Başbakan Erdoğan: Yargıyı rahat bırakın

Başbakan Erdoğan: Yargıyı rahat bırakın
Başbakan Tayyip Erdoğan, bazı çevrelerin, milli egemenliği ve demokrasiyi millete çok görüp, demokrasi dışı, hukuk dışı örgütlenmelere kalkıştıklarını ileri sürdü. Erdoğan, “'Milli iradeye, demokrasiye yönelik tehditlerin, yine bu Meclis’in içinden kendisine savunucu ve avukat bulabilmesi son derece düşündürücü bir tablodur. Millet, bu tür çarpık fikirlere prim vermiyor'' dedi. Erdoğan, yerel seçimler nedeniyle yaklaşık 2,5 ay aradan sonra toplanan partisinin TBMM grubunda gündemdeki konuları değerlendirdi. 'AKP Türkiye, diğerleri bölge partisi'Konuşmasına 29 Mart yerel seçim sonuçlarını değerlendirerek başlayan Erdoğan, seçimden AKP’nin birinci parti olarak çıktığını, muhalefetin toplam oylarının kendilerine ancak yetiştiğini söyledi. Hükümet olarak tüm Türkiye’yi kucakladıklarını belirten Erdoğan, milletin kararına ve tercihine her zaman olduğu gibi bugün de saygı duyduklarını ifade etti. Erdoğan, “AKP oylarını geniş bir tabana yaydı, diğer partiler ise hala bölge veya il partisi olmaktan öte geçemedi. Bazı partiler kimlik siyaseti sonucu sadece Doğu ve Güneydoğu’daki bazı illerde varlık gösterebildi. Bazı partiler de sadece Ege, Akdeniz ve Marmara gibi yerlerde kısmi varlık gösterdi. Buna karşılık AKP Türkiye partisi olduğunu bir kez daha teyit etti” dedi. 'Meclis, Cumhuriyet'in kalbi'2 gün sonra hem 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı hem de TBMM'nin açılışının 89. yıldönümünü kutlayacaklarını anımsatan Erdoğan, 89 yıl önce Ankara Ulus'taki eski binasında Atatürk önderliğinde dualarla açılan TBMM'nin, o tarihten itibaren milletin istiklal ve istikbal mücadelesinin kalbi olduğunu vurguladı. Erdoğan, ''Bugün sahip olduğumuz modern, siyasi, hukuki kavram ve kurumların temelinde, milli egemenlik fikri vardır. Demokratik sistemlerde meşruiyetin yegane kaynağı millettir. Millet iradesinin tecelli ettiği yer ise hür bir ortamda gerçekleştirilmiş seçimler sonucunda oluşan Meclistir. Onun için çatısı altında bulunduğumuz bu yüce Meclis, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan cumhuriyetimizin kalbidir” diye konuştu. 'Meclis'te avukat bulabiliyorlar'Erdoğan, şöyle devam etti: ''Aradan geçen 89 yıllık süreye ve yaşadığımız acı tecrübelere rağmen milli egemenlik kavramını hala içine sindirmeyi kabullenemeyen, değersizleştirmek için ya da bunu aşındırmak isteyen yaklaşımların zaman zaman sahneye çıktığını görüyoruz. Hatta kimi çevrelerin daha da ileriye gidip, milli egemenliği ve demokrasiyi bu millete çok görüp, demokrasi dışı, hukuk dışı örgütlenmelere kalkıştıklarını da üzülerek müşahede ediyoruz. Bizatihi milli iradeye, demokrasiye yönelik tehditlerin, yine bu Meclisin içinden kendisine savunucu ve avukat bulabiliyor olması ise son derece düşündürücü bir tablodur.” Son bir kaç hafta içerisinde, Türkiye genelinde Cumhuriyet savcılarının talimatları doğrultusunda bazı gözaltılar olduğunu anımsatan Erdoğan, tamamen yargı organının talimatlarıyla gerçekleşen bu operasyonların ardından bazı siyasi parti liderlerinin sorumsuzca açıklamalar yaptığını ve yapmaya da devam ettiğini kaydetti. Erdoğan, şunları kaydetti: 'Son derece vahim ve ağır iddialar var'''Savcı ve hakimlerin hukuk kuralları çerçevesinde yürüttükleri adli soruşturmaları seçimler ve siyasetle ilişkili hale getirenler, bu soruşturmalar üzerinden siyasi rant elde etmeye çalışıyorlar. Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu hatırlatmakta fayda görüyorum. Yasama, yürütme ve yargı tamamen bağımsız erkler olarak, çağdaş bir hukuk devletine yaraşan bir şekilde görevlerini ifa etmenin gayreti içindeler. Bugün savcılarımız, hakimlerimiz, üzerlerinde hiç bir baskı ve tehdit hissetmeden, hiç bir baskı ve tehdide boyun eğmeden görevlerini yapabiliyorlarsa, bundan kim, neden rahatsız olabilir? Bunu kim, neden engellemeye çalışabilir? Bakınız, ortada son derece vahim ve ağır iddialar var. 'Bırakın yargı çalışsın'Anayasamıza, yasalarımıza göre suç teşkil eden ithamlar var. Bu iddiaların peşine düşen, aydınlatmaya çalışan bir hukuk sistemimiz var. Bırakalım, yargı ve hukuk işlesin, ak ile kara ortaya çıksın. Süreci bulandırarak, istismar ederek, hakimleri, savcıları, yargıyı itham ederek, tehdit ederek hiç kimse bir yere varamaz. Bu süreci siyasetle, hükümetle ilişkili göstermek, bu süreç üzerinden siyasi rant elde etme gayretine girmek son derece sorumsuzca bir yaklaşımdır. Biz sadece adaletin tecelli etmesi için üzerimize düşeni yapıyoruz, yargıya yardımcı oluyoruz. Yargının görevini asla üstlenmedik, üstlenemeyiz. Bu anlayışı toplumun bütün kesimlerinden, özellikle de siyasi aktörlerinden bekliyoruz.” 'Ekonomi teğet geçecek'Ekonomik krize de değinen Erdoğan Türkiye'nin, küresel krizi en az zararla atlatan ülke olacağı iddiasını yineledi. Erdoğan, 'Bize bu küresel kriz teğet geçecektir. Türkiye'de bunun aksini iddia edenler, bu psikolojik süreci olumsuz etkileme gayreti içerisinde olanlardır. Bu kişiler Türkiye'de ekonomik noktadan kriz oluşsun, sosyal krize dönüşsün, arkasından da siyasi krize dönüşsün beklentisi içinde” dedi. (aa)