Başbakan Erdoğan: Çözüm süreci içinde terörü bitireceğiz

Başbakan Erdoğan: Çözüm süreci içinde terörü bitireceğiz

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği iftar yemeğine katıldı. İftarın ardından yaptığı konuşmasında birlik beraberlik mesajı veren Başbakan Erdoğan, “Terörün kan kokan ellerinden artık bu ülke kurtuldu. Devlet millet el ele vereceğiz şu çözüm süreci içinde inşallah bitireceğiz” dedi.

hurriyet.com.tr'de yayımlanan habere göre, Somali'deki saldırıya ilişkin konuşan Başbakan Erdoğan, "Somali'de görevi başında şehit olan Sinan Yılmaz'a Rabbim'den rahmet diliyorum. Ailesine, milletimize baş sağlığı ve sabırlar diliyorum. Saldırıda yaralanan 4 kardeşimize Somali Mogadişu'da gerekli müdahaleler yapıldı. Ankara'da tedavileri yapılıyor. 3 yaralımızın durumu iyi. Bir tanesi de ameliyata alındı. Çok şükür onun da hayati tehlikesi bulunmuyor. Somali'deki saldırıdan dolayı taziye ve dayanışma mesajlarına şükranlarımı sunuyorum" dedi.

 

'Uludere'de hayatını kaybedenler canımızdan kopan parçalardır'

 

Uludere olayına değinen ve yaşamını yitiren vatandaşların aileleriyle yakın bir zamanda buluştuğunu hatırlatan Başbakan Erdoğan şöyle konuştu : 28 Aralık 2011'de Uludere'de hayatını kaybeden 34 kardeşimizin aileri ile bir araya geldik. Onlarla dertleştik. O gün de söyledim. Bugün de söylüyorum. Orada hayatını kaybedenler candır. Allah'ın yaradılmışların en şereflisi olarak yarattığı insanlardır. Onlar bizim canımızdan kopan parçalardır. Ama unutmayın Hantepe'de askeri karakola baskın yapılarak orada ölenler de bizim yavrumuzdur, şehidimizdir. Gediktepe'deki karakola yapılan baskında ölenler de bizim şehidimizdir. Birisinde 18, birisinde 20. Bingöl'de 33 kişinin aynı araçta ne yazık ki baskına uğrayarak şehit edilmeleri de bizim için faciaydı. Bunları değerlendirerek bir tarafı yukarıya, öbür tarafı aşağıya olmaz her tarafa adil yaklaşacağız. Hepsi için de aynı ızdırabı duyacağız. Her şeyden önce onlar bu ülkenin, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıydılar. Biz hepsine insan nazarı ile baktık. En az aileleri kadar üzüldük, gözyaşı döktük. Biz cenazeler üzerinden siyaset yapan bir anlayışa sahip değiliz. Her ölüm bütün ayrıntıları ile araştırılıp, soruşturulur. Bağımsız yargı bunların hesabını mutlaka sorar."

'Güçlü bir Türkiye'yi kabullenmiyorlar'

 

Suriye'deki olaylara da değinen Başbakan Erdoğan,"Şu anda ülkemizde 400 bin sığınmacı var. Onlar bizim kardeşlerimiz, akrabalık bağlarımız var. Ramazan ayında bile oradaki zalim, diktatör rejim ölüm kusmaya devam ediyor. Aynı şekilde Irak'ta her ay ortalama bin kişi ölüyor. Orada yine süreç aynı. Mısır'da da acı tablo. Bütün bunlar, acaba içeriden kaynaklanan bir gelişme mi? Yoksa bütün buraları parçala, böl, yönet mantığı ile dışarıdan kurgulanan bir oyun mu? Evet içeriden ve dışarıdan organize bir oyun ile baş başayız. Aynı durum ile Türkiye karşı karşıya. Türkiye'de oynanan oyun da budur. Türkiye'de oynanan oyun salt içeriden değil. İçeride bu işin figüranları var. İçerideki aktöreler, aynen dışarıdan kurgulanarak bu oyunun içinde bilerek, bilmeyerek rol almıştır. Bütün samimiyetimle söylüyorum. Güçlü bir Türkiye'yi dünyada hazmedemiyorlar, kabullenemiyorlar" şeklinde konuştu.

