Cumhurbaşkanı adayı olarak ilk mitingini Samsun'da düzenleyen Başbakan Tayyip Erdoğan, "Şimdi birileri şunu diyebilir; Cumhurbaşkanı makamı yol yapma makamı, havalimanı yapma makamı değildir. Cumhurbaşkanı makamı havalimanlarını da, yolları da takip eder, milletin bütünlüğünü de takip eder. Cumhurun başı olacaksın yan gelip yatacaksın böyle bir şey olur mu?" dedi.
Erdoğan, “CHP, Cumhurbaşkanlığı siyasetin dışından olsun dediler, yanına MHP’yi de aldı, bazı zavallı figürleri de aldı. CHP, MHP cumhur reisi seçmenin değil statükoya bekçi seçmenin derdindeler” diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanı adayı olarak ilk mitingini Samsun'da düzenledi.
İşte Erdoğan'ın Samsun Cumhuriyet Meydanı'nda yaptığı konuşmadan satır başları:
Bugün Samsun’dan yeni bir tarihi yolculuğa çıkıyoruz. Büyük başlangıçların şehri Samsun’da büyük bir başlangıcın ilk adımını atıyoruz. 1919’da Gazi Mustafa Kemal Samsun’a ulaştı, İstiklal Savaşı’nın ilk adımını attı. Cumhurbaşkanlığı seçimini Samsun’da başlatıyoruz. Samsun’dan bismillah diyor, Türkiye adına kutlu bir yolculuğu Samsun’dan başlatıyoruz. Allah yolumuzu, bahtımız açık etsin inşallah.
2007’de 11. cumhurbaşkanını seçmek için hazırlıklara başladık. TBMM’de en çok vekile sahip bir parti olarak adayımız şu anki cumhurbaşkanımızı sunduk, Abdullah Gül’ü sunduk. Her şey anayasaya uygundu…
Sayın Demirel, Sayın Sezer nasıl seçildiyse biz de Abdullah beyi sunduk. Her türlü hileye başvurdular. 367 ile önümüzü kesmek istediler, engellemek istediler. 367 şartı diye şart getirdiler. O gün bunları çok konuştuk. Merhum Özal da böyle bir şey var mıydı? Sezer’de var mıydı, yok… Bir de bildiri yayınladılar, güya bizi tehdit edecekler.
Ama biz bu yola çıkarken kefenimizi giyerek çıktık. Bu zorbalık, bu tehditler karşısında boynumuzu eğmedik, sineye çekmedik. Milletin emanetini onlara teslim etmedik, hemen erken seçim kararı aldık. Millet sandıkta sözünü söylesin dedik.
Cumhurbaşkanını halk seçecek dedik. 2 dönem görev yapabilir dedik, bunu takdirinize sunduk. Yüzde 69 oranında evet dediniz. Türkiye yeni bir dönemi başlattı. Artık vekiller cumhurbaşkanını seçmeyecek, asıllar seçecek millet seçecek. İlk kez millet cumhurbaşkanını seçecek. Cumhurun reisini, baş komutanını 10 Ağustos’ta sizler belirleyeceksiniz. Bugüne kadar 11 cumhurbaşkanı görev aldı. Gazi Mustafa Kemal sonrası bütün seçimler kaoslara yol açtı.
O 10 Kasım 1938’de gözlerini hayata yumdu. Bir gün sonra askerler TBMM’yi kuşattılar. TBMM’ye ne dediler; Ya İsmet İnönü’yü seçersiniz, ya da Meclis’i kapatırız dediler. İsmet İnönü tehditle cumhurbaşkanı seçildi. Yine tehditle Cemal Gürses’i seçtiler. Burada jenerasyon buradaki ismi tanımayabilir.
Ali Fuat Başkil… Merhum Başkil Samsun’lu…1893 yılında Çarşamba’da doğmuş. Birinci Dünya savaşında 4,5 yıl savaşmış. Ardından 1961’de cumhurbaşkanlığına aday oldu. Darbeyi destekleyen CHP onun cumhurbaşkanı olmasını istemedi. Bu CHP’nin geçmişi karanlıktır karanlıktır. Başbakan vekili bir general Başkil’i tehdit etti. General tabancasını çıkarıp masanın üzerine koydu. Mezarın bile hazır, aday olursa hayatını bile garanti edemeyiz dedi. Başkil mecbur adaylıktan çekildi ve gurbete gitti. Ben ailesini Lozan’da ziyaret etmiştim. 1980 öncesi seçimlerde nasıl kör düğüm olduğunu hatırlarsınız. Özal seçilmesi yine öyle tartışmalarla oldu.
