip Erdoğan, 30 Mart seçimleri sonrası iptal edilerek 1 Haziran’da tekrarı gerçekleşecek olan Ağrı Belediye Başkanlığı seçimleri öncesinde partisi AKP’nin düzenlediği mitingte konuştu. Erdoğan, BDP'nin "tehditle oy almanın yoluna gittiğini" öne sürerek, "Hanım kardeşlerimizi evlere kilitliyorlar. Sandığa göndermiyorlar" dedi.
"Bu millet kendi başkanını, inandığı insanı, kendisini kucaklayacak gayet iyi biliyor" diyen Erdoğan, "Haziran ayı içinde ismimimizi, adayımızı açıklayacağız" ifadesini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
Buraya birileri geliyor, soruyorlar. Ne diyorlar? Adeta sandıkların 13 kere, 14 kere, 15 kere sayıldığı iddiası BDP tarafından pompalanıyor. Tamamen yalan.
Maalesef BDP bu yalanı Ağrı içinde yaymak suretiyle bir kez daha kirli siyasete başvurmuştur. Ağrı’da sadece sandıklar bir kez tam olarak sayıldı. İkinci sayımda daha bütün sandıklar sayılmadan hile ve şaibe ortaya çıktı.
Seçimlerde, İl Seçim Kurulu tarafından iptal edildi. Değil, 13,14, 15, ikinci kez bile yeniden sayım gerçekleşmedi. Bu sayımda ilk sandıklar açıldığında manzara görüldü.
Burada maalesef BDP adeta meydanı terörize etti. Öyle mi? Bunları 30 Mart günü akşamı yaşadık mı? Yaşadık.
Her şeyden önce bu zihniyetin demokrasiye ihtiyacı yok. Bu zihniyetin sandığa inancı yok. Düşünce özgürlüğüne saygısı yok.
Çünkü bunlar bugüne kadar ancak tehditlerle oy almanın yoluna gittiler. Bakınız daha yeni, şurada Doğubayazıt’ta 6 tane vatandaşımızı kaçırdılar.
Değerli kardeşlerim açık net konuşuyorum, kaçırdılar ve burası bizim Bitlis milletvekilimizin ailesine ait olan bir işletme, arkadan da tehdide başladılar.
Kendisine de Bitlis’teki seçime gitmemesi için tehdit yağdırmaya başladılar, Pazar günü orada da seçim var. Bu tehditlerle bir yere varılmaz. İkide bir partinin adını değiştirirsin başka da bir işe yaramazsın.
BDP’li belediyelerin, Allah aşkına söyleyin ya şurada Doğubeyazıt’ta bizim hizmetimiz dışında onların hizmeti var mı? YA Bunu görmüyor musunuz?
Şu Ağrı’da ne yapıldıysa biz yaptık ya. Birazdan hepsinin dokümanını dökeceğim. Siyaset her yolu meşru görerek, mubah görerek yapılmaz.
Siyaset ilkelerle yapılır. Siyaset belli sınırlar dâhilinde, dürüstlükle yapılır, şeffaf yapılır. 30 Mart öncesinde Ağrı’da birçok yalanı, iftirayı, dedikoduyu dolaşıma soktular. Seçimler iptal edildikten sonra da aynı şekilde sonuç almak istediler. Sizlerden rica ediyorum, bu yalanlara karşı lütfen hepiniz dikkatli olun. Hepiniz uyanık olun. Size güvenilmez insanlar haber getirdiğinde bunlara lütfen itibar etmeyin.
Daha seçim sırasında yalan söyleyenlerin seçimden sonra yalan söyleyenlerin Ağrı’da yönetime gelseler ne tür çirkinlikler yapacaklarını da ben sizlerin takdirine bırakıyorum. Bunlar yalana doymak bilmiyorlar. 30 Mart’tan sonra Ağrı’ya 15 bin polis gönderildi diyorlar.
Allah aşkına nerede bu polisler ya? Hepsi adan z’ye yalan. 30 Mart’tan sonra Ağrı’da 2 bin gencin askere götürüldüğünü söylüyorlar. Hem komik, hem yalan.
