Başbakan Erdoğan: Kimse AKP’ye çamur atamaz!

Başbakan Erdoğan, partisinin Güngören İlçe Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Türkiye'yi mutlu ve müreffeh yarınlara taşımak için aynı azim ve kararlılıkla gayretlerini sürdüreceklerini söyledi.

 

Özellikle bir konu üzerinde durmak istediğini vurgulayan Erdoğan, son zamanlarda AK Parti'yi yaralayamayan ve kirletemeyenlerin, AK Parti üzerinde yalan yanlış iftira kampanyalarıyla bir şeyler yapma gayreti içine girdiklerini kaydetti.

 

Erdoğan, kendisinin bunu, şu ana kadar sessizlik içinde takip ettiğini ifade ederek, şunları söyledi:

 

''Ama artık yetti. Bunu bir medya grubu, Doğan Medya Grubu, yani açık söylüyorum Aydın Doğan grubu üstlenmiş vaziyette. CHP'yle beraber bu kampanyayı sürdürüyor. Ben bunu bu kadar açık söyledikten sonra tabii diyecek 'Başbakan beni hedef gösterdi' veya 'Benim grubumu hedef gösterdi...'

 

Sen AK Parti'yi hedef göstereceksin olacak, Başbakan partisine saldırı yapan bu gazeteyi gösterdiği zaman olmayacak; var mı öyle? Kimse AK Parti'ye kalkıp da yolsuzluk çamurunu atamaz; yolsuzluk çamurunu atanlar kendileri o çamurun içinde boğulur ve bugüne kadar atanlar aynen bu şekilde boğulmuşlardır.''

 

Başbakan Erdoğan, son 2 gündür Doğan Grubu’nun Gaziantep ile uğraştığını, orada yolsuzluklar yaşandığını yazdığını dile getirerek, bu konuyu bizzat kendisinin incelediğini ve inceleme sonucunda olayın hiç de gazetelerde anlatıldığı gibi olmadığını, belgeleriyle belediye başkanından öğrendiğini belirtti.

 

Erdoğan, ''AKP'li dediği kişinin ki AKP diye bir şey yok zaten. O demektir ki başka bir parti. Bizim partimiz AK Parti'' sözleri üzerine partililer ''Vur vur inlesin, Aydın Doğan dinlesin'' sloganları attı. Erdoğan, ''Duyacak kulağı varsa dinler ama duyacak kulağı yoksa nasıl dinlesin'' diye konuştu.  

 

''İstediğini alamadığı için...''

 

Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bir taraftan bana iyi niyet elçileri göndereceksin, 'görüşelim' diyeceksin, 'barışalım' diyeceksin, ondan sonra da her türlü iftirayı gazetelerinde, televizyonlarında şahsıma, aileme, partime atacaksın. Kusura bakma, ondan sonra da 'Tayyip Erdoğan çok sinirli, asabi' diyeceksin ve daha da ileri giderek, 'şu anda ABD'de başkanlık mücadelesinde bulunan McCain'in yardımcısı olan bayan Erdoğan'ın metodunu kullanıyormuş' diyeceksin.

 

Ne yapıyormuş? Erdoğan, metodu ile medyaya ve zengin iş çevrelerine saldırıyormuş. Ben şunu çok açık ve net söylüyorum; AK Parti, alışılmış siyasi partilerden, bundan önceki siyasi partilerden biri değil.

 

Şunu da bil; Tayyip Erdoğan da bu alışılmış başbakanlardan biri değil. Onlar Aydın Doğan ile pazarlığa oturmuş olabilirler ama Tayyip Erdoğan'ı pazarlığa oturtamadığın için bu çılgınlıkları yapıyorsun ve şu ana kadar olan bütün kampanyaların arkasında olan gerçek bu.

 

Açık söylüyorum, şimdi Hilton Oteli'nde istediği plan tadilatlarını bana ve belediye başkanıma yaptıramadığı için bu adımları atmaktadır; bu kadar açık söylüyorum. Bizzat bana ve belediye başkanıma bunu teklif etmiştir ve istediğini alamadığı için de bu kampanyaları sürdürmektedir.''

 

Başbakan Erdoğan, başka şeyler de olduğunu ancak hepsini bugün bitirmek istemediğini ifade ederek, ''Desteklediği gazeteleri hangi metotlarla destekliyor, onları da duyacaksınız ve ondan sonra o gazeteler nasıl kendisine tetikçilik yapıyor, onları da açıklayacağız.

 

Bundan sonra artık saygılı götürelim, gizli götürelim yok, her şeyi açık ve net millete duyuracağız'' şeklinde konuştu.

 

Ramazan ayında bu konuları konuşmak istemediğini ancak günlerdir, haftalardır sürdürülmekte olan bu kampanyanın artık cevapsız kalmaması gerektiğini belirten Erdoğan, onun için bugün cevap verdiğini, daha sonra farklı cevaplar olabileceğini söyledi.  

 

''Bana teslim edilmiş olan bir para mı var?''

 

Erdoğan, bu kampanyada kendi adının Almanya'da Deniz Feneri Derneği ile alakalı şeylerin içerisine de konulduğunu anımsatarak, şöyle devam etti: ''Başbakan Tayyip Erdoğan olarak bana teslim edilmiş olan bir para mı var? Ben böyle bir para mı almışım?

 

Ben Doğan Grubuna, Aydın Doğan'a sesleniyorum: Eğer bunu ispat edemezseniz, ahlaki değer noktasında nasibini alamamış birisiniz. Tayyip Erdoğan ne böyle bir para almıştır, ne de böyle bir paranın sahibi ile tanışmıştır. Asla...

 

Tsunami ile alakalı Tayyip Erdoğan'ın eli paraya, akçeli işe karışmamıştır.''

 

Bu konuda Başbakanlığın bir hesabı olduğunu ve buraya yatırılan paraların Kızılay eliyle Açe'de yardım olarak dağıtıldığını ve oralarda evler yaptırıldığını anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: ''Bunu hangi yüzle, hangi anlayışla söylüyorsun? Birileri bizim adımızı, Başbakanlığın makamını, nitekim şu anda Almanca yazılar da geldi, adımızı vererek orada bir şeyler yapmış olabilirler ama sen nasıl olur da bizim adımızı, ismimizi kullanırsın?

 

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na nasıl olur da böyle bir çamur atmaya yeltenirsin. Kusura bakma Aydın Doğan, sen bu çamurları kabullenebilirsin ama biz kabullenemeyiz. Yine aynı grubun yayın organına göre, biz Alman makamlarına baskı yapmışız. Nitekim bugün aynı gazetenin bir başka köşesinde 'Hiçbir Türk makamından bize baskı gelmemiştir. Zaten bize de baskı yapamaz' diye açıklama yazıyor. Bunlar ne garip insanlar, anlamak mümkün değil. Üstü Şişhane, altı kaval. Hak yerini er geç bulacaktır. Vurdukça güçleniyoruz. Onlar bize iftira atıyor, biz güçleniyoruz.''