 

radikal.com.tr'de yayımlanan haberde de, iftar yemeğinin ardından misafirlere seslenen Erdoğan, İstanbul’a yapılacak olan parka Central Park benzetmesi yapılmasını eleştirdi. Erdoğan, “İstanbul’a Central Park yakışmaz, bir şehir parkı yakışır. İlla birilerini taklit etmemize gerek yok. Birileri bizi taklit etsin. Bu şehir parkıyla o bölge çok daha farklı bir çehreye bürünecek. İstanbul’umuz için ayrı bir zenginlik olacak” dedi. Erdoğan şöyle konuştu;

“Şu Piyer Loti bir marka… Büyükşehir Belediyesi olduğumuz dönemde oraya çıkmaya kimsenin ayakları el vermezdi. Berbat bir yerdi. Bir adım attı,k önümüze bir çok engeller çıktı. Gösteriler, şunlar, bunlar... Şimdi oradan Haliç’i temaşa etme şansı var. Haliç Kongre Merkezi’nin olduğu yer mezbahaneydi. Şimdi bu Haliç Kongre Merkezi’nin bütün yaz boş akşamı yok. İstanbul bunlarla canlanıyor, düşünce ufku artıyor. Haliç kokudan geçilmiyordu. Şimdi canlılar yaşıyor, balıkçılar olta atıyor. Çevrecilik bu. Şimdi bir yeni proje; tersaneler bölgesini ihaleye çıkarttık. Burada oteller olacak, yat noktasında güzel merkezler olacak. Birçok sosyal etkinlik yapılacağı alanlar olacak. Halicin bu yakasına canlılık getirecek. İhale onay safhasında... 3 yıl içinde bitecek. Böylece bizler İstanbul’umuzun güzelliklerine güzellik katmaya devam etmiş olacağız.

Central Park yakışmaz

İstanbul’a Central Park yakışmaz bir şehir parkı yakışır. İlla birilerini taklit etmemize gerek yok, birileri bizi taklit etsin. Bu şehir parkıyla o bölge çok daha farklı bir çehreye bürünecek. İstanbul’umuz için ayrı bir zenginlik. E-5’te TEM’de ağaçlar göreve geldiğimizde dikildi. Şimdi insanlar oralarda piknik yapıyor. Türkiye genelinde 2.8 milyar ağaç diktik, 2 milyarı fidan. Bunları yeşile olan sevdamızdan yapıyoruz. Dikey mimariden kaçıp yatay mimariye geçiyoruz.

 

Yaradılanı yaradandan ötürü severiz

 

Muhtaç olduğumuz şey birliğimiz beraberliğimizdir. Birbirimizi makamdan mevkiden, para puldan ötürü mü seviyoruz. Kürdüyle, Türküyle, Lazıyla, Çerkeziyle Yunusun diliyle “Yaradılanı yaradandan ötürü severiz” anlayışıyla seviyoruz. Hepimiz için ölüm haktır. Cumhurbaşkanı olsak da başbakan, milletvekili, trilyarder olsak da ölüm haktır. Bu makamlar bizi kurtarmayacak. Hepimizin gideceği yer iki metre küplük bir çukurdur. Oraya defnederler sonra çekip giderler. Öyleyse bu kavga niye? 'Baki kalan bu kubbede hoş bir sada imiş' diyor baki. Aslolan budur. Hayırlı evlatlar, bu hizmet üreten yatırımların peşinde koşmamız lazım. Ne sıkıntımız var ki yakıp yıkma işleriyle uğraşıyoruz. Yakmayalım yıkmayalım, dikelim. Terörün kan kokan ellerinden artık bu ülke kurtuldu. Devlet-millet el ele vereceğiz şu çözüm süreci içinde inşallah bitireceğiz."