Kardeşlerim, şimdi mesele Sırrı Sakık meselesi değil. Sırrı Sakık fanidir, bugün vardır yarın yoktur. Mesele mensubu olduğu zihniyettir. Öyle mi? Tayyip Erdoğan da fanidir, bugün var, yarın yokuz. Ama biz bir şey söylüyoruz her zaman. Baki olan hedefler için manilere lütfen kanmayın diyoruz. Bu çok önemli. Ağrı iline hangi anlayış hizmet verebilir? Doğubeyazıt’a bak örnek, yanında. Affedersin pislikten geçilmiyor, belediyecilik diye bir anlayış yok. Niye BDP var? Tehditle.
Bayan kardeşlerimizi evlere kilitliyorlar. Sandığa göndermiyorlar. Çünkü biliyorlar ki hanım kardeşlerim sandığa giderse o sandıktan AK Parti çıkacak. Ben inanıyorum ki hanım kardeşlerim bu tür engelleri de aşacak. Ben hanım kardeşlerimden ayrı bir sıçrama bekliyorum. Unutmayın, kale içeriden fethedilir. Siz bizim ablalarımızsınız. Pensilvanya’nın da ablaları var. Bu ablalar kimlerle ortak çalışıyor biliyorsunuz.
Hizmet ortada, eser ortada. Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Biz eserle konuşuyoruz. Siyaset omurgalı duruş gerektirir. Dürüst, onurlu duruş gerektirir.
30 Mart seçimleri öncesinde 81 vilayetimizin tamamında, tüm ilçelerde, beldelerde, köylerimizde eserlerimizle, hizmetlerimizle konuştuk.
Biz plan, projeyle milletimizin huzuruna çıktığımız için, milletimiz 30 Mart’ta bizlere yüzde 45,5 oy oranıyla bir kez daha destek verdi.
Bizi bir kez daha zirveye taşıdı. 30 Mart öncesinde bize nasıl saldırdıklarını hatırlıyorsunuz değil mi? CHP, MHP, BDP bir araya geldiler, Pensilvanya’yla ittifak halinde bize en ağır iftiraları yaptılar.
Milletim o hassas terazide, vicdan terazisinde bütün bu iftiraları tarttı, kararını verdi, AK Parti’yi zirveye taşıdı.
İşte değerli kardeşlerim, 30 Mart’ta millet bu plansız, programsız, vizyonsuz partilere çok güzel bir ders verdi. 30 Mart’ta millet bir kez daha AK Parti diyerek, yeni Türkiye hedefine, hizmete, eser siyasetine, çözüm siyasetine en güçlü desteği verdi.
30 Mart, akşam sandıklar kapandı. Sonuçlar üç aşağı beş yukarı belli oldu. Peki biz 30 Mart’tan bugüne kadar ne yaptık? Size burada sadece özet veriyorum.
Azerbaycan’a bir ziyaret yaptık, ardından geçen cumartesi Almanya’ya bir ziyaret yaptık. Seyrettiniz mi? Almanya’dan buraya selamlar var. Sevgiler var. Tüm kardeşlerimizle beraber olduk.
Dünyanın birçok dost ve kardeş ülkesinden gelen devlet başkanlarını, başbakanlarını, bakanları bir arada olduk. Çalışmalar yaptık.
Buradan soruyorum, AK Parti seçimden birinci çıktığı halde yoğun bir şekilde koşturuyor. Peki seçimden ikinci, üçüncü, dördüncü parti olarak çıkan, oylarını artıramayan hatta kaybeden partiler ne yapıyor? Soruyorum ne yapıyor?
Bu arada emekli siyasetçileri ziyarete başladılar. Neymiş, çatı kurarak cumhurbaşkanı seçeceklermiş. O çatı 30 Mart’ta uçtu gitti. Bunların oturdukları binanın damı yok damı.
Bu millet kendi başkanını, inandığı insanı, kendisini kucaklayacak gayet iyi biliyor. İnşallah çok kısa bir süre içerisinde, haziran ayı içinde inşallah adayımızı açıklayacağız. İnşallah istişarelerimizi yapıyoruz, ismimizi, adayımızı açıklayacağız.