Bütün bu tartışmaları gündemden kaldırarak halkın cumhurbaşkanını seçmesini sağladık. Bu ülkede inşallah vekilleri sizler seçiyorsunuz, sizin tercihiniz doğrultusunda cumhurbaşkanını belirlemek sizin hakkınız. En üst makama gelecek olanı seçecek olan elinde silah olanların değil, milletin hakkıdır, millet seçecektir. Onlar millete güvenmediler, tercihlere itibar etmediler. Devleti temsil eden bir güç olarak cumhurbaşkanını koydular. Bu CHP, MHP referanduma hayır dediler, biz evet dedik. İşte o yüzde 58’le yaptırdığımız referandumla anayasaya bireysel başvuruyu da biz getirdik. Bunlar karşı çıktılar. Eğer Ak Parti o referandumu yapmasaydı, bireysel başvuru gelmeseydi, bunlar bugün dışarı çıkamayacaklardı.
Biz bu ayrımları ortadan kaldırdık. Biz milletin tarafı olduk. CHP, MHP, HDP devletin tarafı oldular, farkımız bu. Taraf olacak mıyız diye soruyorlar, evet biz tarafız, milletin tarafındayız, devletin değil…
Çok kuraklık çektik. İnşallah rahmet dalgaları gelir de barajlarımız dolar. Sayın cumhurbaşkanımız Gül’le başka bir performans sergiledik. Eğer bu performansı daha önce yakalasaydık Türkiye farklı bir yerde olabilir. CHP demokrasinin karşısında oldu, halkın taleplerini önemsemediler, her zaman devleti tercih etti. CHP bizim cumhurbaşkanı seçmemize engel oldu. Halk oylamasında değişikliğe hayır diyerek halkı da engellemeye çalıştılar. Bunlar hangi yüzle sizin karşınıza gelecekleri hangi yüzle halktan adayımız şu oy verin diyecekler. Siz halkı ret ettiniz, nasıl halktan oy isteyeceksiniz. 1938’den bu yana millet düşmanlığını bugüne kadar taşıdılar. CHP, Cumhurbaşkanlığı siyasetin dışından olsun dediler, yanına MHP’yi de aldı, bazı zavallı figürleri de aldı. CHP, MHP cumhur reisi seçmenin değil statükoya bekçi seçmenin derdindeler.
Şimdi birileri şunu diyebilir; Cumhurbaşkanı makamı yol yapma makamı, havalimanı yapma makamı değildir. Cumhurbaşkanı makamı havalimanlarını da, yolları da takip eder, milletin bütünlüğünü de takip eder. Cumhurun başı olacaksın yan gelip yatacaksın böyle bir şey olur mu? Durmak yok yola devam. Türkiye 12 yıl boyunca nasıl reformlar yaptıysa cumhurbaşkanlığı dönemimizde de kararlı yürüyüşlerine devam edecek. Ekonomiyi daha da büyüteceğiz, kardeşliğimizi da yücelteceğiz. Bugüne kadar yaptığımız gibi Türkiye’yi büyüteceğiz. Cumhurbaşkanlığı için ilk mitingimizi Samsun’da yapmamız tesadüf değildir. Samsun’u bilinçli olarak seçtik, bilinçli olarak ilk sıraya koyduk. Samsun ilk çok partili seçim denemesinde 1930’da CHP karşısındaki adaya yüzde 80 oy verdi biliyor musunuz?
Sizden rica ediyorum; 10 Ağustos’ta mutlaka sandığa gidin. Tatilde olanlar varsa arayın bulun, mutlaka gelsinler. Sandığınızda oyunuzu mutlaka kullanın. 10 Ağustos’ta tarih yeniden yazılacak, yeni Türkiye’yi daha güçlü bir şekilde inşa edeceksiniz. Samsun’da partimize verdiğiniz destek çok çok önemliydi. Bazıları farklı dedikodular çıkarıyor. Ben aranızdan ayrılmıyorum, hizmetlere ara vermiyorum, dinlenmeye çekilmiyorum. Tam tersine sizlere, ülkeme, milletime daha iyi hizmet edebilmek için bir üst makama aday gösteriliyorum. Yol arkadaşlığımız aynı şekilde devam edecek, sizlerle yeniden bir arada olacağız. Her saniyemizi bakanlarımızla, başbakanımızla bir arada geçireceğiz, hizmetle geçireceğiz. Sorumluluk makamı olarak görüyoruz. Türkiye’yi şaha kaldırmaya devam edeceğiz