T24 – Başbakan Tayyip Erdoğan, anayasa değişikliği paketi konusunda muhalefete seslenirken “Hafta sonuna kadar bekleyeceğiz, geldiler geldiler, sonra parlamentoya sunacağız, karar ve söz sahibi halkımıza sunacağız. Milletimiz ne derse o” dedi.
Erdoğan, Ankara'da Prof. Rıdvan Ege Hastanesi'nin açılışında yaptığı konuşmada anayasa değişikliği tartışmalarına da değindi. Muhalefetin tutumunu eleştiren Erdoğan, şu görüşleri dile getirdi:
“Hafta sonuna kadar bekleyeceğiz, geldiler geldiler, verdiler verdiler, katkılarını sundular sundular... Ondan sonra parlamentoya sunacağız ve karar ve söz sahibi olan halkımıza soracağız.
Özgürlükçü anayasal düzenlemeler artık Türkiye'nin görmezden gelinemeyecek ihtiyacıdır. Ertelenemeyecek bir taleptir. İşte taslağı açıkladık, Türkiye'ye yeni bir vizyon kazandırdık.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na parlamento üye atayamaz, dediler. Yeter ki gerilim olmasın dedik, peki o zaman biz parlamentodan herhangi bir üye teklifinde bulunmayalım, dedik. Bakın AB ülkelerinin tamamında bu üyeleri parlamento, devlet başkanı atar. Buna rağmen biz yeter ki gönülleri olsun diye vazgeçtik.
HSYK'da sadece Adalet Bakanı var, bunu, müsteşarı istemiyorlar. Onlar zaten var. Bunun haricinde 1. derece mahkemelerden gelecek hâkim ve savcıları kabul etmiyorlar. Niye kabul etmiyorsunuz? Bunu biz yapmıyoruz, AB üyesi ülkelerin hepsinde var. Onun için işlerine gelmiyor.
Bu taslakta modern, gelişmiş, büyük Türkiye'nin özlem ve önerileri var. Hiç kimse bahanelerin arkasına saklanarak bu tarihi vazifeden kaçmasın.
Diyorlar ki, millet bunu benimsemez. Tamam gidelim, millet benimsemezse benimsemez. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin olduğuna göre, milletimiz ne derse o.
Hiç kimse bin dereden su getirerek kaçmasın.”
Yüksek yargıya 'koltuk' mesajı
“İmtiyazlarının peşinde olanlar, kendi koltuklarını, kendi makamlarını korumak isteyenler lüften karıştırmasın.
Parlamento içi ve dışı tüm partileri, sivil toplum örgütlerini arkadaşlarım ziyaret ediyorlar. Medya kurumlarına Ankara ve İstanbul'da gerekli değerlendirmeyi yaptılar. Herkesi bu süreci kucaklamaya, katkı vermeye davet ediyoruz. Daha ne yapalım?”