İstişarelerimiz devam ediyor, dün Meclis Başkanımızı da ziyaret ettik. Bunları devam ettireceğiz. STK’ları aynı şekilde ziyaret edeceğiz, en ideal neyse halkımızın isteği istikametinde kararımızı vereceğiz. Şimdi burada karşımızda kim görünüyor? BDP… Ben sizden meydanda yuhalamaktan çok, sandıkta netice istiyorum.
Bak beyler, hanımlar kadar sesiniz çıkmıyor. Ona göre. Şurada üç gün kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Beyler kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Şunu söylemeyeceksiniz, bizi tehdit ediyorlar.
Diyarbakır’da yavruları kaçırılan anneler, babalar günlerdir oturma eylemi yapıyor, öyle mi? 134 tane yavru dağa kaçırıldı. Kimler kaçırdı bunları? Kimlerin kaçırdığını biliyorsunuz değil mi?
Ben dün grup konuşmamda söyledim ve BDP’ye HDP’ye seslendim. “Bu çocukları siz alıp geleceksiniz” dedim. Niye, çünkü onlar bu adresleri iyi biliyor, kimin ne olduğunu gayet iyi biliyorlar. Getirmemeleri halinde biz de iktidar olarak B planımızı, C planımızı uygulamaya koyacağız.
İşte burada, Doğubeyazıt’ta 6 tane vatandaşımızı kaçırdılar. Kaçıran kim? Bölücü terör örgütü. Siyasi görüntüsü parlamentoda BDP, HDP. Niye? Zaman zaman gidip alıp geliyorlar ya? Nasıl alıyorsunuz? İşbirliği içindesiniz de onun için.
Şu anda 6 tane burada kaçırılan, işçiyi, taşeronu onları da onların alıp teslim etmesi gerekiyor. Neymiş? Bize de vergi verecekler. Lafa bak ya, sana neyin vergisini verecek?
Bunlar nereye soksan girer. Mafya mı, terör mü, eşkıya mı ne dersen hepsi bunlarda var. Alın teri dökmeden haraç istiyor haraç. Bana da vereceksin diyor. Ve ben arkadaşımıza söyledim, kesinlikle böyle bir şeye yanaşmayacaksınız. Bu mücadele bir onur mücadelesidir, haysiyet mücadelesidir.
Galatasaray Lisesi önünde oturanlar için sesiniz çıkmıyordu. Burada neden çıkmıyor? Onun için Pazar günü çok önemli. Allah korusun, o çocukların cansız bedenleri geldiklerinde, onların ölüleri üzerinden istismar yaparlar. Biz yaşatmanın mücadelesini veriyoruz.
Şimdi yeni bir bilgi aldım. Pensilvanya benimle ilgili güzel bir film hazırlıyormuş. Ailemle ilgili. Bu film için bana uygun bir artist henüz bulamamışlar. Çocuğuma benzer bir artist henüz bulamamışlar. Halbuki Hollywood’a gitmelerine gerek yok. Kendi içlerinde bunu başaracak artistler var. Çıkarırlar. Fakat bu tuzakların hiçbiri tutmuyor, tutmayacak. Hesap şu, cumhurbaşkanı seçimine bu filmi yetiştireceklermiş. 17 Aralık dediler tutmadı, 25 Aralık dediler, 30 Mart dediler gene tutmadı. Şimdi de 10 Ağustos diyorlar. Allah’ın izniyle yine tutmayacak. Ben bunu biliyorum.
Ağrı’dan biz çözüm sürecine destek bekliyoruz. Ağrı Dağı kadar büyük bir netice bekliyoruz. 30 Mart’tan bu yana çalışıyoruz. Çalışmaya da devam ediyoruz. Ağrı geri kalmasın . Hiçbir siyasi parti bizimle aşık atamaz. Tayyip Erdoğan belediyecilikten geldi. Ağrı’da yeni bir anlayışı getireceğiz.
Ağrı’ya iki güzel müjdemiz var. Ağrı merkezde doğalgaz dağıtımı için 3 kez ihaleye çıktık. Özel sektörden rağbet olmadı. Yeni bir karar aldık. Ağrı’da dağıtımı devlet olarak biz yapacağız. Yasal düzenlemeler yapıldı, yasa teklifi TBMM’ye sunuldu.